Belki de vampirler ve biz özgür kurtlar birlikte çalışabiliyoruzdur. | Open Subtitles | ربّما مصّاصو الدماء ونحن المذؤوبين الأحرار بوسعنا التعاون في النهاية. |
Kalan özgür halk her nerede saklanıyorsa alıp buraya getireceksin. | Open Subtitles | وتجمع ما تبقى من الأحرار حيثما يكونون وتحضرهم إلى هُنا |
Ama burası eskiden Amerika'ydı, aşağılamanın ve özgür konuşmanın merkezi. | Open Subtitles | و لكن كانت هذه أمريكا موطن الأحرار و أرض الإهانة |
Köle ticaretinin şeytanlık olduğuna itimadı tam olan iyi insanlar şimdi Afrika'da Hür zencilerden oluşan bir koloni kurmak istiyor. | Open Subtitles | رجال الإيمان الطيبين الذين يعتقدون ان تجارة الرقيق هي تكون الشر والآن أتمنى إنشاء مستعمرة من الزنوج الأحرار في إفريقيا |
Erin Gruwell ve özgürlük Yazarları 2006. | Open Subtitles | أيرن غروويل و الكتاب الأحرار في عام 2006 |
Bu dünyada kendi yerini gören her özgür insan bize katılacak. | Open Subtitles | عندما يدرك الأحرار أنه لديهم مكان في هذا العالم سوف يأتون |
Ağaç kesmek Minty'nin fiziksel gücünü arttırdı ve odunları gemiyle kuzeye götüren özgür siyahi denizcilerle tanıştırdı. | TED | تقطيع الخشب زاد من قوة منتي البدنية وجعلها على اتصال مع البحارة السود الأحرار الذين يشحنون الخشب للشمال. |
İngiliz ve Yerli üst tabaka ve alt tabaka, özgür olanlar ve köleler tüm dünyaya bizi bir örnek yaparak hayrete düşürecek ve ilan edecek: | Open Subtitles | ، الإنجليز و الهنود الطبقة العليا و العمال ، و الأحرار و العبيد و يجعل منا |
Tüm özgür insanlar nerede yaşarsalar yaşasınlar Berlin vatandaşıdırlar ve bundan dolayı özgür bir adam olarak "Ben bir Berlin vatandaşıyım" sözlerinden gurur duymaktayım. | Open Subtitles | ،جميع الرجال الأحرار أينما كانوا، هم مواطنو برلين ولذلك كرجل حر |
özgür erkek ve kadınlar, beni dinleyin. Hazır olmalıyız. | Open Subtitles | ايها الرجال والسيدات الأحرار انصتوا الي يجب ان نستعد |
Herhangi bir yolla tepki göstermeye yetki sahibi olmanızı isteyen bütün özgür insanlara karşı olan bir rejim! | Open Subtitles | نظام يحق لكل الأحرار من أمثل\الكم أن يعارضوه بأي طريقة ممكنة |
Kardeşlerim ve ben bu gemiyi tüm özgür Jaffalar adına ele geçirdik. | Open Subtitles | أنا و أخى أخذنا السفينه بإسم كل الـ " جافا " الأحرار |
Ve şimdi oradan, düzlüğün öbür tarafından 30.000 özgür Yunan'a komuta etmekte olan, 10.000 Spartalıya bakıyorlar. | Open Subtitles | ومع ذلك ينظرون الآن إلى السهل إلى عشرة آلاف اسبارطي من اليونانيين الأحرار الشرفاء الـ30.000 |
Dahası, Mirabilis'in insanlarını özgür kılacaksınız. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك ، هو واجبك لخدمة الناس الأحرار لميرابيليس |
Çoğu özgür doğan kişi para için her şeye boyun eğer. | Open Subtitles | أغلب الأحرار سيخضعون لأيّ شيء لأجل راتب. |
Bu ülkede kanunlar empoze edilmiyor, Hür vatandaşlar kabul ediyor. | Open Subtitles | ولكن في هذا البلد القواعد ليست مفروضة إنها أمنية جميع المواطنين الأحرار |
İlk kurucular arasında bulunan Hür Masonlar bize bazı ipuçları bıraktı. | Open Subtitles | البناؤون الأحرار من بين آبائنا الأولين تركوا لنا مفاتيح ألغاز. |
Ayrıca bir de Amerika desteği sözüne güvenip rejime karşı ayaklanan ve özgürlük savaşçılarıma katılan o askerler konusu var. | Open Subtitles | وهنالك أيضا الأمر المتعلق بالجنود والذين وُعِدوا بالدعم من قبل الأمريكيين هجروا النظام وانضموا لمقاتليّ الأحرار في الأرض المتنازع عليها |
Tüm kıtada Entellektüeller ve özgürdüşünceliler reform ve halka özgürlük talep ediyorlardı | Open Subtitles | فى جميع أنحاء القارة .. المفكرون الأحرار والمثقفون طالبو بالإصلاحات والحرية من أجل الشعب |
Özgürlerin memleketinde, yiğitlerin evinde mi yaşamak istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تريد العيش في أرض الأحرار وموطن الشجعان |
Bari azat edilmişlere iş başı yaptır. | Open Subtitles | على الأقل أجعل الرجال الأحرار يعودوا إلى هُناك |
Ben özgür halk bunu nasıl bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف يقوم الناس الأحرار بذلك. |
Görüyorsunuz özgürlükler ülkesi ve cesurların anavatanı olmak fikri Amerika'nın kumaşını örüyor. | TED | لفكرة كون أمريكا أرض الأحرار وموطن الشجعان، قد نُسجت في بِنية أمريكا. |