Böyle şeyler için, arkadaşım eğitimli olmalıyız. | Open Subtitles | لهذه الأشياء يا صديقي نحن يجب أن نتعلّــم |
Erkekler böyle şeyler yapar George. | Open Subtitles | حسناً، الرجال يفعلون هذه الأشياء يا جورج |
Bu tür şeyler olduğunda çok üzülüyor olmalısın, değil mi, Poirot? | Open Subtitles | لابد أن هذا محبط لك . حدوث مثل هذة الأشياء يا "بوارو" ؟ |
Çok teşekkür ederim, baba, bu...şeyler için. | Open Subtitles | شكراً لتلك الأشياء يا أبى |
İlk olarak ilk şeyler, Doktor. Sarmayı neredeyse unutuyordum. | Open Subtitles | أول الأشياء يا دكتور |
Günlükler, mektuplar. Elinizde bu tür şeyler var mı? | Open Subtitles | كالمذكرات أو الخطابات, هل لديك مثل هذه الأشياء يا سيد (ميتكلف)؟ |
Gordon, sanırım konuşmamız gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا أن نتحدث (بخصوص بعض الأشياء يا (جوردون |
Bazı şeyler, O'malley, bazı şeylerin söylenmemesi gerekir. | Open Subtitles | , (بعض الأشياء يا (أومايلي بعض الأشياء يجب ألا تقال |
O bana asla böyle şeyler yazmaz, Mouraina. | Open Subtitles | إنة لا يخبرني أبداً بمثل تلك الأشياء يا (موريانا) |
Bir şeyler icat etmeye bayıldığınızı biliyorum ama burada yapmanıza izin yok. | Open Subtitles | أعلم أنّك تحب إختراع الأشياء يا د. (هودجينز)، لكنك لا تملك الإذن لفعل ذلك هنا. |
Bir şeyler icat etmeye bayıldığınızı biliyorum ama burada yapmanıza izin yok, Dr. Hodgins. | Open Subtitles | أعلم أنّك تحب إختراع الأشياء يا د. (هودجينز)، لكنك لا تملك الإذن لفعل ذلك هنا. |
Ne gibi şeyler, Leon? | Open Subtitles | ما نوع هذه الأشياء يا "ليون"؟ |
Ne gibi şeyler, Leon? | Open Subtitles | ما نوع هذه الأشياء يا "ليون"؟ |
Kulağıma eroin sattığına dair bir şeyler geldi Joan. | Open Subtitles | ؟ لقد سمعتُ بعض الأشياء يا (جوان).. ؟ |
Nedir o şeyler Jack? | Open Subtitles | ما هذه الأشياء يا (جـيك)؟ |