Ayrıca geçen hafta şartlı tahliye duruşmasında da ifade verdim. | Open Subtitles | لقد تحدثت أيضاً في الأسبوع الماضي في جلسة الاستماع المشروط |
geçen hafta doğum günü mesajı attı, o zamandan beri biraz mesajlaşıyoruz. | Open Subtitles | أرسلت لي رسالة إلكترونية الأسبوع الماضي في عيد ميلادي، وأخذنا نتبادل الرسائل. |
John’u daha geçen hafta klinikte gördüm. | TED | لقد رأيت جون فقط الأسبوع الماضي في العيادة. |
geçen hafta yağmurlu bir gecede geldi. | Open Subtitles | جاء الأسبوع الماضي في ليلة ممطرة ويبدو عليه الفتور |
Niye sadece benimle konuşuyorsunuz? Yedek birimin Geçen haftayı, hayatta kalma yeteneklerinizi incelemekle geçirmiş. | Open Subtitles | وحدتك قضت إجازة الأسبوع الماضي في مراجعة مهارات البقاء؟ |
Ali Ben Basset geçen hafta Paris'te öldürüldü. | Open Subtitles | علي بن باسط قد قُتل الأسبوع الماضي في باريس |
geçen hafta Cornwall'da, dört kafalı bir adam kumsalda çay içerken görülmüş! | Open Subtitles | الأسبوع الماضي, في كورنوال, رأى الناس رجلاً بأربعة رؤوسٍ يتناول الشاي على الشاطئ |
Hayır, geçen hafta beni kilisede terk etti. | Open Subtitles | لا يا رجل, لقد هجرتني الأسبوع الماضي في الكنيسة |
Dostum, geçen hafta mezunlar toplantısında iyi bir gösteri yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جيد هناك الأسبوع الماضي في المباراة |
geçen hafta Washington Eyaleti'nde aynı şekilde iki adam daha öldürüldü. | Open Subtitles | لقد كان هناك رجلان قتلا بنفس الطريقة.. الأسبوع الماضي في ولاية واشنطن |
geçen hafta ölü babasının oturma odamda dolaştığını mı? | Open Subtitles | ان والده الميت كان ينثر الطين الأسبوع الماضي في غرفة جلوسي؟ |
geçen hafta, Aspen'de, bu hafta, hapiste mi? | Open Subtitles | الأسبوع الماضي في اسبانيا وهذا الاسبوع في السجن؟ |
geçen hafta Bağdat'ta vurulan fotoğrafçıyı duydun mu? | Open Subtitles | أسمعتِ عن ذاك المصور الذي قُتل الأسبوع الماضي في بغداد ؟ |
geçen hafta hastanede de bana böyle söylememiş miydin? | Open Subtitles | أليس هذا ما قلته الأسبوع الماضي في المستشفى؟ |
Oliver bana geçen hafta oyun parkında sana, seninle yaşayıp yaşayamayacağını sorduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال لي أوليفر الأسبوع الماضي في الملعب أنه سألك إن كان باستطاعته العيش معك |
geçen hafta, okulumuzda, bir kız arkadaşının tam suratına fortladı! | Open Subtitles | الأسبوع الماضي في المدرسة, قامت فتاة بإطلاق الريح في وجه أحد أصدقائنا. |
geçen hafta alışveriş merkezindeki yiyecek reyonunda yaptığın gibi. | Open Subtitles | مثلما فعلتِ الأسبوع الماضي في مطعم مركز التسوّق |
Çünkü geçen hafta Wailer'ın partisinde ilişki kurduğunuzu duydum. | Open Subtitles | لأني سمعت بأن استلطافاً قد حدث بينكما الأسبوع الماضي في إحدى الحفلات |
"Geçen haftayı yeğenlerimle beraber bir otelde geçirdim, yani yaşadığım otelde. | Open Subtitles | أمضيت الأسبوع الماضي في الفندق الفندق الذي أقمت به مع إبن شقيقتي وإبنتها |
Geçen haftayı senin hakkında konuşarak harcadım. Senin her şeyini biliyorum. | Open Subtitles | لقد أمضينا الأسبوع الماضي في الحديث عنك |
Aslında düşündüğüm, Geçen haftayı, paranın önemli olmadığı bir dünyada geçirdin. | Open Subtitles | أنا كان في الواقع مجرد التفكير عن حقيقة أن قضيت الأسبوع الماضي في العالم حيث... كان المال أي كائن. |