Voysec'in yeni çarpışma önleme sistemlerine sahip olduğu için kurtuldu.. | Open Subtitles | بل تخلص منه لأن لدى فويزك أنظمة جديدة لتفادي الأصطدام |
Kaza mahalline ilk gelenlerin dediğine göre çarpışma anında ölmüş. | Open Subtitles | طبقاً لأول من رأى الحادث تم قتله خلال الأصطدام |
- Çocuklar hiç silah sesi duymamış. - Sadece çarpışma sesini duymuşlar. | Open Subtitles | الاطفال لم يسمعا صوت إطلاق الرصاص فقط الأصطدام. |
Etki alanını hesaplamayı ve tahliye emrini vermeyi çarpışmadan 30 dakika önce yapacakları söylendi. | Open Subtitles | قيلَ ليَّ أنهم سيقدرون مساحة الأنفجار، و يصدرون أوامر الأخلاء قبل 30 دقيقة من الأصطدام. |
Arabanız çarpışmadan kaçınmak için zamanında duramaz, o yüzden bir karar vermesi lazım: Düz gidip nesneye çarpmak, soldaki cipin üzerine kırmak veya sağdaki motosikletin üzerine kırmak. | TED | سيارتك لايمكنها التوقف في الوقت المناسب لتجنب الأصطدام وعليها أن تتخذ القرار تتجه إلى الأمام وتصطدم بمواد الشاحنة أو تنحرف يساراً بإتجاه سيارات الدفع الرباعي أو تنحرف يميناً بإتجاه الدراجة النارية |
çarpışma sebebiyle ilk dört vagon viyadükten aşağı çakıldı. | Open Subtitles | الأصطدام أدى إلى سقوط أول أربع عربات من فوق الجسر. |
çarpışma, yörüngesini Dünya'yı teğet geçmesine... ..yetecek kadar değiştirebilir. | Open Subtitles | الأصطدام بأمكانه أن يغير مساره بما يكفي ليتفادى الأرض |
İnsan yüzünün çarpışma sırasında büründüğü ifade. | Open Subtitles | قدرة الوجه الأنسانى على تحمل آثار الأصطدام آليات... |
İki trenin yaklaştığı resim ve bu da çarpışma anı. | Open Subtitles | ها هم القطاران يقتربان وهنا تم الأصطدام |
çarpışma kaygınız yok mu? | Open Subtitles | هل تقلق بسبب هذا الأصطدام |
"Dünya ile felâket bir çarpışma kaçınılmaz gibi görünüyor." | Open Subtitles | الأصطدام بالأرض الآن يُظهر... |
Bedeni çarpışmadan sonra araban çıkmış olabilir. | Open Subtitles | الجثه لربما عاملت بعد الأصطدام |