"الأمل و" - ترجمة من عربي إلى تركي

• umut ve

Sonunda, taşınma günü geldi. Tüm aileyi saran bir umut ve heyecan vardı.
و إخيرا الإنتقال و هناك شعور من الأمل و الحماس في العائلة كلها

Ama bu sözleri okurken... bu umut ve düş sözlerini... hayatımın geç bir döneminde... bir dileğimin kabul edilmiş olduğunu fark ediyorum... bana armağan edilen bir dostluk.
ولكن بعد أن أقرأ هذه العبارات عبارات الأمل و الأحلام أكتشف أن واحده

"umut ve gelecek vaat eden planlar."
خطط لإزدهاركم و عدم ايذائكم خطط ليجلب لكم الأمل و المستقبل

İnsanın ruhunda inanç, umut ve aşk vardır.
ففى روح الإنسان يقبع الإيمان و الأمل و الحب

Biz erkekler adaletin tecelli etmesini, acı, umut ve sevginin muzaffer olmasını sağladık.
نحن رجال صُنعنا من الصناديق صنعتنا غرف الإحتراق و الإنتصارات و الألم و الأمل و الحب

Ve şu üç şey her zaman vardır... ..kader, umut ve aşk.
والان لاتزال هذه الثلاثة الإيمان , الأمل , و الحب

Bak işte umut sana ne yapıyor. - umut ve 1.49 dolarla şeker alabilirsin. - 1.79 dolar.
حسناً، هذا سيوضح لك قيمة الآمل الأمل و دولار و 49 سنتاً ستشتري لك لوح حلوى

- Tüm insanlık için umut ve sevgi mesajımızı işitin.
اسمعوا رسالتنا من الأمل و الحب لجميع الناس تعال

Ben onu hala, dünyanın her yerindeki insanların umut ve fırsatlar şehri olarak gördüğü tepede parlayan bir şehir olarak görüyorum.
مازلت أراها تلك المدينة اللامعة على التل التي يتطلع لها كل من في العالم كموطن الأمل و الفرصة

İnanç, umut ve azıcık da şans.
الإيمان و الأمل و قليل من الحظ

...Ve Wheeler şu anda 19 yıllık umut ve çalışmanın 6'da 6 seriyi nasıl başardığını yaşarak görüyor.
ٌ ويلر ٌ الآن ...يرى ثمرة الأمل و العمل الطويل خلال تسعة عشر عاما مع ستة إقصاءات خارجا

Bana yeniden umut ve kızımı verdiğin için sağ ol.
"شكراً لإعطائك لي الأمل و لإعادة إبنتي إلي."

O senin umut ve affedilişin için bir semboldü.
كانت رمزاً لك عن الأمل و الغفران.

Yani, biz başlayabilir Eğer bana bizim oturumu umut ve gümüş giydirme hakkında ve ışıltılı boynuzlu atlar ?
عن الأمل و وحيد القرن اللامع ؟

Ne yazık ki umut ve hakikat dünyalar kadar farklı iki şey...
للأسف الأمل و الواقع عالَمان منفصلان

Duvarlardaki boya çocukların karnını doyurmuyordu, hastaları iyileştirmiyordu ya da kimseyi eğitmiyordu, ama onlara umut ve ışık veriyordu ve onlara herşeyi yapmanın farklı bir yolu olduğunu gösteriyordu, farklı bir ruh, hayata karşı farklı bir bakış ve aynı enerjiyi ve umudu politikamıza da getirebilirsek birbirimiz ve ülkemiz için daha iyi bir hayat inşa edebilirdik.
الطلاء على الجدران لم يطعم الأطفال و لم يعالج المرضى أو يعلم الجاهل و لكنه جلب الأمل و النور و ساعد الناس لترى انه هناك طرق أخرى لعمل الأشياء، روح مختلفة، إحساس مختلف في حياتنا و أننا إذا جلبنا نفس الأمل و الطاقة للسياسة، يمكننا أن نبني حياة افضل لبعضنا البعض و للبلاد

umut ve güven dileklerimle Andrei Tarkovsky
مع الأمل و الثّقة "أندريه تاركوفسكي"

Bu mesaj umut ve zaruretle dolu.
انه رسالة الأمل و التعجل

Tanrıçan sana teselli, umut ve hayatına anlam kazandırabilir ama seni dışarıdaki polislerden koruyamaz.
يا (تامزين) , قد تمنحكِ الآلهة العزاء و الأمل و معنى لحياتكِ لكن ليس بمقدورها حمايتك من الشرطة