Bu günlerde, sanat eseri alıp satma işleri eserin kendisinden fazla ilgi çekiyor. | TED | فاليوم، بيع وشراء الأعمال الفنية يجذب جلّ الاهتمام أكثر من العمل الفني في حد ذاته. |
Birkaç yıl önce sanat eseri hırsızlığından kalpazanlığa kadar birçok şey için federaller peşimdeydi. | Open Subtitles | قبل عامين، الفيدراليّن تعقبوني لأجلكلشيء، بدءًا بسرقة الأعمال الفنية مروراً بالتزوير |
İstediğin şeyi almaktan çekinme nadide sanat eserleri de buna dahil. | Open Subtitles | لاتتردد في أخذ كل ماتريد بما في ذلك الأعمال الفنية الثمينة |
Çünkü o sıkışık yerde, yeni jeopolitik sınırların verdiği büyük heyecanla ateşlenen yaratıcı bir patlama vardı, ki bu Kilise'nin antik misyonerlik geleneğini alevlendirmiş ve tarihteki en büyük sanat eserlerinden birini ortaya çıkarmıştır. | TED | لأنه في ذلك الحيز الصغير حدث انفجار إبداعي، كان سببه الحماس الكبير تجاه حدود الجغرافية السياسية الجديدة و التي أحدتث ثورة في التقاليد التبشيرية للكنيسة و أنتجت واحدة من أعظم الأعمال الفنية في التاريخ. |
İstediğin bir sanat eserini almak için milyonlar harcamayı kendi sanat galerini kurmayı kültürlü yaşamayı bu yaşam tarzını kıskandım. | Open Subtitles | صرف الملايين فقط من أجل شراء ماتريده من الأعمال الفنية وتأسيس معرضك الفني الخاص بك ويعيشون جميعاً في رفاهية |
Bir ressam bazı sanat eserlerini restore ediyor. - Ama bu acil... | Open Subtitles | رسام يخزن بعض الأعمال الفنية ولكن إن كنت مضطر , ادخل |
Lütfen dikkatli olun. Şimdiye dek çok fazla paha biçilemez eser kaybettik. | Open Subtitles | رجاءً كوني مراعية فقد خسرنا ما يكفي من الأعمال الفنية الثمينة خلال يوم واحد |
Kutsal sanat eserlerinde görülen kozalak imajı, uyanmış üçüncü gözü; evrimsel enerjinin akışını yönlendiren tek noktaya odaklı bilinci temsil eder. | Open Subtitles | تمثل صورة مخروط الصنوبر الوجودة في الأعمال الفنية المقدسة العين الثالثة المستيقظة; النقطة الواحدة للوعي |
sanat eseri yerleştirme listesini getirdiniz mi? | Open Subtitles | أحضرت قائمة تعديل الأعمال الفنية ، أليس كذلك ؟ |
Altar Panosu'nun en çok arzulanan sanat eseri olduğu yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب أن لوحة المذبح أكثر الأعمال الفنية طلبا |
Bütün o pahalı giysileri, bir kaç tane sanat eseri ve kendine bir silah almış. | Open Subtitles | إشترى كل هذه الملابس و مجموعة من الأعمال الفنية باهظة الثمن وأحضر لنفسه سلاح |
Bir avuç bina ve bir miktar sanat eseri dışında sahip olduğumuz tek şey diplomasi. | Open Subtitles | والدبلوماسية هي الشيء الوحيد الذي نملكه ماعدا حفنة من المباني وبعض الأعمال الفنية. |
Lascaux ve Chauvet'teki hayret verici derecedeki becerikli mağara resimleri insanlığın en erken sanat eserleri olarak sayılır. | TED | ويفترض على نطاق واسع أن الأعمال الفنية الأولية هي لوحات كهف مرسومه بشكل ماهر ونحن جميعا نعلم أن لاسكو و شيفيت |
Kısa bir süre içinde, binlerce siyah ve beyaz kirlilikten yapılmış sanat eserleri küresel çapta ortaya çıkmaya başladı. | TED | وحالًا، الآلاف من الأعمال الفنية المصنوعة من التلوث الأبيض والأسود بدأت في الظهور على المستوى العالمي. |
Bizim için bütün mesele insanları büyük sanat eserleriyle tanıştırmak, onların zihnini iPhone, Blackberry telefonlarına uzanmak üzereyken ele geçirmek ve onlara meraklarının artabileceği bir alan yaratmaktır. | TED | لأنه بالنسبة لنا، الموضوع يتمحور بوضعهم وجهاً لوجه مع الأعمال الفنية الرائعة التقافهم في تلك اللحظة من اللاراحة عندما يشعرون بالرغبة في استخدام أجهزتهم الذكية وبدلاً من ذلك وضعهم في حالة يمكنهم فيها توسيع فضولهم |
Babanın dairesinden çalınan sanat eserini bulduk. | Open Subtitles | وجدنا الأعمال الفنية التي سرقة من شقّة أبوك |
Bu sanat eserlerini bu şekilde elde ettim. | Open Subtitles | هكذا أستطيع إقتناء كل هذه الأعمال الفنية. |
Ama içeridekilere göre çalıntı eser ve üst düzey sahtecilikle uğraşan kara borsa uzmanı. | Open Subtitles | لكن من المعروف, أنه ميسِّر في السوق السوداء, يتعامل مع الأعمال الفنية المسروقة والمنتجات الباهظة الثمن المزورة. |
Hayat şablonunun çiçeği olarak da bilinen bu şablona, aydınlanmış veya uyanmış varlıkları betimleyen antik sanat eserlerinde sıkça rastlanır. | Open Subtitles | هذا النمط، والمعروف أيضا باسم زهرة نمط الحياة, هو أمر شائع في الأعمال الفنية القديمة التي تصور البشر المستنير أو المستيقظ. |
İnsanlar beni, herhangi bir sanat yapıtı gibi karşılıyorlar. | TED | يستجيب إليّ الناس كأنهم يرون أي نوع آخر من الأعمال الفنية |
Bu projeden Dağ olarak bahsettiğimiz için bu japon Himalaya fotoğrafçısıyla bir araya gelip Everest Dağının bu güzel fotoğrafını bize vermesini sağladık, ve tüm binayı 3000 metrekarelik bir sanat eserine çevirdik. | TED | ونظراً لأننا دائماً نشير الى المشروع ب "الجبل" فوضنا مصور جبال الهيمالايا الياباني ليعطينا هذه الصورة الجميلة لقمة آيفرست جاعلاً المبنى بأكمله عبارة عن ثلاثة الآف متر مربع من الأعمال الفنية |
Burada üç parça post-empresyonist sanat çalışması vardı. | Open Subtitles | كان هناك ثلاثة من الأعمال الفنية ما بعد الانطباعية هنا |
İnsanın duyguları sanat eserlerine benzer. | Open Subtitles | مشاعر الإنسان مثل الأعمال الفنية |