O gün Muhtemelen otoparktaydım. Orayı seviyorum. | Open Subtitles | لقد كنت في موقف السيارات ذاك اليوم على الأرجح أنا أحب المكان بالخارج |
Tabii, Muhtemelen senin için orada milyon dolarları konuşturacağım. | Open Subtitles | أجل، علي الأرجح أنا أكلّفك مليون دولار علي الأقل، |
Emin değilim. Belki de. Evet, aslında Muhtemelen. | Open Subtitles | لستُ واثقاً ربّما أجل، أجل، الأرجح أنا لا أعلم |
Muhtemelen bir uydudan seken şifreli sinyal. | Open Subtitles | إشاره مشفره على الأرجح أنا أعلم اننا نفكر بذلك انه مرتبط |
Muhtemelen bağırsaklarımda çürüyen onca sandviç yüzünden daha zorlu bir vaka oluyorum. | Open Subtitles | علي الأرجح أنا حالة صعبة... كل تلكَ الجيروسكوبات تتعفن في أمعائي. |
Muhtemelen saklıyorumdur. | Open Subtitles | أو بصراحة , على الأرجح أنا أخفيه |
Evet, Muhtemelen kendimi bir ergene dönüştürüp sivilce ve hormon dolu, hiçbir özelliği olmayan lise denilen göt diyarında takılabilirim. | Open Subtitles | على الأرجح أنا قادر على تحويل نفسي لمراهق وأتسكع مع ذوي الوجوه المغطاة بالحبوب, وذوي الهرمونات العالية والحمقى ذوي المخاطر المنخفضة، هذه هيَ المدرسة الثانوية. |
Bu dünyada Muhtemelen ona en yakın insan benim. | Open Subtitles | على الأرجح أنا أقرب شخص إليه. |
Larry'nin her neyi varsa, Muhtemelen bende de var. | Open Subtitles | مهماكان(لاري)مصاببه, فعلى الأرجح أنا مصابة به أيضاً |
Muhtemelen çatlağın tekiyimdir. | Open Subtitles | على الأرجح أنا مجنون |
Ben Muhtemelen TARDIS'imde uyuyorum. Clara sen yatağında olmalısın. | Open Subtitles | على الأرجح أنا نائمٌ في (التارديس) و (كلارا)، لابد أنكِ في سريرك |
Paslanmışımdır Muhtemelen. | Open Subtitles | على الأرجح أنا صدئة بعض الشيء |
- Ben Muhtemelen daha... | Open Subtitles | نعم ، على الأرجح أنا ... |