ويكيبيديا

    "الأحاسيس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duygular
        
    • hisler
        
    • duygu
        
    • duyguları
        
    • duygusal
        
    • duygusuz
        
    • his
        
    • duyguların
        
    • hisleri
        
    • hislerden
        
    • hislerin
        
    O hisler, o hissettiğim duygular, işte onlar mimarlığın gücü, çünkü mimarlık matematik ve bölgeleme ile ilgili değil, işgal ettiğimiz yerlere karşı hissettiğimiz hassas, duygusal bağlantılarla ilgili. TED ذلك الشعور، تلك الأحاسيس التي أحسها، تلك هي قوة الهندسة المعمارية، لأن الهندسة المعمارية ليست رياضيات وتقسيما. بل هي تلك التقاطعات الحسية المشحونة التي نحسها في الأماكن التي نشغلها.
    duygular, meydan okumalara ve fırsatlara karşı kısa ömürlü şiddetli tepkilerdir. TED الأحاسيس هي استجابات مكثفة قصيرة الأجل للتحدي والفرص.
    Ama suan deneyim ettigim fiziksel hisler aslinda daha cok temel zihin-vucut mekanizmasinin sonucudur. TED لكن الأحاسيس الجسدية التى أشهدها الآن هى فى الحقيقة نتيجة كبيرة للطريقة الأساسية لعمل الجسم والعقل
    Çalışmalar ilerledikçe, duygu zekâ önünde hep bir engel olarak görülmeye devam etti. Open Subtitles تواصل عمله، و بات يُنظر للمزيد و المزيد مِن الأحاسيس كعوائق للذكاء الأعلى.
    Ben büyüdüm, anne. 12 yaşındayım ve tüm acayip duyguları hissetmeye başladım. Open Subtitles أنا كبير يا امي عمري الأن 12 سنة ولدي هذه الأحاسيس الغريبة
    Bu adamı yakalamak için elinden geleni ardına koymadığınızı biliyorum, dedektif ama öz kızınızı yem olarak kullanmak acayip duygusuz geldi bana. Open Subtitles أعلم أنّكَ أقسمت على تسليم ذلك الرجل للعدالة أيُّها المتحرّي.. لكن استخدام ابنتكَ طُعمًا، هو أمر مجرّد من الأحاسيس.
    İçindeki tarifsiz duygular hakkında konuşmak istiyordu. Open Subtitles احتاجت للتحدث عن تلك الأحاسيس الدفينة داخلها
    Kederin, suçluluğun, nefretin de müptelası olursun, çünkü için ölmüş olsa bile, kötü duygular bile yaşadığını hissettirir! Open Subtitles لأنه عندما تشعرون باليأس حتى الأحاسيس السيئة تشعركم بالحياة
    Şizofrenler için alan ne kadar dar olursa, duygular o kadar dayanılmaz olur. Open Subtitles أتعلمين لمرضى الفصام كلما كان ضاق المكان كلما تصبح الأحاسيس لا تطاق
    Ama Meg, böyle duygular için dışarıdan bir sese ihtiyacın yok, onlar senin içinde. Open Subtitles ولكن يا ميغ, أنت لست بحاجة الى صوت خارجي للشعور بهذه الأحاسيس إنها بداخلك
    Şu bilindik hisler ortaya çıkar çıkmaz... derin bir nefes alıp ondan geriye doğru saymaya başladım. Open Subtitles عندما بدأت الشعور بتلك الأحاسيس المألوفة القديمة.. أخذت نفساً عميقاً وقمت بالعد عكسياً من عشرة
    Bu güçlü hisler çok işe yarıyor. Open Subtitles هذه الأحاسيس المتصاعدة قوية, أليس كذلك ؟
    Mizah, sıcaklık, sevgi, etkilenme gibi hisler ve gerçekten değer verdiğimiz diğer her şey. Open Subtitles الأحاسيس كالفكاهة و الدفء و المودة و الحب و كل تلك الأحاسيس التي نقدرها
    Ses 4: Bizim ülkemizden gelmiş bu sevgi ve duygu seli sonsuza kadar benimle kalacak bir şey. TED الصوت الرابع: كل المشاعر و الأحاسيس التي كان مصدرها بلدنا كانت أشياء حقيقية والتي ستبقى خالدة في أذهاننا أبد الدهر.
    En önemli üç duygu, dehşet ve merak, bir süreliğine de olsa herkes fiziken birbiriyle bağlantılıydı. TED الأحاسيس الثلاثة الأكثر أهميّة، الروعة و الاعجاب، لقد اتّصل جميع الحاضرين هنا مع بعضهم البعض جسديا لمدة دقيقة.
    Bu kelimeleri yazıp bu duyguları hissedip nasıl bu kadar kolay vazgeçersin. Open Subtitles كيف استطعت كتابة هذه الكلمات واحساس هذه الأحاسيس وتتخلى عنا بسهولة ؟
    Oldu olası duygusal bir çocuktur. Aklının değil kalbinin sesini dinler. Open Subtitles انه شاب مرهف الأحاسيس يستمع الى قلبه و ليس عقله
    Ben duygusuz, zor lokma, sıkı bir profesyonelim, değil mi? Open Subtitles عديمة المشاعر و الأحاسيس
    Öyle bir his var ki içimde... Çok iyi olacağım. Çok iyi olacağız. Open Subtitles لدي تلك الأحاسيس التي تخبرني أنني سأكون بخير أعتقد أننا جميعًا سنكون بخير
    Farkettim ki,birbirimizden süphe ettikçe duyguların bulanıklaştırdıklarını daha mantıklı kılma umuduyla, daha da sahte bir berraklığa doğru sürükleniyorduk. Open Subtitles بالرغم من أنني أبادر بالشك مازلت متمسكة بالأمل الكاذب - بأن المبرر يقدر على إبعاد الإرتباك الناتج من الأحاسيس
    Eğer benim hikayemi ve bu hisleri yaşadıysanız, size, bir zamanlar keşke kendime sorsaydım dediğim bir soruyu sormak istiyorum. TED إن كنتم مررتم بقصة مشابهة وشعرتم بنفس الأحاسيس أريدكم أن تسألوا أنفسكم سؤالا والذي تمنيت لو سألته لنفسي من قبل.
    Bu örneğe dayalı olarak, kendimizi şuna inandırdık ki beyin kesin tahminler yapıyor ve bunları hislerden siliyor TED وبناء على هذا التوضيح، فنحن مقتنعون تماما أنّنا في مجال أن الدماغ يقوم بتنبؤات دقيقة ويقوم بطرحها من الأحاسيس.
    Cebinizde titreşimden daha zengin dokunsal hislerin yeni türlerini duyumsayabilirsiniz. TED أو يُمكنك أن تشعر في جيبك بأنواع جديدة من الأحاسيس الملموسة التي هي أكثر وفرةً من الاهتزاز.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد