Eskiden senin için çalışırdı ama şimdi işler değişti. | Open Subtitles | لقد كان يعمل تحت إمرتك، ولكن الأمور تغيرت |
Bak, gemiye son gelişinden beri işler değişti. | Open Subtitles | أنظري, الأمور تغيرت مُنذ أخر مرة أتيتي فيها إلي متن السَفينة. |
Efendim, daha önce yardımınızı istedim biliyorum ama işler değişti. | Open Subtitles | - سيدي اعلم اني طلبت مساعدتك سابقاً لكن الأمور تغيرت |
Her şey değişti biliyorum, ama onu neden aranıza katmıyorsunuz? | Open Subtitles | أعرف أن الأمور تغيرت, لكن لم لا تكون لطيفاً معه |
Her şey değişti biliyorum, ama onu neden aranıza katmıyorsunuz? | Open Subtitles | أعرف أن الأمور تغيرت, لكن لم لا تكون لطيفاً معه |
Şartlar değişti. | Open Subtitles | الأمور تغيرت. |
Artık eskisi gibi değil. Artık işler değişti. | Open Subtitles | لم يعد الوضع كالسابق الأمور تغيرت |
Biliyorum, öyle demiştim. Ama işler değişti. | Open Subtitles | أعرف ، لقد قلت ذلك ولكن الأمور تغيرت |
Ama o zamandan beri işler değişti. | Open Subtitles | لكن الأمور تغيرت منذ ذلك الحين. |
- Jacob Wheeler da karışınca işler değişti. - Nişanlının babası. | Open Subtitles | مع دخول جيكوب ويلر بالأمر , الأمور تغيرت - اب خطيبتك - |
İşler değişti, artık idare Boris'te. Kıpırdayın! | Open Subtitles | الأمور تغيرت الأن ...بوريس هو المسؤول |
Yumruklarım yalnızca yumruklarım kadar güçlüydü, ve sonra işler değişti. | Open Subtitles | وبعدها تغيرت الأمور تغيرت ؟ |
Ama işler değişti. | Open Subtitles | ولكن الأمور تغيرت |
Son birkaç yılda çok şey değişti. | Open Subtitles | الكثير من الأمور تغيرت في السنوات القليلة الأخيرة |
Seni seviyorum ama nişanlandığımızdan beri çok şey değişti. | Open Subtitles | أنا أحبك, نعم أحبك, ولكن الكثير من الأمور تغيرت منذ أن أصبحنا مخطوبين |
Suç, California'da mıydı yoksa sizde miydi bilmiyorum; ama her şey değişti. | Open Subtitles | لا أعرف اذا كانت كاليفورنيا هي السبب أم أنتما يا رفاق ولكن كل الأمور تغيرت في يوم واحد |
Boşanmadan sonra bir üsür şey değişti özellikle de maddi durumumuz ile ilgili. | Open Subtitles | بعد الطلاق، الكثير من الأمور تغيرت ولا سيما مع مصدري المالي. |
Ama gerçekten bir sürü şey değişti. | Open Subtitles | و لكن بجدية, الكثير من الأمور تغيرت |
Ama zamanla her şey değişiyor, "ve aileye yeni katılanlar olduğu için"... çok sevmemize rağmen, "eski evi yıkmak zorunda kaldık". | Open Subtitles | لكن الأمور تغيرت مع عائلتي كان علينا هدم منزلنا القديم الذي نحبه |
Bir imzanız yeterdi. Ama işler değişiyor. | Open Subtitles | بمجرد توقيعك ولكن الأمور تغيرت |