Hayır, savunmaya yemin ettikleri yalanları ebedileştirmek ile... daha çok ilgilidirler. | Open Subtitles | لا، إنهم أكثر اهتماماً بإظهار الأكاذيب التي أقسموا على الدفاع عنها |
Daha önce söylediğin yalanları, şimdi söylediklerini, ...ayrıca ileride söylemeyi planladığın yalanları da, hepsini! | Open Subtitles | ما هي الأكاذيب التي اخبرتني بها؟ وأيضا الأكاذيب التي لازلت ستقولينها |
Sana hangi yalanları söylerse söylesin,.. ...babanın hediyesini kabul et ve yaşa! | Open Subtitles | أياً تكن الأكاذيب التي حاكها لك إقبلي هديت والدك , عيشي |
Yalan söylediğimi söylediklerim aslında yalan değillerdi. | Open Subtitles | الأكاذيب التي أخبرتك بها كانت حقائقًا |
Yalan söylediğimi söylediklerim aslında yalan değillerdi. | Open Subtitles | الأكاذيب التي أخبرتك بها كانت حقائقًا |
Bunca zaman söylediğin yalanlar yüzünden eteklerin tutuştu. | Open Subtitles | بالنظر لكل الأكاذيب التي قلتها حتى الآن تبدين أكثر خوفاً مما ظننت |
Nefretinizi gizlemek için söylediğiniz yalanlar yüzünden ayrılacaksınız. | Open Subtitles | وستكون هذه الأكاذيب التي اقول للتمويه ذلك. |
O kız sana hangi yalanları sattı bilmiyorum, ama para ve statü dışında hiç bir şeyi önemsemiyor. | Open Subtitles | لا أدري ما الأكاذيب التي أخبرتكِ بها تلك الفتاة ولكنها لا تهتمّ سوى بالمال والمرتبة |
Ona söylediğin yalanları bana da söylüyor musun! | Open Subtitles | إنّك تقول لي نفس الأكاذيب التي أخبرتها بها. |
Söylediği yalanları söylemeye sakladığı sırlarını söylemeye zorlardım. | Open Subtitles | بإجباره على الإعتراف بكل الأكاذيب التي قالها لي، و الأسرار التي أخفاها عنّي. |
Kafamın üzerinde uçuşan yalanları görmek zor değil fakat onları vurup indirmek çok zor. | Open Subtitles | لا تصعب عليّ رؤية الأكاذيب التي تتطاير من فوق رأسي ولكن يستحيل عليّ تقريباً القضاء عليها |
Burada, yatağının yanında dururken aldığın paraları veya söylediğin yalanları düşünmüyordum. | Open Subtitles | تعلمين، عندما كنت أقف قبالة سريرك لم أكن أفكر حول المال الذي اخدتي أو الأكاذيب التي قلتيها لي |
Sana anlattıkları yalanları ortaya çıkarırım diye korkuyorlar. | Open Subtitles | ترى، أنهم يخشون أنني قد تتعارض واحدة من العديد من الأكاذيب التي قد قلت لكم. |
Bize söylenen yalanları bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف عن الأكاذيب التي كانوا يخبروننا بها |
- Tüm yalanları ve zararlı düşünceleri gösterir. | Open Subtitles | لعرض كل الأكاذيب التي تخرب التفكير |
Kendine söylediğin o yalanları gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الأكاذيب التي تنقع نفسك بها |
Söylediğin yalanlar yüzünden. | Open Subtitles | بسبب الأكاذيب التي قلت، |