ويكيبيديا

    "الأمور كلها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • her şey
        
    • her şeyi
        
    her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki... otel ve o hafta sonu annenlerle tanışmam. Open Subtitles لقد كانت الأمور كلها تسير بسرعة الفندق وعطلة نهاية الأسبوع ومقالبة والديك
    Söz verdiğim gibi her şey yolunda gidiyor. Open Subtitles الأمور كلها تسير بشكل جيّد , كما وعدتكِ تماماً
    Eğer her şey öngörüldüğü gibi giderse Führerin, sizi anlayacağına dair garanti verebilirim. Open Subtitles اذا سارت الأمور كلها على حسب المخطط، أعدك أن القائد سوف يستمع لكم بشكل إيجابي.
    Nicholas'ın bazı küçük sorunları oldu ama her şeyi çok rasyonel biçimde hallediyorum. Open Subtitles أتمنى أن لا تمانع إتصالي المتأخر لكنني عُدت لتوي من شهر العسل و أردت أن أخبرك كم كانت الأمور كلها رائعة
    Shawn sana yardım edeceğini söyledi oysa sonunda kendine çok fazla odaklandı ve her şeyi mahvetti. Open Subtitles شون أخبرك بأنه سيساعدك ولكن اتضح في الحقيقة أنه يركز فقط على نفسه وانتهى المطاف بأن أفسد الأمور كلها
    Şimdilik her şey yolunda, ama er ya da geç milyonlarcası yumurtalarından çıkacak. O zaman ne olacak? Open Subtitles إذن الأمور كلها جيدة الآن، ولكن لاحقًا سيكون هناك جيل جديد بالملايين، فماذا سنفعل وقتها؟
    Sadece her şey yolunda mı diye bakmak istedim, anladın... Open Subtitles أنا فقط أَحتاجُ لمعرفة أن الأمور كلها بخير.
    Bu tehlikeyi ortadan kaldırmazsam, güçsüz görünürüm ve o zaman her şey harap olur. Open Subtitles إن تركت ذاك التهديد مستمر، فسأبدو ضعيفًا وبعدها ستتداعى الأمور كلها
    İnsanlar izlediği için her şey yolundaymış gibi suratına yapıştırdığın o zoraki gülümseden de keyif alıyorum. Open Subtitles وأَتمتّعُ بكثيراً بتلك الابتسامة على وجهك الادعاء بأن الأمور كلها بخير كُلّ شيءِ لأن الناسَ يُراقبونَ.
    Ne bileyim, buraya bir geldim ve her şey darmaduman oldu. Open Subtitles لا أعلم، حين أتيت إلى هنا تداعت الأمور كلها
    Yani, her şey yolunda gidiyordu. TED كانت الأمور كلها تسير بنجاح. كنت أقول فحسب "ها هو شعاركم، ها هو شعاركم".
    her şey çok acayip. Open Subtitles غريب جدا الأمور كلها مختلفة الناس
    "her şey yoluna girdi diyebilseydim, keşke. " Open Subtitles بدا لى أن الأمور كلها قد اختلفت
    İnan bana her şey kontrolüm altında. Open Subtitles أنا أؤكد لك بأني مسيطر على الأمور كلها
    Sana söz veriyorum her şey yoluna girecek. Open Subtitles أؤكد لكِ الأمور كلها ستصبح بخير
    her şey kontrol altında, endişelenme. Open Subtitles الأمور كلها تحت السيطرة، لا داعى للقلق.
    her şey iyi. Sizi aramak istememiştim. Open Subtitles الأمور كلها بخير , لم أقصد الإتصال بكم
    Sürekli kızımızın gidip de bütün her şeyi anlattığını hayal ediyorum. Open Subtitles لا انفك اتصورها تدخل هناك وتفضح الأمور كلها
    Gerçekten ruh eşini bulmuş insanlar her şeyi batırma riskleri nedir sence? Open Subtitles الناس الذين هم حقا مولعين ببعضهم أعني بأنهم حقا مولعون ببعضهم ما الذي يمكن أن يحدث بينهم مما يجعل الأمور كلها تسوء في مرحلة ما أو بأخرى ؟
    Dinle, her şeyi karıştırıyorsun. Open Subtitles اسمعي، أنتِ تخلطي الأمور كلها
    Carl, ben söz veriyorum, her şeyi açıklayacağım. Open Subtitles "كارل", أنا... أعدك بأنني سأشرح الأمور كلها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد