ويكيبيديا

    "الأدغال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • orman
        
    • ormana
        
    • ormanda
        
    • ormanın
        
    • ormanı
        
    • ormandan
        
    • ormanlar
        
    • Jungle
        
    • çalıların
        
    • Ormandaki
        
    • ormanlık
        
    • cangılın
        
    • cangılda
        
    • ormanlarda
        
    • safariye
        
    Bunu sonraya sakla bence.öncelikle orman adamına biraz kıyafet al istersen. Open Subtitles اجعليه الشيئ الثاني. أول شيء أقترحُ بأنّك تَشتري ملابس لرجل الأدغال
    Hayatının üç yılını orman devriyesinde geçirmiş biriyle uğraşmak hiç akıl kârı değildir. Open Subtitles من الغباء أن تعبثوا مع رجل قضى 3 سنوات في دورية في الأدغال
    Bayan Miss Stanhope ağzındaki baklayı çıkarmaya başladı sonunda. herneyse, ormana gittim ve. Open Subtitles الآنسة الشابة ستانهوب مَضت في إفْشاء السرّ على أية حال ذَهبَت إلى الأدغال
    Çünkü Shere Khan ormana geri döndü Ve seni öldürmeye yemin etti. Open Subtitles لأن شيريخان قد عاد إلى الأدغال وقد أقسم على قتلك
    ormanda büyük işler olduğunda tek bir isim akla gelir dostumuz, ayı... Open Subtitles وعندما يموت العظماء سيبقون خالدون في الأدغال وسيكون هناك من يذكر الأخرين
    Efendim, koca bir ormanın içindeyiz, her yerden binlerce kilometre uzakta. Open Subtitles سيدى , لقد ضللنا فى الأدغال ألف ميل من لا مكان
    Kocaman bir öğünden sonra uyku saatler sürebilir, ama orman asla dinlenmez. Open Subtitles قد تأخذ ساعاتٍ للنوم بعد وجبة كبيرة ولكن الأدغال لا ترتاح أبداً
    Biz ya onlar gibi olabilirdik ya da Aladdin veya orman Kitabı gibi macera dolu bir kitaptan çıkmış karakterler. TED يمكننا أن نكون مثلهم أو مثل شخصيات في كتاب مليء بالمغامرات مثل علاء الدين أو كتاب الأدغال
    Ve orman kanunlarına geri dönüveriyorsun birden. Open Subtitles ويبدو الأمر كما لو أنك قد عدت الى الأدغال مجدَداً
    orman millerce öteye kadar sular altında kaldığından, kıyıya dahi ulaşamıyoruz. Open Subtitles ولا يمكننا حتى أن نرسو على اليابسة، حيث أن الأدغال أصابها الفيضان
    Bu ormana ayak uydurmayı henüz öğrenememişlerdi. Open Subtitles حتى تلك اللحظه لم يتعلموا التكيف مع الأدغال
    Oradayken tek düşünebildiğimse ormana geri dönmekti. Open Subtitles وعندما كنت هناك،كل ما كنت أفكر به هو العودة إلى الأدغال
    ormana girdiğimde 17 yaşındaydım çıktığımda 21. Open Subtitles عندما مشيت في الأدغال كنت في السابعة عشرة من عمري و عندما خرجت منها كنت في الحادية و العشرين
    ormanda hoşça vakit geçirmekle evlenmek arasında büyük bir fark vardır. Open Subtitles هناك إختلاف كبير بين الشخص الصالح للزواجِ والعلاقة المؤقّتة في الأدغال
    "ormanda hoşça vakit geçirmek mi?" "ormanda hoşça vakit geçirmek." Open Subtitles أي علاقة مؤقّتة في الأدغال؟ أي علاقة مؤقّتة في الأدغال
    ormanda, yalnız bir grup adam bana biraz eşcinsel geliyor. Open Subtitles كلا، خروج مجموعة رجال وحدهم في الأدغال يبدو به شذوذ.
    İnsanlar orada yaşıyor ve sadece ormanın üstünde gezinmiyorlar. TED يعيش الناس هناك، ولا يطفون فقط عبر الأدغال.
    ormanın ortasında klasik siyah papyona bayılırım. Open Subtitles كم أحب رؤية البزة ذات ربطة العنق السوداء فى وسط الأدغال
    Öküz arabasından başka ormanı geçebilecek bir şey yok. Open Subtitles عدا العربة التى يجرها الثور, لا شىء يمكنه عبور تلك الأدغال
    Evet, o ormandan kaçmayı başarabildiğiniz için bir kahramansınız. Open Subtitles بعبارة آخرى , أنت بطلاً لهروبك الناجح من الأدغال
    "Burda kalmak mı?" George ormanlar kralıdır. Kimse onu dört duvar arasına hapsedemez Open Subtitles جورج ملكُ الأدغال ما من أربعة حيطان تستطيع حبسه
    George of Jungle. Çok etkileyici. Open Subtitles جورج جورج فتى الأدغال ساحر بالتأكيد
    Aslında savaş boyunca çalıların arkasında saklanmaktan başka birşey yapmamış. Open Subtitles إنّها حقيقة، إنّه لم يفعل أي شيء بالإضافة إلى إختبائه من الحرب في الأدغال
    Bir keresinde Ormandaki bir hapishanede geçen bir film izlemiştim. Open Subtitles رأيت فيلماً ذات مرة تقع أحداثه في سجن في الأدغال
    ormanlık araziye ve amfibik harekatlara uygun savaş eğitimleri verilmeye başlandı. Open Subtitles تدريبات خاصه بالقتال فى الأدغال و مناورات للأبرار البحرى
    Onlar için cangılın tarafsız olduğunu fark etmek çok zordu. Open Subtitles كان من الصعب عليهم أن يدركوا أن الأدغال كانت محايده
    cangılda sonsuza dek yaşayamazdınız o kokuya asla katlanamazdınız. Open Subtitles لا يمكنك أن تعيش فى الأدغال إلى الأبد، لا يمكنك أن تتحمل الرائحه
    İnsanın karşısına vahşi ormanlarda çıkacak birine benziyorsun. Open Subtitles . تبدو مثل أحد ما ربما أقابله فى الأدغال
    İçini açtığında, safariye iki tane bilet görürsün. Open Subtitles وتفتحه، فتجد بطاقتان للذهاب إلى الأدغال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد