ويكيبيديا

    "الأذنين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kulak
        
    • kulakları
        
    • kulaklı
        
    • Kulakların
        
    • kulakta
        
    • kulaklarda
        
    • kulaklının
        
    • kulaklıklı
        
    • kulaklardan
        
    • kulaklarımla
        
    • kulaklarımın
        
    • Kulaklarının
        
    Başının her iki yanındaki küçük püsküllerini kulak gibi dikiyor. Open Subtitles ينصب خصلات صغيرة مثل الأذنين على جانبي رأسه.
    kulak tıkacı, iki yastık ve üç uyku hapına rağmen duyabildim. Open Subtitles تمكنت من سماعه عبر سدادات الأذنين و وسادتين
    Gülümsemesi de kulakları da aynı iristeki küçük parlak sarı lekesi de aynı. Open Subtitles ذات الإبتسامه نفس الأذنين نفس اللمعه الصفراء في القزحيه
    Vampir kulakları olan sensin, ne konuşuyorlar? Open Subtitles أنت ذو الأذنين الخارقتين، فنبّئني بما يحكيان؟
    - Yani bana ufak kulaklı olandan lazım. Open Subtitles إذن أنا أريد الفيل ذو الأذنين الأصغر مالذي يحدث ؟
    Kulakların böyle büyüdüğü için şanslısın. Open Subtitles من حسن حظك أنك ورثت هاتين الأذنين
    Tırnak bileme, kulak kiri temizleme, ve bit-pire şampuanlama var. Open Subtitles تشمل تزيين الأظافر, وتنظيف الأذنين وصابون إستحمام ضد البراغيث
    Ondan sonra kulak tıkaçlarımızı çıkartıp kulaklıklarımızı takacağız ve mehtabın altındaki bir buz pistinde kayacağız. Open Subtitles بعد ذلك,نستبدل سدادات الأذنين بمدافئ الأذنين و نقوم ببعض الجولات على حلبة التزلج المحلية تحت ضوء القمر
    kulak Çevresindeki Tüyle adı verilen online bir forum kullacısının üye adı. Open Subtitles هذا إسم مُستخدم لمنتدى للجراء على الإنترنت القُبة حول الأذنين
    kulak kepçesinin kıvrımlarını simetrik hâle getirmek ne kadar zor biliyor musun? Open Subtitles أتعلم كم صعبٌ هو أن تجعل انحناءات الأذنين متناظرة؟
    Ve oturup düşünüyorsun "Büyük kulakları olan siyah şempanze mi?" Open Subtitles وأنتم تجلسون هناك تفكّرون الشمبانزي الأسود ذو الأذنين الكبيرين؟
    kulakları öyle ayrı tutmak o kadar zor ki. Open Subtitles أن فصل الأذنين عن الفطيرة الكبيرة كان صعب جدًا.
    Kahretsin, bu o sivri kulaklı piç. Open Subtitles اللعنة ، إنه ذلك الوغد ذو الأذنين المدببتين
    Çift kulaklı sesin dünyasına hoş geldin. Open Subtitles مرحباً بك في العالم السمعي بكلا الأذنين.
    "Doğrusunu söylemek gerekirse... "...o kepçe kulaklı otlakçıyı özlemiyorum değil. Open Subtitles الحقيقة تُقال، حالياً أشتاقُ إلى الإبرق ذو الأذنين.
    Kulakların böyle büyüdüğü için şanslısın. Open Subtitles من حسن حظك أنك ورثت هاتين الأذنين
    Bir koklea implantı bir kulakta işe yarıyorsa ikinci kulakta işe yaramaması pek mantıklı olmaz. Open Subtitles إذا كانت أداة السمع المزروعة جيدة لإحدى الأذنين لا معنى لها بأن تكون جيدة للأذن الأخرى
    Führer havalandırmadan geçen havanın kulaklarda basınç oluşturduğunu söylüyor. Open Subtitles القائد يعتقد أن الهواء المار عبر أنابيب التهوئة ... تنتج ضغط مفرط في الأذنين. وقال انه يعتقد أن ذلك يقلل من الكفاءة.
    Yani, şu koca kulaklının orada ne yaptığı benim için farketmez... - Hey! Open Subtitles أعني، أنني لا أمانع مصاحبتكِ ... لكبير الأذنين هذا
    Sana ait bir tüfeğe ve kulaklıklı harika bir şapkaya da ihtiyacın var. Open Subtitles سوف تحتاج لبندقيتك الخاصة بك وقبعة شيء رائع مع طرفين لتغطية الأذنين
    "Gözler kulaklardan daha kesin tanıklardır." Open Subtitles أكثر دقة شهود عيان من الأذنين."
    Kendi kulaklarımla duydum. Open Subtitles لقد سمعتهم بهاتين الأذنين.
    Var çünkü deri kulaklarımın arkasına tıkıldı. Open Subtitles أنا أفعل كلها مدسوسة خلف الأذنين
    Evet, bu kulaklarla onu ancak bir anne sevebilir. Kulaklarının nesi varmış? Open Subtitles أمه فقط ممكن تحبه بتلك الأذنين ما مسألة أذنيه ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد