Bazı şeyler hiç değişmeyecek zannedip yaşayıp gidiyorsun. | Open Subtitles | أنت تؤمن فحسب أن بعض الأشياء لا تتغيَر أبداً |
Gariptir ki, bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | من المضحك أن بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً |
Bazı şeyler hiç değişmez. El yazın mesela. | Open Subtitles | بعض الأشياء لا تتغير مثل خط اليد |
Tam da işler daha da garipleşemez diye düşünmeye başlamışken. | Open Subtitles | فقط عندما فكرت أن الأشياء لا يمكن أن تصبح غريبة |
Bir devrime ihtiyacımız var çünkü işler yolunda gitmiyor; evet, işler yolunda gitmiyor. | TED | نحتاج إلى ثورة لأن الأشياء لا تعمل؛ انها لا تعمل تماماً. |
Çünkü bazı şeyler asla değişmez Jason ve bazıları da değişir. | Open Subtitles | لأن بعض الأشياء لا تتغير أبدا ً جاسون وبعض الأشياء تتغير |
Bazı şeyler asla değişmez, bazı şeyler ancak daha iyi olur. | Open Subtitles | بعض الأشياء لا تتغير أبدا أو الحصول على أفضل. |
Eski Macro'muz varken böyle şeyler hiç başımıza gelmezdi. | Open Subtitles | هذه الأشياء لا تحدث مع ماكرو الكبير |
Bazı şeyler hiç değişmez. | Open Subtitles | حسنا ، بعض الأشياء لا تتغير أبدا |
Bazı şeyler hiç değişmez di mi ? | Open Subtitles | بعض الأشياء لا تتغير أبدًا، أليس كذلك؟ |
O şeyler hiç bozulmaz, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلمين بأنّ هذه الأشياء لا تفسد أبداً |
Bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | حسناً بعض الأشياء لا تتغير أبداً |
Lanet şeyler hiç adam akıllı yanmazlar. | Open Subtitles | تبًّا، تلكَ الأشياء لا تحترق أبدًا. |
Biliyorum evlat ama bu tür işler otobüs tarifesi gibi işlemiyor. | Open Subtitles | أعرف، لكن هذه الأشياء لا تسير حسب المواعيد دائما |
İşin bir ucundan tutmayacaksan, işler yolunda gitmediğinde sızlanma hakkına da sahip olamazsın. | Open Subtitles | لأنه إذا أنت لَسْتَ راغبَ لتَدَخُّل، ثمّ أنت لَيْسَ لَكَ حقُّ للتَذَمُّر عندما الأشياء لا تَذْهبُ طريقَكِ. |
Maalesef, gezegende işler iyi gitmiyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ , الأشياء لا تبدو جيدة على الكوكب |
- Çünkü aynı odaya iki kabadayıyı koyduğun zaman, ...işler normalde iyi gitmiyor. | Open Subtitles | لأنّه عندما تضع متنمّريْن معا في غرفة ، الأشياء لا تسير جيّدا بشكل عام |
Ne kadar ileri görüşlü olursak olalım bu ülkede bazı şeyler asla değişmez. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدى تقدمنا ... بعض الأشياء لا تتغير في هذا البلد |
Ah, güzellik yarışması entrikaları. Bazı şeyler asla değişmiyor. | Open Subtitles | مكائد عروض الجمال بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً |
Bazı şeyler asla değişmez. | Open Subtitles | أحياناً صادقة أكثر من اللازم. حسناً، بعض الأشياء لا تتغير أبداً. |
- Bazı şeyler asla değişmez. Artık para kazanmanız dışında tabii. | Open Subtitles | بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً، إلاّ أنّه يُدفع لكم الآن. |