Basit bir soygun olması gerekiyordu Her şey onun yüzünden ters gitti. | Open Subtitles | كان من المفترض ان تكون عملية سرقة بسيطة, وفسد الأمر كله بسببه. |
Madem Her şey kanla ilgili, neden oradan başlamayalım ki? | Open Subtitles | إن مناط الأمر كله في الدم فلم لا نبدأ به؟ |
Madem Her şey kanla ilgili, neden oradan başlamayalım ki? | Open Subtitles | إن مناط الأمر كله في الدم فلم لا نبدأ به؟ |
Sen Her şeyi bana bırak. Ben Her şeyi yaparım. Endişelenme. | Open Subtitles | سينجح، يجب أن تتركي لي الأمر كله سأجعل كل شئ يتحقق |
Ve böylece, Tüm bunlar beni burada olduğum için heyecanlandırıyor, çünkü hayat sonsuz. | TED | وهكذا، فإن هذا الأمر كله قد قدر لي أن أكون مسرورا لوجودي هنا، لأن الحياة محدودة. |
Evet, yarını bir kenara bırakınca Bunların hepsi rüya gibi gelecek. | Open Subtitles | أجل ، عندما نتجاهل الغد يصبح في ظني الأمر كله كحلم |
hepsini bugün bitirmek için muhtemelen herkese. | Open Subtitles | لينتهي الأمر كله اليوم؟ كل من عندك تقريباً. |
İstersen hemen girişini yapabilirim ve Her şey daha farklı olur." "Ha ha ha. | TED | بإمكاني إدخالك فوراً و الأمر كله قد يتم بسرية .' ' ها ها ها. |
Her şey bunu devam ettirecek imkânsız bir fikirle başladı: Hiçbir çocuk geride kalmayacak. | TED | لقد بدأ هذا الأمر كله مع فكرة مستحيلة واحدة كما ستستمر في ذلك، فعلا: لا إقصاء لأي طفل. |
DB: Ama Her şey kaydı. | TED | ديڤيد برووكس: لقد تحول الأمر كله على أية حال. |
Biliyorsunuz, iklim çok karmaşık bir konsept hareket eden bir sürü şey var ama Her şey aslında suyla ilgili. | TED | وكما تعلمون، المناخ معقد جدًا، الكثير من الأجزاء المتحركة هنا، ولكني أعتقد أن الأمر كله يتعلق بالمياه. |
Her şey mevcut düşünce, duygu, çevre ve fiziksel durumunun, farkındalığını onayını ve kabulünü geliştirmekle ilgili. | TED | الأمر كله يتعلق بتطوير الوعي، والإقرار والقبول بأفكارك الحالية وعواطفك وببيئتك وحالتك المادية. |
Her şey açığa çıkınca kimseye bir şey söylememem için benden söz aldı. O da ben de birlikte olduklarını biliyorduk. | Open Subtitles | وعندما اتضح الأمر كله, جعلتنى اعدها الا اقول شيئا, لأنها تعرف اننى اعرف |
Bir bakıma evet. Aslında Her şey daha siz konuşmaya başlamadan önce başladı. | Open Subtitles | أنظرى ، لقد بدأ الأمر كله حتى قبل أن تتمكنى من الكلام |
Polisler eskisi gibi kanıtları görmezden gelmiyor. Güvenlik kamerası Her şeyi yakalamış. | Open Subtitles | الشرطة لم تعد تأتي بالأدلة كما كانت كاميرا آمنية ألتقطت الأمر كله |
Biz Her şeyi görmek istiyoruz. Şişirelim ki ne varsa görelim. | TED | نريد رؤية الكل دعونا إذن نضخّم، كي نرى الأمر كله |
Gördüğünüz gibi, o geceden sonra Her şeyi... adım adım planlamış olmalı. | Open Subtitles | وكما ترين يا سيدتى, لقد قام بالتخطيط لهذا الأمر كله خطوة بخطوة منذ تلك الليلة |
Geriye baktığımda Tüm bunlar oldukça normal geliyordu bana. | TED | لكن بدا الأمر كله طبيعيا جداً، مروري بهذا. |
Bunların hepsi uzun zaman önce Sao Jin şehrinde yaşandı. | Open Subtitles | الأمر كله بدأ منذ زمن بعيد في مدينة جين زاو |
hepsini ana bilgisayarla senkronize ettik ve biometrik uygunluğunu değerlendirdik. | Open Subtitles | نزامن الأمر كله الى الحاسوب ونقيم التشخيص وتوافق التوقيع |
Özür dilerim. Bütün bu meseleler canımı sıktı. Yakında Herşey iyi son bulacak. | Open Subtitles | آسف ، أشعر بالملل من الأمر كله وكلما انتهينا مبكراً كان ذلك أفضل |
ama doğrusu Bütün bunlar benim için bile acayipti ve inandırıcı değildi ve sonunda eve döndüğümde kafam öncekinden de karışıktı. | TED | ولكن لأكون صريحة، الأمر كله كان غريبًا وغير حاسم بالنسبة لي، وبالنهاية، عدت إلى وطني، أكثر حيرة من ذي قبل. |
Herşeyi ona anlatıp buna bir son vermek için kendime bir söz verdim. | Open Subtitles | ووعدت نفسي أن أخبرها حيال كل شيء وأننا سنوضح لها الأمر كله أخيرًا |
Çünkü o zaman polise hepsinin senin fikrin olduğunu söyleriz. | Open Subtitles | -ولمَ لا ؟ -سنخبر الشرطة أن الأمر كله من إبداعك |
Mary ve Rosalie Wells Her şeyin Büyük bir yalan olduğunu kabul ettiler. | Open Subtitles | ماري وروزلي اعترفتا أن الأمر كله كان مجرد كذبة |
Açık konuşmak gerekirse, Bu tamamen senin hatanmış gibi geldi bana. | Open Subtitles | حسنا ، بأمانة ، يبدو أن الأمر كله كان خطأ منك |
Eğer bütün bunları tekrardan yapmam gerekseydi çok daha farklı yapardım. | Open Subtitles | إن كان يمكنني إعادة الأمر كله كنت لأتصرف بشكل مختلف |