Pembe kağıt üzerine kırmızı mürekkep. | Open Subtitles | الحبر الأحمر على الورقة الوردية |
Pembe kağıt üzerine kırmızı mürekkep. | Open Subtitles | بالحبر الأحمر على ورقة وردية |
Jessica'da kızıl tüyler vardı ve bir kedisi var. | Open Subtitles | الشعر الأحمر على جيسيكا انها تملك قطة مبرقعة شعر أحمر على شيبرد |
Adli Tıp eşinin cesedi üzerinde bu kızıl renk saçı buldu. | Open Subtitles | وجدت دراسة المرافعة هذا الشعر الأحمر على جسم زوجتك |
Teğmen Kendrick, Kıdemsiz Onbaşı Dawson ve Er Downey'ye Willie Santiago'ya Kırmızı Kod uygulamalarını emrettiniz mi? | Open Subtitles | أيها الملازم (كندريك)، هل أمرت الجندي الأول (دوسون) و الجندي (داوني) بتنفيذ حكم العقاب الأحمر على (ويلي سانتياجو)؟ |
Er Santiago'ya Kırmızı Kod uygulamak için, hanımefendi. | Open Subtitles | لتنفيذ العقاب الأحمر على الجندي (سانتياجو) يا سيدتي |
Saat 3 pozisyonundaki koca memeli kızıl saçlıya bakıyorum. | Open Subtitles | لا. أنظر, أنا أنظر إلى ذات الشعر الأحمر على يمينك ذات الثديان الكبيران |
Saat 3 pozisyonundaki koca memeli kızıl saçlıya bakıyorum. | Open Subtitles | لا. أنظر, أنا أنظر إلى ذات الشعر الأحمر على يمينك ذات الثديان الكبيران |
Göklerde fişeklerin kızıl parıltısı kahramanların yurdu memleketimin üzerinde. | Open Subtitles | ووهج الصواريخ 'الأحمر على أرض الأحرار و موطن الشجعان؟ |
Ondan alırız! Albay Jessup, Santiago'ya Kırmızı Kod uygulanmasını emrettiğiniz doğru değil mi? | Open Subtitles | عقيد (جيساب)، أصحيح أنك أعطيت أمراً بتنفيذ العقاب الأحمر على (سانتياجو)؟ |