O bunu seçti. Bu seferin çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولقد اِختار هذا، قال أنّ هذه الرحلة الاِستكشافيّة بالغة الأهمّية. |
Biliyor musun, hatırlaman gereken çok önemli birşey, benim ismim olacak. | Open Subtitles | لعلمك هناك شيء في غاية الأهمّية لتتذكره و هو اسمي: |
Bu adam sizinle görüşmek istiyor efendim. Çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | سيّدي, هذاالرجليودّمقابلتكَ، يقول أنّه يحمل أمراً بالغ الأهمّية. |
Efendim, Yaşayanlar'ın Dünyasına çok önemli bir şey öğrenmek için döndüm. | Open Subtitles | سيّدي ، قدّ عُدت إلى أرض الأحياء لأطلّع على شيءً بالغ الأهمّية ، وحسب. |
Aptalca geldiğini biliyorum ama önemli. | Open Subtitles | هذا يبدو حُمقاً بالنسبة إليكِ، لكنّه بالغ الأهمّية بالنسبة إليّ. |
Sevdiğim biriyle tanışsaydım, belki de oyunculuk benim için önemli olmazdı. | Open Subtitles | ربما لو قابلت شخصاً أحبّه لن يكون التمثيل بتلك الأهمّية بالنسبة لي |
Ama iş iştir. Bu daha önemli. | Open Subtitles | لكنّ العمل هو العمل وهذه المسألة فائقة الأهمّية. |
Bir toplantımız vardı da. önemli bir şey değil. | Open Subtitles | لديّ موعدٌ معه، ليس بتلك الأهمّية |
Sana söyleyeceğim... çok önemli birşey var | Open Subtitles | لديّ شيء في غاية الأهمّية لأخبركِ به |
Beni dinle. Thomas'ın buradan çıkması çok önemli. Onları yavaşlatma riskini göze alamam. | Open Subtitles | أصغِ لي، هروبُ (توماس) بالغُ الأهمّية و لا يمكنني المخاطرة بأن تُبطئَ حركته |
Politik açıdan bence çok önemli oldu. | Open Subtitles | وأظنّه أصبح فائق الأهمّية سياسياً. |
Doktor, bu kadar önemli bir görevin bir Binbaşı'ya emanet edilmesini öneriyor olamazsınız. | Open Subtitles | دكتورة لا يمكن لمهمّة بهذه الأهمّية... |
Oh, çok ama çok önemli. | Open Subtitles | إنه في غاية الأهمّية |
O kadar da önemli değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لستِ بهذهِ الأهمّية. |
Her neyse emlakçıyı görünce benim için önemli olan bir şeyi kaybediyor hissine kapıldım. | Open Subtitles | {\pos(192,200)}وبأيّ حال، حينما رأيتُ الوكيلة العقارية أدركتُ أنّي سأفقدُ شيئاً بالغ الأهمّية بالنسبة إليّ. |
- önemli olan mobilya değil. | Open Subtitles | الأثاث ليس بتلك الأهمّية |
Geri dönüşte bulunmanız çok çok önemli. | Open Subtitles | آرائكم ستكون في غاية الأهمّية |
Hayır, önemli değil. | Open Subtitles | كلاّ، ليس بتلك الأهمّية .. |
Çok da önemli bir şey değil ayrıca. | Open Subtitles | و الأمر ليس بالغ الأهمّية |
- Çok önemli bir hedef. | Open Subtitles | -هدف بالغ الأهمّية . |