Hiçbir kimyasal maddenin de ölü bir adamı yürüttüğünü duymadım. | Open Subtitles | ولم أسمع من قبل عن محاليل كيمائية تجعل الأموات يمشون |
Sen hiç kalabalık bir ölü ordusunun arasından öylece yürüyerek geçtin mi? | Open Subtitles | هل جربتِ بأن تمشي وحولك مجموعة من الأموات يتبعونكِ؟ هذا ليس ممتعاً |
O oda, bir mezardı içinde yüzlerce ölü olan bir mezar. | Open Subtitles | الغرفة التي كنت فيها كانت قبراً مليئة بالمئات والمئات من الأموات |
Git mezardan çıkan Ölüleri seyret. Bana yaklaşma da ne yaparsan yap! | Open Subtitles | يمكنك أن تشاهد الأموات يخرجون من الأرض ما دمت لست قريباً مني |
Hayır. Eski mezarlıklar her daim hoşuma gider. Ölüleri başka yerde görmek istemem. | Open Subtitles | لا , أنا أحب السراديب القديمة لا استطيع رؤيتة الأموات في مكان آخر |
Tamam,senin antikalar,hayaletler ve ölülerle dolu bir dünyada yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أنت تعيشين في عالم الأثريات والأشياء والأشخاص الأموات |
Demek eşcinsellerin sesi Ölülerden daha yüksek çıkıyor. | Open Subtitles | حسناً، مجتمع اللوطيّين صريح أكثر من مجتمع الأموات. |
- Bizler, iyi adamlarız. - Hayır. Sizler ölü adamlarsınız artık. | Open Subtitles | ـ نحن أشخاص طيبون ـ كلا، إنّكم أشخاص في عداد الأموات |
Bana iyilik yapıp, Max'i ölü insanlardan uzak tutun, tamam mı? | Open Subtitles | وقدم لي معروفاً , ابق ماكس بعيداً عن الأموات , اتفقنا |
Neyi? ölü insanları duyduğunu ve kötü şeyler olacağını mı? | Open Subtitles | ماذا، نُخبرهم أنّ شيئا مروّعا سيحدث لأنّ الأموات أخبرونا ؟ |
Soyluların toplanıp, peşinize düşmesini engellemek için ölü haydutları sundunuz. | Open Subtitles | عندما قدمت اللصوص الأموات لقمع مظاهرة ضد حزب الصيد النبيل |
Buna karşın, yaklaşık 120.000 yıl önceki bilinen ilk ölü gömme uygulamaları muhtemelen günahkârlara mahsustu, ölüyü onurlandırma amaçlı olağan törenlerden, onlar dışlanıyordu. | TED | على نقيض ذلك، كانت أولى المدافن المعروفة قبل نحو 120 ألف سنة من الأرجح محجوزة للمتجاوزين، لاسبتعادهم عن الطقوس المعهودة المخصصة لتكريم الأموات. |
Allahtan önce ben şahidim, çocuklarımda ölü enerjisi var. | Open Subtitles | أشهد أمام الرب أن أبنائي طاقتهم كطاقة الأموات |
Ama milyonlar ayakta ve Ölüleri saymak imkansız. | Open Subtitles | و لكن الملايين يتظاهرون و لا يمكن احصاء عدد الأموات |
Yanlızca Ölüleri çağırmaya çalışan iki zavallı gördüğüm zaman. | Open Subtitles | فقط عندما أرى خاسرتين تقفان أمام هذه الآثار وتحاولان شيئاً مع الأموات |
Yalnızca Ölüleri çağırmaya çalışan iki zavallı gördüğüm zaman. | Open Subtitles | فقط عندما أرى خاسرتين تقفان أمام هذه الآثار وتحاولان شيئاً مع الأموات |
Hepimiz Beverly Hills'te bulunan yaşayan ölülerle ilgili hikayesini duymuşuzdur. | Open Subtitles | جميعنا قد سمع حكاياته الطويلة عن الأموات الأحياء في بيفيرلي هيلز |
Bazı geceler, gözlerimi kapayıp uykuya dalabiliyorum ve ölülerle dolu kabuslar beni uyandırmıyor. | Open Subtitles | بعض الليالى أستطيع أن أغمض عينى وأنام ولا أرى الأموات لتيقظنى |
Küçük bir kızken ölülerle konuşabildiğimi öğrenene kadar. | Open Subtitles | لكن ، في صغري، عرفت انه يمكنني محادثة الأموات |
Ölülerden canlılara yönelen bu değişim, şüphelinin olgunlaşmasına da yansır. | Open Subtitles | التطور من الضحايا الأموات الى الأحياء سيكون قد انعكس ايضا في نمو الجاني خاصتنا |
Ucu aşka dokunmayan, kaç Ölüm gördün ki? | Open Subtitles | كم عدد المرات التى يجب فيها .. رؤية الأموات ويكون ليس للحب علاقة بموتهما ؟ |
Benim bildiğim tek şey kaderini kabul ettiğin an ölmüş sayılırsın. | Open Subtitles | لا أعرف إلا.. أنه لحظة قبول الرء لقدره.. فسيصبح بعداد الأموات |
Ve bunun kanıtı da Ölülere yastık vermemiz. | Open Subtitles | والبرهان على ذلك هو أننا نمدّ الأموات بالوسادات |
Sizce Ölüler geri dönüp, yaşayanları gözetler mi? | Open Subtitles | أتؤمنين أن الأموات يعودون ويراقبون الأحياء ؟ |
- Bu yerin adı ölülerin Şehri. - Daha doğrusu Kaybolanların Şehri, efendim. | Open Subtitles | ليس فى مكان نسميه مدينه الأموات مدينه المفقودين , فى الواقع , سيدى |