piskoposlar hepsi bir araya gelip, bu evliliğin şüpheli olup mahkeme tarafından feshedilmesi gerektiğini ilan eden bu belgeyi imzaladılar. | Open Subtitles | فجميع الأساقفة هنا وقعوا على هذه الوثيقة معلنين بأن الزواج به شك ويجب أن يفسخ بالمحكمة. |
piskoposlar, psikiyatristler ve şartlı tahliye memurları bu ülkenin, adalet sistemindeki, yanlışı bu. | Open Subtitles | الأساقفة والأطبّاء النفسيين وضبّاط الإطلاق المشروط هذا هو الخطأ في نظام العدالة بهذا البلد |
Bana Başpiskopos Sekreteri ile görüşeceğini sonra da Konsolosluğa gideceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنها ستقابل رئيس الأساقفة ثم ستتوجه للقنصلية بعد ذلك |
Sayın Başpiskopos, lordlarım... sayın Kilise bilginleri. | Open Subtitles | سيدى رئيس الأساقفة, سادتى.. السادة عُلماء اللاهوت المبجّلون |
Neden? Eğer mahkeme devam ederse Piskopos kralın hangisini istediğini bulur. | Open Subtitles | إذا إستمرت المحاكمةَ، الأساقفة سجدون في إحسانِ الملكَ |
Bishoplar. | Open Subtitles | الأساقفة. |
20 yıl boyunca, Tanrı'ya ve size Targovişte Katedrali'nin Başpiskoposu olarak hizmet ettim. | Open Subtitles | لعشرين سنة، خدمتكم وخدمت الله بصفتي رئيس الأساقفة في كاتدرائية تارغوفيشت. |
Onlar Başpiskoposun söylediğine veya başpiskoposa söylenmiş olana oy verirler? | Open Subtitles | إنهم يصوتون على ما يخبرهم به رئيس الأساقفة ومن يخبرهم؟ |
piskoposlar ile bir toplantı ayarlayabileceğime inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني يمكنني ترتيب لقاء مع الأساقفة |
Cesur piskoposlar ve rahipler Onların bir çoğu şehit oldu... ayrıca manevi destek vererek hayatlarını tehlikeye attılar sadık birer Cristeros olarak. | Open Subtitles | شجاعة الأساقفة والكهنة ، والعديد من الشهداء و كذلك لمخاطرتهم بحياتهم ليدعموا الروح المعنوية للمؤمنين المتدينين |
Kilise hakkında.. piskoposlar hakkında.. Law hakkında.. | Open Subtitles | عن الكنيسة, عن الأساقفة, عن القانون. |
piskoposlar bana karşı gelecek! | Open Subtitles | الأساقفة سيُعارضوننى |
Las Casas son nefesini verene kadar yozlaşmış piskoposlar, tüccarlar devlet memurları onu kınamışlar. | Open Subtitles | أدان (لاس كاساس) حتّى نزعه الأخير الأساقفة الفاسدين والتّجار والمسؤولين الملكيّين كرهته الدولة بأسرها |
Tüm piskoposlar muhteremdir. | Open Subtitles | جميع الأساقفة محترمون |
Tabi, Sevgili karısına verdiğim ilaç sayesinde ilaçları ona, yakın dostum Başpiskopos aracılığıyla yolladım. | Open Subtitles | بالطبع. أخذت حبوب منع الحمل، لا، وهذا هو زوجة الرئيس أخذ حبوب منع الحمل التي جعلت تحصل من خلال صديقي رئيس الأساقفة. |
Sanırım Başpiskopos orada iyice çileden çıkmıştır... eğer majestenin de maksadı bu ise. | Open Subtitles | سيغضب هذا رئيس الأساقفة جداً إذا كانت هذه نية فخامتك |
Başpiskopos Gilday, işte, Sicilya'daki yoksullar için 100 milyon dolarlık Vito Corleone çeki. | Open Subtitles | رئيس الأساقفة جيلداي هذه 100 مليون دولار لفقراء صقلية باسم مايكل كوليونى |
Esas sorun Başpiskopos ve Vatikan Bankası. | Open Subtitles | رئيس الأساقفة ومصرف الفاتيكان تلك هى المشكلة الكبيرة |
Ve beni Baş Piskopos olarak seçmekten vazgeçti. | Open Subtitles | فتراجع عن وعده لي بأن يجعلني رئيس الأساقفة |
Vehmic Mahkemesi yöneticilerini yaptırama uğrattı ve baş Piskopos günahkârları cezalandırdı. | Open Subtitles | عُوقبت المحكمة الفهمكية من قِبل الإمبراطور وتُدار بواسطة كبير الأساقفة لمُعاقبة المُذنبين |
Gere, Norton'un ikinci kişiliği hakkında yalan söylediğini ve Başpiskoposu onun öldürdüğünü öğreniyor. | Open Subtitles | يكتشف (غير) أنّ (نورتون) كان يكذب بشأن انفصام شخصيّته، و قتله لرئيس الأساقفة. |
Peki Papa, Başpiskoposun sadık kalelerini Kral'a karşı zapt ettiğini biliyor mu? | Open Subtitles | ولكن هل يعرف البابا أن رئيس الأساقفة يُطالب بقلعة مَلكية ضد الملك؟ |
rahipler siz Majestelerinin görevden alınması gerektiğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | الأساقفة مازالوا يطالبون بإزالة فخامتكِ لقد وجدوا دعم في كل مكان |