ويكيبيديا

    "الأفلامِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sinemaya
        
    • filmlerde
        
    • filmlerdeki
        
    • filmler
        
    • filmleri
        
    • Sinemadaydım
        
    sinemaya girerken bir şeyler alıyordum. Open Subtitles أنا كُنْتُ في جناحِ التنازلَ في الأفلامِ.
    Dediğine göre seninle ne sinemaya ne de başka bir yere gidermiş. Open Subtitles قالَ بأنّه لَنْ يُرى في الأفلامِ مَعك. أَو أي مكان آخر.
    Eski filmlerde, şarkılarda, düğünlerde ağlarım. Kendi düğünümde bebek gibi ağlamıştım. Open Subtitles أَبْكي في الأفلامِ القديمةِ، أغاني، حفلات زفاف.
    Şimdi bunlar sadece kabuslarımızda yer alıyor., Ya da belki filmlerde. Open Subtitles حَسناً، في كوابيسِنا أَو لَرُبَّمَا في الأفلامِ.
    Bu filmlerdeki kadınları da bu kadar düşünseler ne güzel olur. Open Subtitles يَكُونُ لطيفاً إذا ناسِ كما تُعلّقَ به حول النِساءِ في هذه الأفلامِ.
    Edebiyattaki ve filmlerdeki canavarların geçmişi hakkında bir kitap yazmaya çalışıyorum. Open Subtitles و أحاول كتابة كتاب عن تاريخ الوحوش في الأفلامِ والأدب.
    Üzücü filmler hakkında ne demiştik? Open Subtitles الذي كَانَ إتفاقيتَنا حول الأفلامِ الحزينةِ؟
    Şu herkesin mezarlarından çıktığı harika filmleri bilir misiniz? Open Subtitles حسنا ، تَعْرفُ تِلْكَ الأفلامِ العظيمةِ عندما يخرج الاشخاص من قبورِهم؟
    O gece sinemaya gidecektik. Open Subtitles نحن إفترضنَا للذِهاب إلى الأفلامِ ذلك الليلِ.
    Tabi ya,belki sinemaya gitmesine engel olarak ben sebep olmuşumdur. Open Subtitles نعم، لَرُبَّمَا أَرْميها مِنْ مِن قِبل لا أنْ يَكُونَ في الأفلامِ.
    Benim de bir çıktığım olması için seni sinemaya götürecek sağır, kör bir dangalak bulamaz mısın? Open Subtitles لا تستطيعُ أنت تَجِدُ بَعْض العميان الأصماء المعوقين ... لأَخْذك إلى الأفلامِ جتى يُمكنني أَنْ آخذَ موعد واحد؟
    Doğru, çünkü eğer sinemaya gidersen sinemaya gidemiyorum diyemezsin. Open Subtitles - نعم، ذلك صحيحُ. لأن ثمّ إذا تَذْهبُ إلى الأفلامِ، أنت لا تَصِلُ إلى رأي "أنا أَبَداً صِلْ إلى إذهبْ إلى الأفلامِ."
    Pekala ben sinemaya gidiyorum. Bebeğe merhaba partisinde başarılar. Open Subtitles حَسَناً، أَنا برأسُ إلى الأفلامِ.
    Bunun sadece filmlerde olduğunu sanırdım! Open Subtitles إعتقدتُ هذه الحَادِثةِ الوحيدةِ في الأفلامِ.
    Tabancayla sadece filmlerde uzak mesafeye ateş edilir. Open Subtitles فقط في الأفلامِ يصوبون من مسافاتِ طويلة بالمسدّساتِ.
    Ne? filmlerde yakalanmadan önce hep bunu diyorlar. Open Subtitles ذلكَ دائماً، ما يقولهُ أحدهم في الأفلامِ قبلَ أن يتم إلقاءُ القبضِ عليه.
    Bunu eski filmlerde gördüm yalnızca. Open Subtitles . رأيتُ ذلكَ فَقَطْ في الأفلامِ القَديـــمـةِ
    Ne kadar güzel! Aynı filmlerdeki gibi. Open Subtitles يا له من أمر جميل مثل الأفلامِ.
    Fark ettin mi, bu filmlerdeki adamlar prezervatif takıyor. Open Subtitles تُلاحظُ كُلّ الرجال في هذه الأفلامِ
    filmlerdeki denizciler gibi. Open Subtitles بحّار ذي الي في الأفلامِ.
    Bütün bu filmler nereden geliyor sanıyorsun? Open Subtitles ماذا تَعمَلُ كُلّ هذه الأفلامِ تعال مِنْ على أية حال؟
    Bahsettiği tek şey klasik filmler ve bu da çok rahatsız edici. Open Subtitles ومغرور لم أرى مثله من قبل كُلّ مايفعله هو الحديث حول الأفلامِ الكلاسيكيةِ،
    Müzeye ait, dostum. Yetişkinler, aptal filmleri temel alarak plan yapmamalı! Open Subtitles البالغون لا يَجِبُ أنْ يَجْعلوا الخططَ تلك مستندة على الأفلامِ الخرساءِ!
    Sinemadaydım, sonra da açmayı unutmuşum. Open Subtitles أنا كُنْتُ في الأفلامِ ونَسيت ان افتحه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد