Operatör, Hoffman'a Almanya elçisiyle konuştuğunu söylemiş. | Open Subtitles | عامل الهاتف أخبر هوفمان بإنك تحدثت مع السفير الألمانى |
Ben de Almanya İmparatorluk Ordusu'nda görevli subay Von Rauffenstein'ım. | Open Subtitles | وانا "روفنشتيـن" ضابط في الجيش الإمبراطورى الألمانى |
Almanlar'ın bu gözüpek taarruzu Hollandalılar'ı şaşkına çevirmişti. | Open Subtitles | الجرأه التى تميز بها الهجوم الألمانى شلت أى رد فعل كان يمكن أن يقوم به الهولنديين |
Almanlar, ikinci savunma hattında hâlen güven içindeydi. | Open Subtitles | مازال الجيش الألمانى مُأمناً فى خط دفاعه الثانى |
Almanların Rusya'yı 1941 senesinde yıldırım harbiyle yok etme planı başarısızlığa uğradı ve bu girişimde bir milyon insan yitirdiler. | Open Subtitles | خطة الجيش الألمانى الراميه لتدمير الجيش الروسى بهجوم خاطف عام 1941، قد فشلت و فى مسعاهم هذا خسروا مليون جندى |
Eksikliklerine rağmen, Almanların mağlup ettiği diğer güçlere nazaran daha donanımlıydı. | Open Subtitles | إلا أنه كان يعانى من نقص شديد الخطوره الجيش الروسى كان معداً بصوره أفضل من باقى ضحايا الجيش الألمانى السابقين |
Bir hafta boyunca hava açıktı ve Alman ordusu yaklaştırılmamıştı. | Open Subtitles | للأسبوع كامل كان الطقس جيداً و أنقشعت غمة الأجتياح الألمانى |
1943'te askeri üretim nihayet Almanya'yı geçti. | Open Subtitles | فى العام 1943، تجاوز الأنتاج الحربى الروسى -أخيراً- الأنتاج الحربى الألمانى |
Almanya'nın ekonomisi savaştan hemen sonra, çatışmanın akabinde sigara ve çikolataya dayalıydı. | Open Subtitles | كانت الأقتصاد الألمانى قائماً تقريباً على صناعتى الشوكولاتة والسجائر كان هذا فى الفترة التى تلت الحرب مباشرة، عقب توقف المعارك |
Bizzat hayranı olduğum büyük lideriniz şansölye Adolf Hitler ile Almanya yeniden hayat bulmuştur. | Open Subtitles | لقد وجدت دماءاً جديده تسرى فى كيان الشعب الألمانى تحت القياده العظيمه للمستشار أدولف هتلر", الذى حظى بأعجابى الشديد" المانيا" الجديده ستبقى" |
Şimdi Yugoslavya ve Yunanistan üzerinden Almanya'ya saldırı ihtimali doğmuştu. | Open Subtitles | الأن فقط بدا أن هناك فرصه للنفاذ إلى قلب العدو (الألمانى من خلال (يـوغـسـلافـيـا) و (الـيـونـان |
Almanya'nın Batı ilerlemesi Churchill'in hırpalanmış adasının üzerindeki baskıyı azaltmıştı. | Open Subtitles | لقد خفف التهديد الألمانى للجبهه الشرقيه الضغط عـن جزيـرة (تشـرشـل) المنـهكه |
Almanya, Hırvatistan'daki kargaşadan yararlanarak... tüm uygar dünyayı tehdit eden... | Open Subtitles | . الجيش الألمانى مستعد العالم المتحضر كلية ... ممكن ان يقحم فى مغامرة ... . |
Almanlar ne kadar uzağa ilerlerse ilerlesinler Kızıl Ordu her zaman ellerinden kurtuldu. | Open Subtitles | ...مهما بلغت درجة توغل الجيش الألمانى كان الجيش الروسى... دائماً يفسح له الطريق |
Almanlar, sebep oldukları yıkımların bedelini ödeyecek duruma getirilmeliydi. | Open Subtitles | كان على الشعب الألمانى نفسه دفع ثمن المعاناة التى كان سبباً لها |
Almanlar günde 1500 kalori ile yaşıyor. | Open Subtitles | معدل الأستهلاك الغذائى للمواطن الألمانى ينخفض ليصل إلى يعادل 1500 سعر حرارى |
Almanlar acı çekmenin hayâlini bile kuramaz. | Open Subtitles | الشعب الألمانى لا يتخيل المعاناه التى نجتازها |
Sadece beş haftada, Almanlar ezeli düşmanlarını alt etmişti. | Open Subtitles | لقد تطلب الأمر من الجيش الألمانى .... فقط خمسة أسابيع للأنهاء على عدوهم التاريخى... |
Almanların batıdaki son büyük taarruzu başlamıştı. | Open Subtitles | لقد بدأ الهجوم الألمانى العظيم والأخير على الجبهة الغربية |
Almanların zorla çalıştırmak için sürgüne gönderdiği kişilerden binlercesi ormanlara kaçtı ve orada gerillalara katıldı. | Open Subtitles | الأبعاد الألمانى للعمال أتاح الالاف الناشطين الذين أنضموا للمقاومه |
Şunu bana ver Almanların bölgesinden olabildiğince çabuk geçeceğiz | Open Subtitles | إذهب قرب الجبهه قدر ما يمكنك الى القطاع الألمانى |
Alman halkından vücuda getireceği Alman ırkıyla, onların uyanışına tesir edebilirdi. | Open Subtitles | وهو ألهام يقظة جديدة لفكرة العرق الجرمانى داخل نفوس الشعب الألمانى |