Sonra da böceklerdeki o mavi sümüksü şeyden tükürdü. | Open Subtitles | وبعدها بصقت السائل الأزرق الذي تستخدمة الحشرات |
Annem o mavi mini eteğiyle görkemli ve çok güzel bir şekilde poz veriyormuş ve her şey öyle başlamış. | Open Subtitles | وهي مرتدية الثوب الأزرق الذي تسبب بكل شيء |
Eminim giydiğin o mavi elbiseyle anlaşmayı bağlarsın diye düşünmüştür. | Open Subtitles | وأثق أنه يؤمن بقدرتك على حسم الصفقة في فستانك الأزرق الذي ترتدينه |
İşte gözlerinde o mavi büyücüyü görüyorum, Britta." | Open Subtitles | " (إنه نفس السحر الأزرق الذي أراه في عينيكِ (بريت-يا " |