Bu mesleği seçmemin ve işimi iyi yaptığımı hissetmemin en önemli nedenlerinden biri gördüğünüz gibi doğuştan şüpheci olmam. | Open Subtitles | أحد الأسباب الرئيسية الذي جعلني أنخرط في هذه الوظيفة ويجعلني أشعر بأنّي بارع بالعمل هو أنّي دائم الإرتياب بالفطرة |
Hafıza problemlerinin en önemli nedenlerinden biri de kronik stress. | TED | وأحد الأسباب الرئيسية الأخرى لمشاكل الذاكرة هو الإجهاد المزمن. |
Geri dönmeyi kabul etmemin önemli nedenlerinden birisi bu. | Open Subtitles | بالواقع ، إنهُ من الأسباب الرئيسية .التي جعلتني أوافق للعودة إلى هنا |
-Ameliyat sonrası ateşin sebeplerini söyleyebilecek var mı? | Open Subtitles | هل أحد يستطيع إخباري الأسباب الرئيسية للحمى؟ |
Ameliyat sonrası ateş yükselmesinin sebeplerini söyle. | Open Subtitles | قل لي الأسباب الرئيسية للإصابة بالحمى |
Mesela, zihinsel hastalıkların tüm dünyada maluliyetin önde gelen sebeplerinden biri olduğunu görüyoruz. | TED | نكتشف أنه على سبيل المثال، الأمراض النفسية من الأسباب الرئيسية للإعاقة حول العالم. |
İşte bu Eskiler'in alt yaradılış biçimlerine karışmamayı seçmelerinin sebeplerinden biridir. | Open Subtitles | ورغم ذلك فهذا أحد الأسباب الرئيسية.. لإيمان القدماء بشدة بعدم التدخل بالأسطح الدنيا |
Sahada neler olduğu ve yurt dışındaki anlayış arasındaki bu ayırım neden hala başarılı olmuş bir Filistin barışçıl direniş eyleminin çıkmadığının önemli nedenlerinden biri. | TED | هذه الفجوة بين ما يحدث على أرض الواقع والتصورات في الخارج هي واحدة من الأسباب الرئيسية لماذا ليس لدينا حتى الآن حركة مقاومة فلسطينية سلمية وقد تم ذلك بنجاح. |
Besin zehirlenmesi denizde en sık rastlanan ölüm sebeplerinden biridir. | Open Subtitles | التسمم الغذائي أحد الأسباب الرئيسية للموت في البحر |
Zaten Alfa'ları herkese açıklamamın ana sebeplerinden birisi de buydu. | Open Subtitles | وهذا سببٌ من الأسباب الرئيسية التي دفعتني لأعلن ظاهرة الألفا على الملأ هذا هو سبب وجودي هنا |
Medeniyetin 110 mil ötesinde yasamamin ana sebeplerinden biri diger insanlarin dramina alerjik olmam. | Open Subtitles | أتعلم؟ أحد الأسباب الرئيسية في أن أعيش على بعد 110 ميل عن المدينة |