Bu işin içine etmese iyi eder. Bana çok borcu var, anladın mı? | Open Subtitles | من الأفضل له ألا يتلاعب بى يدين لى بأموال كثيرة أليس كذلك ؟ |
Ölecekse, ölse iyi eder. Nüfus artışını durdurmaya katkıda bulunmuş olur. | Open Subtitles | إذا كان سيموت، فمن الأفضل له أن يفعل و يخفّض من الفائض السكاني |
Bay De La Costa, Size taahhüt ederim ki onun için en iyisini istiyorum | Open Subtitles | ، سيد (دي لاكوستا) ، أُطمأنك أريد الأفضل له |
onun için en iyisini istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد الأفضل له |
Yine de babasıyla bağ kurması için en iyi yol bu. | Open Subtitles | تظل الطريقة الأفضل له للتواصل مع والده , هل تعلم ؟ |
Sen ne dersen de, onun için en iyi olanı yapıyorum. | Open Subtitles | .سمه إبتعاد ولكني أفعل الأفضل له |
Ama adam hayvanı serbest bırakmak zorunda çünkü bu hayvan için en iyisi. | Open Subtitles | لكن يجب عليه، يجب عليه أن يطلق سراح الحيوان لأن هذا الأفضل له. |
Kararını vermiş ve onun için en iyisinin ne olduğunu bilmesine izin vermeliyiz. | Open Subtitles | لقد أتخذ قراره وأظن أن علينا أن نسمح له بأن يُميز الأفضل له |
Paramı geri verse iyi eder. | Open Subtitles | كان من الأفضل له أن يعيد المال لا عجب فإنه غير جيدّ |
O amına koyduğumun dengesizi taşaklarımdan uzak dursa iyi eder. | Open Subtitles | ذلك الغريب الغير مستقر كيميائياً من الأفضل له أن يبقى بعيداً عن خصيتاي |
Adam böyle elini kolunu sallaya sallaya dalıyorsa, bir çıkış plânı olsa iyi eder. | Open Subtitles | رجل ينسف هكذا، من الأفضل له أن يمتلك اِستراتيجيّة خروجٍ مدروسة. |
Ben onun tipini düzeltmeden dursa iyi eder. | Open Subtitles | من الأفضل له أن يتوقف قبل أن أعدل له وجهه. |
Ne kadar çok sevdiğini, onun için en iyisini istediğini. | Open Subtitles | وكم تحبينه وتريدين الأفضل له |
Biliyorsun, ikimiz de onun için en iyisini istiyoruz. | Open Subtitles | تعلمين , كلانا نريد الأفضل له |
onun için en iyisini istiyorum. | Open Subtitles | أريد الأفضل له. |
Ama onu terk etmek için bunun yapabileceğim tek ve onun için en iyi şey olduğuna inanmak zorundaydım. | Open Subtitles | ولكن كى أتركه كان علىَ ان أؤمن أنه الشئ الوحيد الذى يمكننى فعله وان ذلك كان الأفضل له. |
Biz meksikalılar buna isim takarız ınsan kendi için en iyi olanı seçer | Open Subtitles | كما يقول المكسيكون : "جارنارز" - الرجل يختار الأفضل له |
Evet, uzun hikâye. Ama Holtz onun için en iyi olanı istiyor. | Open Subtitles | هذه قصة طويلة لكن (هولتز) يريد الأفضل له |
Şu an onun için en iyisi, bu kahrolası adadan kurtulması. | Open Subtitles | و الآن، الأفضل له هو الرحيل عن هذه الجزيرة. |
Açıkçası onun için en iyisi olanları unutması. | Open Subtitles | بصراحة نسيان ما حدث له ليلة البارحة قد يكون الأفضل له |
Yine de Charles'in eski sayfalarını okumuş biri olarak onun için en iyisinin bu olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | نعم، حسنا، بالرغم عليَّ القول كشخص قرأ العديد من الفصول (القديمة في حياة (تشارلز أتساءل إن كان هذا الشيء الأفضل له |