Sadece hafta sonları yapılmalıdır. | Open Subtitles | . أنه يجب أن يكون عطلة نهاية الأسبوع فقط |
Sadece hafta sonu için, göl evine gideceğim. | Open Subtitles | لنهاية الأسبوع فقط لأذهب بها إلى البحيرة |
Sadece hafta sonları sende kaldığını sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنه يأتيك في عطل نهاية الأسبوع فقط |
Şansımıza haftada sadece iki gün çalışıyorum. | Open Subtitles | من حسن الحظ، أنا أُدَرِسُ يومين في الأسبوع فقط |
Çok küçük bir köydü-- haftada sadece bir kez kurulan, insanların onca tezgahı yerleştirdiği bir pazarı vardı. | TED | كانت قرية صغيرة جدا -- بازار أسبوعي حيث يقوم الناس مرة في الأسبوع فقط بالوضع في كل أحواضهم. |
Eğer bir daha olursa seni Sadece hafta sonları çalıştırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | أذا حدثت مرة أخرى سوف أضطر إلى أن أوظفكِ في نهاية الأسبوع فقط |
Yerine birisini bul. Sadece hafta sonu için buradayım. | Open Subtitles | ليحل شخص مكانك فسأبقى لعطلة الأسبوع فقط |
- Hayır, Sadece hafta sonu için geldik. | Open Subtitles | - لا، سنقضي عطلة الأسبوع فقط - |
Sadece hafta sonlari. | Open Subtitles | بعطلات نهاية الأسبوع فقط. |
Sadece hafta sonu için. | Open Subtitles | نعم , لعطلة الأسبوع فقط |
Sadece hafta sonları. | Open Subtitles | بعطلات نهاية الأسبوع فقط. |
Ama Sadece hafta sonu. | Open Subtitles | عطلة الأسبوع فقط |
Onları zaten haftada sadece iki kere görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا أراها ليلتين في الأسبوع فقط |
- haftada sadece 15$. - Bu maaşımın yarısından fazla. | Open Subtitles | -خمسة عشر دولار في الأسبوع فقط |