çoğunluk sürdürülebilirlik konusuna önem veriyor; ancak günlük sorunlardan sonra, şu gibi günlük sorunlar: Çocuklarımı okula nasıl göndereceğim? | TED | أن الأغلبية العظمى من الناس تهتم بالاستدامة بعد الهموم اليومية، الهموم اليومية ككيف أوصل أطفالي إلى المدرسة؟ |
Geride kalan bizlerse, yani çoğunluk, yaşamaya çalışıyor. | TED | والبقية منا ، الأغلبية العظمى منا ، تناضل فقط من أجل المعيشة . |
Dale County'nin insanları, büyük çoğunluk, yeter, yeter, yeter demiştir. | Open Subtitles | "شعب مدينة "كاليفورنيا الأغلبية العظمى الراشدة منه "قالوا"كفى,كفى,كفى |
büyük bir çoğunluğu, hiç kimse için insani olmayan şartlardaki mülteci kamplarında kalıyor. | TED | الأغلبية العظمى منهم تبقى في معكسرات المهاجرين، والتي لا يمكن تعريفها كإنسانية بأي شكل من الأشكال. |
Yeryüzündeki organizmaların büyük bir çoğunluğu bilim için hala bir bilinmez konumundadır. | TED | الأغلبية العظمى من الكائنات الحية لا تزال غير معروفة للعلم. |