Ama kurtarma ekibi istasyon durağına ulaşmakta çok güçlük çekiyor. | Open Subtitles | لكن عاملو الأنقاذ يواجهون صعوبة في النزول إلى منصة المحطة |
İlk bilgilere göre uçağın Bald Dağ'ı zirvesinin hemen aşağısına düştüğü anlaşıldı, oluşturulan kurtarma ekipleri kaza bölgesine gönderildi. | Open Subtitles | طبقا للأنباء الأولية هناك تحطم لطائرة على جبل بولد وقد تحركت اطقم الأنقاذ الى مكان الكارثة |
kurtarma ekibi onunla birlikte aşağıya iniyor. Buzda kaymış. | Open Subtitles | ان فريق الأنقاذ ينزلون به الان ينزلون الى سفح الجبل |
7 eylüldeki saldırı sonrası, birçok kurtarma görevlisi ve itfaiyeci 40 saat aralıksız çalıştı. | Open Subtitles | بعد غارة السابع من سبتمبر عمل أكثر عمال الأنقاذ مثل رجال الأطفاء لأربـعـون سـاعـة مـتـواصـلـه بـلا تـوقـف |
76 sabah boyunca, kurtarma birlikleri enkazlarda sağ insanlar aradı. | Open Subtitles | لسته وسبعون نهاراً متتالياً كان رجال الأنقاذ يفتشون أكوام الحطام بحثاً عن أحياء |
kurtarma gemilerine enkazı nerede arayacaklarını söyleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نخبر سفينة الأنقاذ اين تبحث عن حطام السفينة |
Dinle... eğer vericiyi devreye alabilirsek kurtarma ekibi 20 dakika içinde burada olur. | Open Subtitles | أنظري... لو وجدنا هذا الجهاز يعمل سيحضر فريق الأنقاذ لهُنا خلال 20 دقيقة |
Bütün bu kurtarma işleri falan derken sana Noel için bir hediye alamadım ama, ama eskiler her zaman iyidir. | Open Subtitles | بسبب كل تلك عمليات الأنقاذ التي حدثت لم أكن قادراً على شراء هدية لك في الوقت المناسب من أجل عشية عيد الميلاد ومع ذلك .. |
yetkililer... öğleden sonra arama kurtarma çalışmalarının yavaşlatıldığı kayıp olan 2 kişinin canlı olarak kurtulma şanslarının azaldığını bildirdiler. | Open Subtitles | وفقاً للتصريح الرسمي.. هذه الظهيرة تم التهوين في التحقيقات من البحث و الأنقاذ إلي البحث وجهود الإعادة |
Ve kurtarma sırasında bir de gaz patlaması oldu. | Open Subtitles | و من خلال عملية الأنقاذ أنفجر أنبوب للغاز |
Ve kurtarma sırasında bir de gaz patlaması oldu. | Open Subtitles | و من خلال عملية الأنقاذ أنفجر أنبوب للغاز |
kurtarma ekipleri onu kurtarmaya çalışırlarken o cennete gidip Tanrı ile konuştuğunu söylüyor. | Open Subtitles | عندما حاول عمال الأنقاذ إخراجها قالت أنها ذهبت للسماء وتحدثت مع الرب |
Şimdi de kontrolü ele alıp kurtarma operasyonunu bizzat yönetiyor. | Open Subtitles | و الأن هو يتولى قيادة السفينة و يقود مهمة الأنقاذ شخصياً |
Bilhassa silahlı bir kurtarma göreviyle birlikte. | Open Subtitles | خصوصاً بالأسلحة التي سنحتاجها لمهمة الأنقاذ |
Bilhassa silahlı bir kurtarma göreviyle birlikte. | Open Subtitles | خصوصاً بالأسلحة التي سنحتاجها لمهمة الأنقاذ |
Sanırım, gerçekliğiyle söylemeliyim ki biz kurtarma komitesi değiliz. | Open Subtitles | علي أن أشير إلى أننا لسنا لجنة الأنقاذ |
Belki, tüm bu kurtarma işlerinde yeni olabilirim ama bu bana geri adım gibi geliyor. | Open Subtitles | , ربما كنت جديداً على أمور الأنقاذ - , ولكن هذا يعنى لى , ربما يعبر عن وجة أخر للأمر |
Ve onlara kurtarma sırasında ne olduğunu söyledim. | Open Subtitles | بعدها أخبرتهم ما حدث خلال عملية الأنقاذ |
kurtarma operasyonlarının çok düşük bir başarı oranı vardır. | Open Subtitles | لكن نسبة نجاح عملية الأنقاذ عالية |
Ve biz de yarın bir kurtarma ekibiyle karşılaşabiliriz. | Open Subtitles | ونتوقع فريق الأنقاذ سيأتي غداً |