Bak, senin kafana kim girdi bilmiyorum ama genel düşüncenin aksine biz hala iyi adamlarız, tamam mı? | Open Subtitles | انظروا ، أنا لا أعرف ماذا حصل معكم لكن خلافاً لإعتقاد الشائع مازلنا نحن الأخيار ، مفهوم ؟ |
Kötülerin zafere ulaşması için gereken tek şey iyilerin hiçbir şey yapmamasıdır. | Open Subtitles | كلّ ما يحتاجه الشرّ كي ينجح هو أن يقف الأخيار مكتوفي الأيدي |
şey, yani savaştan önce büyükbaban kötü bir adamdı baban da iyilerden biriydi ama sonra, Franco kazanınca büyükbaban bir aziz babansa şeytan oldu. | Open Subtitles | قبل الحرب كان جدك واحدا من الرجال الأشرار وكان والدك من الأخيار |
Yani, bence mühim olan İnternetin iyi adamlara kötü adamlardan daha fazla yardım edip etmeyeceğine dair tartışmalar değil. | TED | ولذا، السؤال المهم، في رأيي، ليس النقاش عما إذا كان الإنترنت سيساعد الأخيار للتغلب على الأشرار. |
Sadece iyi adamlar madalya alır ve sen, beyefendi, iyi biri değilsin! | Open Subtitles | فقط الأخيار هم من يربحون الميداليات وأنت يا سيدي لست بواحدٍ منهم |
İyiler neden kötülerle çıkmayı tercih eder? | Open Subtitles | لماذا يختار الأخيار الأشخاص السيئين لمُواعدتهم؟ |
Burası asilerin direniş noktası olabilir, ama gerçekten centilmen insanlar var. | Open Subtitles | ربما يكون هذا المكان معقل للمتمردين إلا أنهم هم البشر الأخيار. |
Bak, ben bir polisim. Ben iyi adamlardanım, oldu mu? | Open Subtitles | أنظري , أنا شرطي أنا واحد من الأخيار , مفهوم؟ |
Bazen, en iyi adamlar, en kötülerinden çıkar. | Open Subtitles | أحياناً، الأشخاص السيئين يكونون أفضل الأخيار |
Hayır, biz iyi adamlarız. Bize bombaları etkisiz hale getirmek için para verilir. | Open Subtitles | لا، نحن الأخيار نتقاضى أجورنا لإيقاف القنابل |
Merhaba, ikimiz de iyi adamlarız. Seninle dövüşmeyeceğim, seni dağ gelinciği. | Open Subtitles | مرحبا , نحن من الأخيار لن أقاتلك يا ابن مقرض |
O zaman onlara kötü şeyler olduğunu gösterelim bizler iyi adamlarız. | Open Subtitles | لنرهم أنّه عندما تحدث الأشياء السيئة، فنحن الأخيار. |
Fakat şu andan itibaren sen iyilerin tarafına geri döndün. | Open Subtitles | و لكن من هذه اللحظة فـلقد عدت إلى جانب الأخيار |
Babanız, örneğin İngiltere için savaştı; yani iyilerin tarafında. | Open Subtitles | أبوك على سبيل المثال ، كافح من أجل بريطانيا مع جانب الأخيار |
İyilerden biri olmanın avantajları var. | Open Subtitles | كونى واحد من هؤلاء الرجال الأخيار له فوائده, |
Saçmalık bu. Yapmayın. Ben iyilerden biriyim. | Open Subtitles | هذا ضربٌ من الجنون، بالله عليك يا رجل، أنا من الأخيار هنا |
İyi adamlardan birini öldürdüm. Görevini yapan bir ajan. | Open Subtitles | لقد قتلت عميلا خاصا بالميدان، وهو واحد من الأخيار |
Görevini yapan bir ajanı öldürdüm. İyi adamlardan biriydi. | Open Subtitles | لقد قتلت عميلا خاصا بالميدان، وهو واحد من الأخيار |
Sadece iyi adamlar madalya kazanabilir ve sen bayım, iyi adam değilsin. | Open Subtitles | فقط الأخيار هم من يربحون الميداليات وأنت يا سيدي لست بواحدٍ منهم |
Ama Cehennemin çocuğu, kendisine onur, iyilik ve doğruluk öğreten iyi adamlar tarafından kurtarılmıştı. | Open Subtitles | لكن طفل الجحيم تم إنقاذه من قبل الرجال الأخيار الذين علموه الشرف، وحسن الأخلاق والإحساس بفعل الصواب |
İyiler bugünlerde karaborsa gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسنا الأخيار يجب أن يكونوا عدد قليل هذه الأيام |
Böyle olmaya devam edersen İnsanlar seni iyi biri ile karıştırabilir. | Open Subtitles | عندما تستمر في ذلك، ربما سيخطيء الناس بك كواحدٍ من الأخيار. |
O bir silah ve kötü adamların eline geçmeden önce onu iyi adamlara teslim etmeliyiz. | Open Subtitles | انه سلاح، ويجب علينا تسليمه إلى الأخيار قبل أي شخص آخر يحصل أهولد له. |
İyi adamlardanım ben ahbap. Yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا واحد من الأخيار هنا ، يا رجل أنا هنا للمساعدة |
Bazen, en iyi adamlar, en kötülerinden çıkar. | Open Subtitles | أحياناً، الأشرار يكونون أفضل الأخيار |
Bunun babamın öldürülmesiyle hiçbir ilgisi yok. Bu olay, bundan daha büyük. Biz, iyilerdeniz. | Open Subtitles | هذا ليس له علاقة بمقتل والدي، الأمر أكبر من ذلك، إنّنا الأخيار. |