Ailenin, Gümüş Zil Davası'na karışmasıyla ilgili çok şey söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل الكثير من مشاركة عائلتك في حالة الأجراس الفضية. |
Zaman kaybı ve uykumu kaçıran... Zil seslerinden başka bir şey yoktu. | Open Subtitles | و لم أخرج منها بشيء و أصوات الأجراس في الصباح التي توقظني من النوم |
Ve Çanlar çaldığında tüm İtalyanların saldırıya karşı koyacağı kesindir. | Open Subtitles | وعندما تقرع الأجراس من المؤكد أن كلّ الإيطاليون سيردّون الإهانة |
Şu Çan kulesi tipindeki binalardan biri. | TED | دلفت في مبنى هييز. هو أحد مباني الأجراس. |
Eskiden çanları imal ederlerken üzerlerine yazıtlar yazarlarmış. | TED | حين يصبّون الأجراس في القالب، يكتبون عليها نقشاً. |
Düşünce gücüyle ışıkları yakıyor ve zilleri çalabiliyor. | Open Subtitles | قوة أفكاره . تمكنه من إيقاد الأضواء ودق الأجراس |
Doğduğunda, gün doğumundan, batımına kadar Zil çalmışlardı. | Open Subtitles | لقد قرعوا الأجراس يوم ميلادها من الشروق للغروب. |
Onu bizim oraya mezarlık Zil çalma törenine sürüklüyorum. | Open Subtitles | سأستدرجه لاحتفاليّة قرع الأجراس في مقابر بلدتنا. |
Görme özürlü annelerden biri oğlu emeklemeye başladığında karnına Zil taktığını söyledi. | Open Subtitles | أحدى النساء المكفوفات أخبرتني بأنها تربط الأجراس في أقدام إبنها عندما بدأ بالزحف |
Çanlar çalıyor, çiçekler açıyor, melekler şarkı söylüyor. | Open Subtitles | الأجراس تُقرع، الورود تُقدّم، الملائكة تُغنّي. |
Çanlar yirmi saniye daha uzun çaldı. | Open Subtitles | هذه الأجراس قرعت لعشرين ثانية طويلة جداً |
Çanlar çalmaya başlamadan evvel tapınağı yarı karanlıkta bırakırım. | Open Subtitles | أترك المعبد في وسط الظلام حتى ما قبل بدء الأجراس مباشرة |
Bir adam Çan kulesindeki tahtakuruları için. | Open Subtitles | الرجل الذى سأل عن دودة الخشب فى بيت الأجراس |
Rüzgarda bir kiliseden Uçuşan Çan sesi gibi | Open Subtitles | يريد قلبي أن يتنهد كرنين الأجراس و هو ينطلق |
Rüzgarda bir kiliseden Uçuşan Çan sesi gibi | Open Subtitles | يريد قلبي أن يتنهد كرنين الأجراس و هو ينطلق |
Amerika'yı mükemmelleştiren her şey için cenaze çanları çalıyor. | TED | تقرعُ الأجراس لإعلان وفاة كل شيء يجعلُ أمريكا بلدًا عظيمًا. |
Sen! çanları çalan! Burada ne arıyorsun? | Open Subtitles | انت,قارع الأجراس ما الذي تفعله بالأسفل هنا؟ |
zilleri yanına al... ki dünyanın haberi olsun bir orospunun geldiğinden! | Open Subtitles | وخذى معكى هذا الأجراس لكى يعرف العالم أن العاهرة قادمة |
İhtiyacımız olan son şey, bir polise zilleri söylemek. | Open Subtitles | آخر أمرٍ نريده هو إخبار شرطيّ عن الأجراس. |
Ziller ve tütsüler gibi pagan ayinlerinin Tanrı'yı memnun ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أشعر بأن الأجراس والبخور وكل ما تبقى من تلك التصرفات الوثنية هو إرضاءٌ لله فهمت. |
Evet, zor zamanlarda insanlar Tanrılarını bütün çanların haşmetiyle görmek ister. | Open Subtitles | أجل, عندما تصعب الأمور, يتقرب الناس من ربهم ويحبون الأجراس والتصفير. |
Dallas'ta kent içindeki parkın yakınında... silah sesleri duyulmuş. | Open Subtitles | بالقرب من حديقة في وسط مدينة دالاس رنت الأجراس |
Sonra tüm sahne boyunca süregelen kilise çanı düşündüm. | Open Subtitles | وفي مشهد الطريق إلى الكنيسة تدقُ الأجراس |
20-25 dakika önce çağırdığımız Belboy mu? | Open Subtitles | فتى الأجراس الذي أتصلنا به حوالي 20، 25 دقيقة مضت |
Pekâlâ, azıcık acelem var benim, zillerle ilgilenme işini sana bırakıyorum. | Open Subtitles | الآن أَنا مستعجل، لذا سأتركك تتعامل مع الأجراس |
zillerin harika olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد يوماً، أن الأجراس قد تكون جميلة |