ويكيبيديا

    "الأزهار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çiçekleri
        
    • çiçeklerin
        
    • çiçeklere
        
    • gül
        
    • çiçeklerle
        
    • güller
        
    • çiçeği
        
    • çiçeklerden
        
    • çiçekçi
        
    • çiçeklerini
        
    • gülleri
        
    • çiçeklerinin
        
    • çiçeğin
        
    • çiçek
        
    • çiçekler
        
    Demek bana o güzel çiçekleri gönderen bey sizsiniz. Teşekkür ederim. Open Subtitles فاذاً أنت هو الرجل الكريم الذي كان يرسل لي هذه الأزهار الجميلة , أشكرك
    Size bu çiçekleri toplayabilmek için geciktim, Bayan Mortar. Open Subtitles لقد ذهبت لأحضر لك هذه الأزهار ، سيدة مورتر
    Bazı çiçeklerin üzerindeki morötesi işaretler böcekler nektara ulaşsın diye kılavuzluk yapıyor olabilir. Open Subtitles ربما لأن العلامات الفوق بنفسجية على بعض الأزهار تعمل على توجيه الحشرات للرّحيق.
    Ve bu deneyde mavi çiçeklere giderlerse ödül alıyorlar. TED وفي هذه التجربة تحصل النحلات على جائزتها إن ذهبت إلى الأزهار الزرقاء
    Pekâlâ, düşüncem şu. Onlarda gül var, güllerde de polen. Open Subtitles إليك ما افكر به, لديهم الأزهار و الأزهار لديها القوة
    Bahsettiğin çiçeklerle ilgili değil, artı film falan da değil. Open Subtitles أولاً الرواية لا تدور حول الأزهار كما أنها ليست فيلماً
    Gönderdiğim bütün armağanlar, kartlar, güller, hiç belleğini tazelemiyor mu? Open Subtitles كل هداياى الكروت, الأزهار, ألم تعد بذاكرتك الى الوراء ؟
    Her zaman çiçek isimlerini bilmezdim ama, yakın zaman içinde, gördüğüm pek çok çiçeği tanımaya başladım. Open Subtitles أنا لم أكن أعرف أسماء الأزهار ولكن يبدو مؤخراً أنني أعرف أسماء كل الأزهار التي أراها
    Ya da bilet alamayacak kadar fakir olan ve kendisine miras kalan çiçeklerden kurtulmak isteyen fakir bir oğlan. Open Subtitles قد يكون واحداً من أولئك المساكين الذين لا يمتلكون ثمن بطاقة لكنه ورث الكثير من الأزهار و هو يحاول الآن ان يتخلص منها
    çiçekleri çok sevdiğinizi söylemiştiniz. Toplamak oldukça zaman aldı ama olsun Open Subtitles أخبرتنا كم تحبين الأزهار ولقد ذهبت بعيداً كي أحضرها لك
    Bu çiçekleri toplamak için göl kıyısına kadar gitmene gerek yoktu. Open Subtitles لم تكوني مضطرة للذهاب إلى البحيرة من أجل تلك الأزهار
    Bir mesaj vermek istermişçesine, çiçekleri parçalamak nedensiz yere yapılacak bir şey değildir. Open Subtitles لقد مزقتِ الأزهار التي كانت تزين قبره. لا يمكن لأحد أن يفعل ذلك دون سبب مقنع.
    Bu çiçekleri almalı. Yukarı kendim çıkarırım. Open Subtitles لاكنه يجب أن يحصل على هذه الأزهار ، سأصعد له بنفسي
    Bu güzelim çiçekleri onurla selamlıyorum. Open Subtitles لذا وبعميق الشرف أحيي هذه الأزهار الجميلة
    Misafirlerimiz süs olarak koyduğumuz çiçekleri yiyorlar. Open Subtitles لقد وصل ضيوفنا. إنهم يلتهمون صفوف الأزهار على طاولات المآدب.
    Her yerde gümüş şamdanlar tüm masalarda ve tüm çiçeklerin içinde. Open Subtitles الشمعدانات الفضية في كل مكان على الطاولات ولابد من ترتيب الأزهار
    Canım annem bahçede toprağı kazmakla meşguldü ve yanına oturup çiçeklerin yanındaki çamurla oynadım. TED أمي العزيزة كانت في الحديقة منشغلة بتفتيت التربة، وجلست بجانبها، ألعب بالطين على سرير من الأزهار.
    Bunun gibi bir lalenin, normal lalelerden daha nadir bulunması sonucunda bu çiçeklerin fiyatları yükselmeye başladı ve lalelerin popülerliği de arttı. TED زهرة توليب كهذه كانت أكثر فرادة من زهرة توليب عادية وكنتيجة لذلك، بدأت أسعار هذه الأزهار ترتفع ومع ارتفاعها زادت شعبية التوليب
    Bilmeden de olsa, polenleri başka çiçeklere yayacak, ve bitkinin üremesini hızlandıracak. Open Subtitles ومن دون قصد , سينشره لغيرها من الأزهار مسرعا عملية إعادة الإنتاج للنبات
    Bu gül yapraklarının güzelliğinin şeklini veren aynı güç birlikteliğinizi ebediyete kadar kutsasın. Open Subtitles فلندعو أن تبارك القوة التي خلقت هذه الأزهار زواجكما إلى الأبد
    Herşekilde artık buraya geldiğinize göre, neden biraz bahçedeki çiçeklerle ilgilenmeyi denemiyorsunuz? Open Subtitles ما رأيك بأن تقضي بعض الوقت و تستمتع مع الأزهار في الحديقة؟
    güller biraz fazla uzun olabilir. Onu göremem. Open Subtitles ولكن هذه الأزهار مرتفعة قليلا لن أتمكن من رؤيتها هكذا
    Yani kıçımın dibinden defol ve karıma en sevdiği çiçeği yolla.. Open Subtitles إذن كف عن طرق رأسي واذهب لشراء الأزهار المفضلة لزوجتي
    Bana rüyalarımı sorduklarında, onlara çiçeklerden bahsettim. Open Subtitles عندما سألوني عن أحلامي، حدثتهم عن الأزهار
    Az önce çiçekçi arayıp güllerin açık pembeden daha açık pembe olacağını söyledi. Open Subtitles . . أخبرني بائعُ الزهور للتو أنّ لونَ الأزهار الورديّ سيكون أفتحَ من المطلوب
    Kır çiçeklerini toplamayı ve bulutların şekillerini tahmin etmeyi seviyorum. Open Subtitles أحب إلتقاط الأزهار البرية، وإحزر شكل الغيوم
    Ailelerin, genç insanların bir araya gelebileceği ve kendi deyimiyle, şu ünlü gülleri koklayabilecekleri bir alan yaratmak istiyor. TED إنّه يريد أن ينشئ فضاء حيث يمكن للعائلات و الشبان الجلوس معا، و يشتمّون عبير الأزهار التي يضرب بها المثل.
    Bahar geldiğinde limon ağacı çiçeklerinin kokusu havayı kaplar. Open Subtitles و تستطيع أن ترى التلال أيضا و عندما يأتي الربيع ستستنشق رائحة الأزهار من أشجار الليمون
    çiçeğin size hissettirdiğini istediğiniz renkle gösterin. Open Subtitles واستخدموا اللون الذي يعبر، عن الشعور الذي تمنحه لكم الأزهار
    Bir zamanlar çiçek tanzimini yapmıştım. Herşey seksle mi ilgili olmalı? Open Subtitles لقد قمت بترتيب الأزهار ذات مرة لماذا يتعلق كل شىء بالجنس؟
    mumları çıkarmış, ortada çiçekler ve tabakları ve bardakları nereye koyacağına karar vermeye çalışıyor. TED فقد أخرج الشموع، ووضع الأزهار في الوسط وهو يحاول الآن التفكير في المكان الذي يضع فيه الأطباق والكؤوس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد