ويكيبيديا

    "الأمير ‬" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Şehzade
        
    Zor bir doğum oldu, ama Şehzade'mizin sıhhati yerinde maşallah! Open Subtitles ‫كانت الولادة شاقة‬ ‫لكنّ الأمير بصحّة جيّدة، ما شاء الله‬
    Bunu içen hayır duasını esirgemez Şehzade'mizden, bu dualar korur çocukları. Open Subtitles ‫فمن يشربه يدعو إلى الأمير‬ ‫وتلك الدعوات هي التي تحمي الأطفال‬
    Osmanlı geleneğinde, genç Şehzade orduya katılır ve hızlıca, yetenekli bir komutan haline gelirdi. Open Subtitles كما فى التقاليد العثمانية كان الأمير قد إلتحق بالعسكرية وأصبح معروفا بموهبته كجنرال
    Haremden haber geldi Hünkâr'ım, Şehzade'miz çok iyiymiş. Open Subtitles ‫وصلنا خبر من الحرملك يا مولاي‬ ‫الأمير بخير‬
    Güvertede, Şehzade'nin yanında duran kadın. Open Subtitles المرآة على سطح المدينة الواقفه قرب الأمير العثماني
    Benim için, doğacak Şehzade için dönsün. Open Subtitles ‫لأجلي‬ ‫وليعد إلى الأمير الذي سيولد‬
    Götürün Şehzade'mi hazırlayın, bilahare getirin. Open Subtitles ‫خذي الأمير وجهّزيه ثمّ أعيديه إلى هنا‬
    Uyanınca Şehzade'yi de yanında görmeyince, "Vay kaçırdınız, çaldınız oğlumu hırsızlar!" diye, yıktı ortalığı. Open Subtitles ‫وحين استيقظت ولم تجد الأمير بجانبها... ‬ ‫علا صراخها واتّهاماتها بأننا خطفنا ابنها‬
    Zavallı Şehzade her ne kadar hayallerini süsleyen tahta kurulamadan öldüyse de. Open Subtitles وبالأضافة إلى ذلك.. توفى الأمير المسكين(يقصد علاء الدين) قبل أن يحقق أحلامه..
    Zavallı Şehzade her ne kadar hayallerini süsleyen tahta kurulamadan öldüyse de. Open Subtitles وبالأضافة إلى ذلك.. توفى الأمير المسكين(يقصد علاء الدين) قبل أن يحقق أحلامه..
    Şehzade Süleyman Hazretlerinin en kısa zamanda yola revan olup... Open Subtitles ‫لذا يجب... ‬ ‫أن يقوم الأمير "سليمان"...
    [Hizmetkâr] Hünkâr'ım, Şehzade'niz Mustafa geldiler. Open Subtitles ‫جلالة الملك، وصل الأمير "مصطفى"‬ ‫
    Şehzade Mustafa, buyurun, arzunuz? Open Subtitles ‫ما الذي تطلبه أيها الأمير "مصطفى"؟ ‬
    -Çocuk değilim ben, Şehzade Mustafa'yım. Open Subtitles ‫لست صغيراً، أنا الأمير "مصطفى"‬
    Mustafa Şehzade yakamı bırakmadı. Open Subtitles ‫لم يدعني الأمير "مصطفى" أذهب‬
    Şehzade şerbeti bu. Open Subtitles هذه شراب الأمير‬
    Şehzade, sana emanet. Open Subtitles ‫فسأبقي الأمير في عهدتك‬
    Hafsa Valide Sultan Hazretleri, torunu Şehzade Mehmet için altın verme alicenaplığımda bulundular. Open Subtitles ‫السلطانة (حفصة) والدة السلطان‬ ‫قد تكرّمت وأمرت بتوزيع الذهب‬ ‫على شرف حفيدها الأمير (محمد)‬
    Hürrem Hatun'dan doğma Şehzade Mehmet'in sağlığına, duacıyız Hünkâr'ım! Open Subtitles ‫حفظ الله صحّة الأمير (محمد)‬ ‫الذي ولدته (خُرّم خاتون)‬
    Hadi git bak Şehzade'me! İyi mi? Open Subtitles ‫اذهبي واطمئني على الأمير‬

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد