Yardım edemediğim için kendimi suçluyorum. Belki herşey farklı olabilirdi. | Open Subtitles | لا أستطيع أن لا ألوم نفسي والتمني لو كانت الأشياء مختلفة |
Artık herşey farklı. İnsanlar, bizim hakkımızda olanları biliyor. | Open Subtitles | الأشياء مختلفة الأن الناس تعلم بشأننا |
Şimdi herşey farklı ama. | Open Subtitles | الأشياء مختلفة الآن. |
- Bilmiyorum ki. - Ülkende her şey çok farklı olmalı. | Open Subtitles | لا أدري ، لابد أن الأشياء مختلفة في بلدك |
Mater, burada her şey çok farklı. Yani bu durumda belki senin de biraz farklı davranman şart. | Open Subtitles | الأشياء مختلفة هنا وهذا يعني أنه ربما عليك أن تتصرف بشكل مختلف ايضاً |
Bu doğru olmaz. Artık işler farklı. | Open Subtitles | هذا لن يكون صائبًا، الأشياء مختلفة الآن |
Yani eğer bu falcıyla konuşmasaydın bugün her şey çok farklı olurdu. | Open Subtitles | بطلاً -وإن لم تحصل علي هذه القراءة أبداً؟ -لكانت كل الأشياء مختلفة اليوم |
Gün ışığında her şey çok farklı görünüyor. | Open Subtitles | أتعرف الأشياء مختلفة في ضوء النهار |
Ama şu an işler farklı. | Open Subtitles | الأشياء مختلفة الآن |
İşler farklı. | Open Subtitles | الأشياء مختلفة |