ويكيبيديا

    "الأدلّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kanıt
        
    • kanıtlar
        
    • kanıtları
        
    • delil
        
    • ipuçlarını
        
    • kanıtı
        
    • deliller
        
    • ipucu
        
    • delilleri
        
    • tıp
        
    • kanıtlara
        
    • kanıtların
        
    • ipuçları
        
    • delillerin
        
    • delillere
        
    İlk önce beni buraya kapattırdın şimdi de doktorlara kanıt katipliği mi yaptırıyorsun? Open Subtitles في البداية تجعلني أعلق هُنا، والآن تجعلني أأخذ دور كاتب الأدلّة لدى الأطبّاء؟
    Bunları birçok deney ve deneysel kanıt sayesinde modelleyebiliriz. TED وبفضل الأدلّة والتّجارب العمليّة أصبح بإمكاننا نمذجة هذه الحوادث.
    Çünkü aksini gösteren bu kanıtlar yeterince caydırıcı değil. Open Subtitles لأنّ كلّ الأدلّة المضادّة ليست مقنعة كلّيّاً
    Bu davaların düşürülmesi için kanıtları yok edip çalabileceğini düşünüyoruz. Open Subtitles نظنّه ربّما يسعى لسرقة أو تدمير الأدلّة لإسقاط تلك القضايا.
    Bak, Rudy, çalıntı delil konusunu kimse Bruiser'dan daha iyi bilemez. Open Subtitles إسمع يا رودي لا أحد يعلم أكثر من بروزر عن الأدلّة المسروقة
    Adli tıp, birkaç saat içinde şüphelimizin dairesinden detaylı bir kanıt tahlili bekliyorum. Open Subtitles يتوقّع الإخصائيّون الشرعيّون دفقاً مطّرداً من الأدلّة المصادرة من شقّة مشتبهنا خلال الساعات القليلة القادمة
    Birisi onu duyup duymasa da kanıt kanıttır. Open Subtitles الأدلّة عبارة عن أدلة سواء كان هناك أيّ شخص ليسمعها أم لا
    Böyle bir kanıt olursa üniversiteye gidemez, anlıyor musun? Open Subtitles لن يُسمح له بدخول الجامعة إن ثبتت الأدلّة عليه ، أتعرف ؟
    Sanığı, cinayet mahalline bağlayan herhangi bir kanıt buldunuz mu? Open Subtitles هل إكتشفت الأدلّة التي تدين المتهم في مسرح الجريمة؟
    Bildiğim kadarıyla hâlâ özel kanıt depomuzda duruyor. Open Subtitles على حدّ علمي فهي موجودة بمستودع الأدلّة و أين ذلك ؟
    Ama bu kodları kanıt olarak sunabilmemizin tek yolu da buydu. Open Subtitles لكنّه السبيل الوحيد لإدراجنا تلك الرموز ضمن الأدلّة
    kanıtlar fiziksel temasla geldiğinde izleri toplamak zor oluyor. Open Subtitles عندما تصل الأدلّة أي إتصال طبيعي بها يجعل من الصعب رفع البصمات
    kanıtlar fiziksel temasla geldiğinde izleri toplamak zor oluyor. Open Subtitles عندما تصل الأدلّة أي إتصال طبيعي بها يجعل من الصعب رفع البصمات
    Herşeyi bitirip tüm kanıtları yok etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نُنهى كل شئ، يجب أن تخفى كل الأدلّة
    Elimizde bu tür bir belge olmadan ne ben cesedi incelemeye başlayabilirim ne de ekibim kanıtları değerlendirebilir. Open Subtitles و لا يمكنني البدء بفحص الجثّة أو أجعل فريقي يقوم بتحليل الأدلّة بدون هذا النوع من التوثيق
    Kesin bir delil yok ama dinî inançları güçlü olanların delillerin incelenmesine bile karşı çıkmaları beni delirtiyor. Open Subtitles لا يوجد دليل قاطع على ذلك يُصيبني الأمر بالجنون عندما الأرثوذوكس يرفضون فحص الأدلّة حتّى
    Bana Sirenliler hakkındaki bu eski hikayenin ipuçlarını bıraktı hep. Open Subtitles ترك لي كلّ تلك الأدلّة المشيرة لقصّة قديمة عن الحوريات.
    kanıtı kataloglamak için FBI'ya döndü. Open Subtitles عادت إلى مكتب المباحث الفيدراليّة لفهرسة الأدلّة
    Karavandan toplanan deliller çoğalıyor. Open Subtitles الأدلّة تتراكم فوق بعضها في المنزل المتنقّل
    İzlediğiniz gibi, polis sabahtan beri nerede olabileceği hakkında bir ipucu bulabilmek amacıyla kulübesinin altını üstüne getiriyor. Open Subtitles كما ترون، الشرطة في حجرته منذ الصباح تبحث عن الأدلّة إلى مكانه
    Cannerts'ın apartmanında bulduğum delilleri de kesin o yerleştirmiştir. Open Subtitles على الأرجح أنّها زرعت جميع الأدلّة التي وجدتها في شقّته كذلك.
    FBI adli tıp ekibi bir milyon kadar kemik parçası getirdi. Open Subtitles فريق الأدلّة الجنائيّة للمباحث الفيدراليّة سلّم للتو قرابة المليون قطعة عظم
    Ve kanıtlara bakılırsa buraya onu avlamaya gelmişler. Open Subtitles ومن الأدلّة التي جمعناها، يبدو أنّهما من كان يطارده.
    Atlamadan önce, kanıtların çoğunu yok etmek üzere geniş kapsamlı bir protokol başlatmış. Open Subtitles قبل أن يقفز، قام بأداء نظام معيّن دمّر معظم الأدلّة هناك
    İpuçları oyuncuları sembollerin toplandığı yere götürür. Open Subtitles الأدلّة تؤدّي إلى مباني تاريخيّة، حيث يجمع اللاعبون هذه الرموز القديمة.
    Son delillere bakılacak olursa duyduğu şeyler başkalarının düşünceleri. Open Subtitles و إنّما أكّدَت الأدلّة الأخيرة أنّ ما يسمعه هي أفكارٌ حقيقيّة لأشخاصٍ آخرين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد