Geri kalan aile hemen kardeş rekabetine girdi. | TED | اتجه بقية أفراد العائلة إلى التنافس الأخوي. |
- Bununla da sınırlı değil. Kız kardeş olmaktan daha öteydiler. | Open Subtitles | كان بينهم شيء أكثر بكثير من مجرد الحب الأخوي |
Bir kardeş olarak endişeni anlıyorum ama saklayacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | حسنا، أقدر قلقك الأخوي لكن ليس لدي ما أخفيه |
Kahretsin, hiç aklıma gelmezdi yani bu şehrin Kardeşçe sevgi dolu bir yer sanıyordum. | Open Subtitles | لا أحد يرغب في الشراء, بالمنسبة، أعني, اعتقدت أن هذه، من المفترض أن تكون مدينة الحب الأخوي. |
Ailemin soyadının efsaneye dönüştüğü Kardeşlik evine. | Open Subtitles | إلى البيت الأخوي حيث أصبح إسم عائلتي أسطورة. |
Kardeşliğin Kutsal Gizli Antlaşması üzerine yemin et. | Open Subtitles | أتقسم على الإتفاق السري الأخوي المقدّس؟ |
Şunu söylemeliyim ki, Auggie bu iş kardeşlerin birbirlerine kenetlenmesine izin vermiyor. | Open Subtitles | هذه المهمة ليست مناسبة للرباط الأخوي |
Sanırım artık çok fazla kardeş sevgisi olmayacak. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني بأنها لن تكون سنة الكثير من الحب الأخوي إذاَ دعنا نستخدمه لصالحنا |
Neden düşmanına karşı bu Kardeşçe sevgi, Raja kardeş? | Open Subtitles | لماذا يكون مثل هذا الحب الأخوي لعدوك يا مولاي الملك؟ |
Philadelphia erkek kardeş aşıklarının şehri. | Open Subtitles | فيلاديلفيا هي بلاد الحب الأخوي |
Bu tavalar kardeş Sevgisi şehrinde yapıldı. | Open Subtitles | هذه المقالي مصنوعة في مدينة الحب الأخوي |
Belki anlamak için yeterli RAM'in yoktur Michael ama kardeş sevgisi diye bir şey var. | Open Subtitles | -ربما ليس لديك شريحة ذاكرة حتى تفهم هذا لكن هناك شيء يدعى الحب الأخوي |
Gördüğüm en kötü kardeş çekişmesinin olduğu davaydı. | Open Subtitles | أسوء حالة من التنافس الأخوي التي رأيتها |
- Kuzeni, neredeyse kardeş gibi. | Open Subtitles | حسنا ابن عمها الأخوي بالحقيقة -هل قامت ... |
Bu da çok fazla kardeş sevgisi. | Open Subtitles | هذا كثير بالنسبة للحب الأخوي |
Senden Kardeşçe yaptığınız cinayet çılgınlıklarına ara verip, | Open Subtitles | لذا أودك أن توقف مؤقتًا نزهة قتل حبك الأخوي |
Kardeşlik bağımız aptallık yapmamı gerektirmiyor. | Open Subtitles | لاشيء، الولاء الأخوي لا يمتد للغباء، ياصاح |
Hükümdarımız, Kardeşlik ittifakımızı tekrardan yapılandırmak için geldi. | Open Subtitles | حاكمنا جاء لإعادة بناء تحالفنا الأخوي |
Kardeşliğin Kutsal Gizli Antlaşması üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم على الإتفاق السري الأخوي المقدّس |
Kardeşliğin Kutsal Gizli Antlaşması üzerine yemin et. | Open Subtitles | أتقسم بالإتفاق السري الأخوي المقدّس ؟ |
O kolye Winchester kardeşlerin bağını simgeliyor. | Open Subtitles | (تلك التميمة رمز للحب الأخوي لـ آل (وينشستر |
Gelenek Grek Sistemi'ndeki her evin, ailelerinizin eğlenebilmesi için bir tür eğlence düzenlemesini zorunlu kılıyor. | Open Subtitles | الآن، بينما التقليد يُملي على كُل بيت بـ الصفِّ الأخوي الأستضافة نوعاً ما الحدث تمتيع أسرتكم . |