Özel eşyalarını koruma konusunda çok dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون حذر للغاية مع الأشياء الخاصة بك. |
eşyalarını toplar mısın onları Hendrix'lere götürelim. | Open Subtitles | سوف تقوم، أم، الاستيلاء على الأشياء الخاصة بك وسنقوم رئيس لأكثر من عام هندريكس؟ |
Git eşyalarını topla, gidiyoruz. | Open Subtitles | أخذ الأشياء الخاصة بك ونحن على وشك الخروج |
Sen ve insanların Eşyalarınızı toplayın ve Than gelmeden önce asteroit'i terkedin. | Open Subtitles | كنت قد وشعبك جمع أفضل الأشياء الخاصة بك وترك الكويكب قبل وصول ثان. |
Eşyalarınızı seve seve toplarım, Bayan Allie. | Open Subtitles | لماذا ، وسأكون سعيدا لحزمة الأشياء الخاصة بك ، افتقد الخبير آلي. |
eşyalarını hazırla. | Open Subtitles | الذهاب الحصول على الأشياء الخاصة بك جاهزة. |
Genel bir yanlış kanı var: Eğer eşyalarını titizlikle düzenlemekten hoşlanıyorsan, ellerini temiz tutuyorsan ya da hafta sonunu en ince ayrıntısına kadar planlıyorsan OKB hastası olabilirsin. | TED | هنالك مفهوم خاطئ شائع، بأنه إذا كنت تحب تنظيم الأشياء الخاصة بك بدقة شديدة، أو المحافظة على نظافة يديك، أو التخطيط لنهاية الأسبوع بأدق التفاصيل، قد تعاني من اضطراب الوسواس القهري. |
eşyalarını toplamayı bile düşünme. | Open Subtitles | دون وأبوس]؛ تي حتى تتوقف للحصول على الأشياء الخاصة بك. |
-Jesse, neden eşyalarını almaya gitmiyorsun? -Tamam. | Open Subtitles | - جيسي ، لماذا لا يذهب للحصول على الأشياء الخاصة بك ؟ |
eşyalarını al. | Open Subtitles | الاستيلاء على الأشياء الخاصة بك. |
O yüzden eşyalarını oraya koy. | Open Subtitles | حتى تأخذ الأشياء الخاصة بك هناك. |
Ne? Beni duydun. eşyalarını topla. | Open Subtitles | سمعتني احزم الأشياء الخاصة بك. |
Evine git. Biz eşyalarını toplarız. | Open Subtitles | نحن ستعمل حزمة الأشياء الخاصة بك. |
eşyalarını topla. | Open Subtitles | حزمة الحصول على الأشياء الخاصة بك. |
eşyalarını onların evinde tutmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | أنا لا تزال تبقي الأشياء الخاصة بك في مكانها " |
Her neyse, eşyalarını toplamak için yardıma ihtiyacın olursa bugün buralarda olacağımı söylemek istedim. | Open Subtitles | على أي حال، أردت فقط أن أخبركم عندما كنت ذاهبا ليكون حولها اليوم في حال كنت بحاجة إلى مساعدة الحصول على الأشياء الخاصة بك. |
Şimdi, lütfen Eşyalarınızı toplayıp bizimle gelin. | Open Subtitles | الآن، من فضلك، يجب عليك جمع الأشياء الخاصة بك و أن تأتي معنا |
Sadece Eşyalarınızı toplamam söylendi. | Open Subtitles | قيل لي فقط لحزم امتعتهم الأشياء الخاصة بك. |
Eşyalarınızı hiç bir yere koyamazsınız. | Open Subtitles | كنت - لا يمكنك وضع الأشياء الخاصة بك في أي مكان. |
- Siz Eşyalarınızı taşırken kalan eşyalara göz kulak olabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إبقاء الأشياء الخاصة بك .cstikho بعضها يصل |
Bugün Eşyalarınızı alıp kaldırıma çıkarmak için kiralanmış bu elemanları göndermek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سآخذ لارسال هؤلاء الناس الذين يعملون اليوم الحصول على، والحصول على الأشياء الخاصة بك .olzrok لهم على الرصيف |