Bence, evine dönmen Herkes için en iyisi olacak. | Open Subtitles | أظنّ فحسب أنه سيكون من الأفضل للجميع أن يكون لديكِ منزلكِ الخاصّ |
İkimiz de biliyoruz ki buradan gitmem Herkes için en iyisi olacaktır. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّه سيكون من الأفضل للجميع إذا أنا رحلت |
Baban ve ben herkesin iyiliği için eve geri dönmesinin daha iyi olacağını düşündük. | Open Subtitles | لقد قررنا أنا ووالدكِ إنه سيكون من الأفضل للجميع إن... إن عاد للمنزل |
Preston sakin ol. Yaptığımız şey herkesin iyiliği için. | Open Subtitles | نحن نفعل الأفضل للجميع |
Babanla başka istasyonda buluşmanız, herkes için daha iyi olacak. | Open Subtitles | لذلك سيكون الأفضل للجميع إن قابلت والدك في إطفائية أخرى |
Çok iyi değildi, ama sonunda herkes için daha iyi oldu böyle. | Open Subtitles | لم يكُن الأمر رائعًا، لكنه كانت الأفضل للجميع في النهاية. |
Biraz dinlenirseniz herkes için iyi olacağı konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | ظننت أننا اتفقنا أنهُ من الأفضل للجميع إذا أخذت بعض الوقت إجازة |
Cumartesi ortalıklarda görünmezse herkesin iyiliğine olur. | Open Subtitles | على الأرجح أنّه الأفضل للجميع إن لم تأتي معنا يوم السبت |
Herkes için en iyi olanı yapmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا وأمك نفعل الذي نعتقد أنه الأفضل للجميع |
Sanırım, bazı insanlar plan kuruyorlar istediklerine daha çok ulaşmak için çünkü bazen bizim istediklerimiz, Herkes için en iyisi olmaz. | Open Subtitles | أعتقد أن بعض الأشخاص يعتقدون أن هنالك كالخطه أكبر مما نريد لأن أحياناً ما نريده ليس الأفضل للجميع |
Hayır, yaşanan her şeyden sonra, sanırım davadan çekilirsem Herkes için en iyisi olacak. | Open Subtitles | لا، بعد كل ما حدث، أعتقد أنه من الأفضل للجميع إذا فقط انسحبت من هذه القضية |
Birlikte çalışmayı kabul etseniz Herkes için en iyisi olmaz mı? | Open Subtitles | الن يكون من الأفضل للجميع إن اتفقت على العمل سوياً؟ |
- Herkes için en iyisi. | Open Subtitles | -يجب أن تجلعه يفهم فهذا هو الأمر الأفضل للجميع |
Evet, bu yüzden herkesin iyiliği için sizi dışarı... | Open Subtitles | نعم, لهذا من الأفضل للجميع أن... |
Donna, böylesinin herkesin iyiliği için olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | (دونا)، لقد ظننت أنّه الحل الأفضل للجميع .. |
Lanet olsun 24 saat yerine 72 saat olsaydı herkes için daha iyi olurdu. | Open Subtitles | من الأفضل للجميع لو كانت 72 ساعة بدلا من 24. |
Onu Montauk'tan uzaklaştırırsam, herkes için daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه من الأفضل للجميع لو أنني أخرجتها من مونتوك. |
Senatör Royce ve ben sessizce halledersek herkes için iyi olacağına karar verdik. | Open Subtitles | السيناتور (رويس) وأنا إتفقنا على أنه من الأفضل للجميع إن أنهينا هذا بهدوء |
Orada olmamam herkesin iyiliğine. | Open Subtitles | من الأفضل للجميع ألا أذهب إلى المدرسة. |
Sadece Herkes için en iyi olanı gözetmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نبحثُ عن الأفضل للجميع فحسب. |