ويكيبيديا

    "الأقوى في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en güçlü
        
    • en güçlüsü
        
    • güçlü varlık
        
    Ama bu işitme cihazları her ne kadar o dönemde piyasadaki en güçlü cihazlar da olsa, yeteri kadar yardımcı değillerdi. TED ولكن رغم أن هذه الأجهزة كانت مساعدات السمع الأقوى في السوق آنذاك، لم تكن مفيدة للغاية.
    Ama neticede, her şirkette en güçlü değişim sinyalini işte bu iki karar veriyor. TED لكن هذين القرارين اللذين في نهاية المطاف سيرسلان علامة التغيير الأقوى في أي منظمة.
    Yüzbaşı Danko şu anda elinizde, dünyanın en güçlü silâhını tutuyorsunuz. Open Subtitles أنت الآن المالك الفخور للمسدس الأقوى في العالم
    Okulun en güçlü grubuna üye olmak istemiştin. Open Subtitles أردت لكي تكون عضو الزمرة الأقوى في المدرسة.
    Söylediğin şeyi getirirsen örgütün, Güneydoğu Asya'nın en güçlüsü olur. Open Subtitles أحضر ما وعدته ونقابتك ستصبح الأقوى في جنوب شرق أسيا
    Amerika dünyanın en güçlü devleti olarak kalacak ve bu güç ortak bir diplomasi ile pişmanlık duyulmadan büyüyecek. Open Subtitles نحن سنبقي أمريكا الدولة الأقوى في العالمِ ونحن سنُصاحب هذه القوة بالدبلوماسية لا إعتذارات لا ندم
    Midland'daki en güçlü ordunun da sahibi. Open Subtitles إنه حقاً زعيم الجيش الأقوى في وسطِ البلاد
    Dostlarım, bu görkemli manzara gelmiş geçmiş en güçlü ordunun manzarasıdır. Open Subtitles هؤلاء هم أصدقائي, هذه هي الرؤية الملكية هذا هو الجيش الأقوى في الوجود
    Hiperbolis, Mısır dünyadaki en güçlü imparatorluk değil mi? Open Subtitles مينوريبيس ، مصر الإمبراطورية الأقوى في العالم؟
    Sevsenizde de, nefret de etseniz, muhafazakarların en güçlü adamı... Open Subtitles أحبّها أو إكرهها مارجريت ثاتشر بالتأكيد هي الأقوى في حفلة المحافظين
    Bu nedenle kaybedeceksin. Çünkü biz dünyadaki en güçlü şeye sahibiz. Open Subtitles لِهذا أنت ستخسر, لأننا نَمتلكُ الشيءَ الأقوى في العالمِ
    Dünyanın en güçlü uyuşturucusu adrenalindir. Open Subtitles المخدّر الأقوى في العالم إنه الأدرينالين
    Ciddi bir birliktelik olmayacak ve ailedeki en güçlü evlilik olacak. Open Subtitles هناك لَنْ يَكُونَ أيّ ألفة حقيقية، ووهو سَيَكُونُ الزواجَ الأقوى في العائلةِ،
    Kral hazretleri, bu topraklarda en güçlü filleri, eğitmemi istedi, onları hazırlayacağım. Open Subtitles جلالته طَلبَ مِنْني التَدْريب الفيلة الأقوى في الأرضِ، ويُهيّئُهم للخدمةِ.
    O.Z.'deki en güçlü varlık sizsiniz. Open Subtitles أنتِ الأقوى في جميع أنحاء المنطقة الخارجية
    91. ilahiydi. İncil' deki en güçlü duadır. Open Subtitles كما كان في الترنيمة 91 إنها الأقوى في التوراة
    Galaksinin en güçlü adamı tanrıyı buluyor ve ne yapıyor? Open Subtitles الرجل الأقوى في المجرة ...يجد إلهاً وماذا الذي يفعله؟ ...
    Korku ve ölümün bir yapının uzun süre kalmasını sağlayan en güçlü elementler olduğu söylenir. Open Subtitles يدخل الخوف والموت نطاق الاعتبار كي يكونا العنصر الأقوى في عمليات البناء والتأثير على استمرارية البنية
    Çok güçlü bir büyücü. Tüm krallıkların en güçlüsü. Open Subtitles وهو مشعوذ قويّ جدّاً إنّه الأقوى في سائر البلاد
    Bir zamanlar dünyanın en güçlüsü olan ülkenin en güçlü ikinci adam. Open Subtitles ثاني أقوى رجل في دولة كانت ذات مرة الأقوى في العالم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد