Yedi dakikanız var ama bu şefin orkestrayı ne kadar hızlı yöneteceğine bağlı. | Open Subtitles | لديكما سبع دقائق لكن ذلك يعتمد على مدى سرعة قائد الأوركسترا في العزف |
Ve sizler orkestrayı küsmüş bir isyan halinde bulacaksınız. | TED | وسترون أفراد الأوركسترا متجهمون بنوع من التمرد |
"Kültür sayfası: Ordu orkestrası konseri. | Open Subtitles | :الصفحة الثقافية حفلة يقيمها الأوركسترا العسكرية |
Daha genel düşünüyor. Bir orkestra şefi gibi hareketlerle ilgileniyor. | Open Subtitles | إنها تفكر بصورة شاملة هنا تحب الخطوات مثل قائد الأوركسترا |
Babamın küçükken bana dediği gibi orkestrada en ön koltuğa oturman senfoni besteleyeceğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | أتعلم ، لقد إعتاد والدي قول هذا لي حجزك للكُرسي الأول فى الأوركسترا لا يعني أنه يُمكنك تأليف سيمفونية |
Affedersin, orkestraya Brezilya müziği çalmalarını söyleyeceğim. | Open Subtitles | اعذروني، سأطلب من الأوركسترا عزف بعض الموسيقى البرازيلية. |
Enstrümanları orkestradan tek tek çıkarırsan, geriye sadece senin sesin kalır. | Open Subtitles | واحدا تلو الآخر، كنت نتف فقط كل من الصكوك من الأوركسترا. |
Ama orkestrayı da hayrete düşürdün, ve dünya basını bu muhteşem eserleri çalma kabiliyetin karşısında hayran kaldı. | TED | لكن الأوركسترا وكل صحافة العالم كانت منبهرة بقدرتك على عزف تلك المقطوعات الرائعة. |
Sanat önceden tamamen geçiciydi, yani senfoniyi kaçırdıysanız, orkestrayı dinleyemiyordunuz. | TED | كان الفن سريع الزوال فإذا لم تسمع السمفونية، فلن تستطيع أن تسمع الأوركسترا. |
orkestrayı bir saat erken çağırıp onlara ödeme yapacağımızın farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تدرك أن بدعوتك لأعضاء الأوركسترا ينبغي أن ندفع لهم مقابل ذلك؟ |
Umarım orkestrayı bu asil melodileri çalmaları için şafak vakti toplanmaya alıştırmazsınız. | Open Subtitles | آمل أنك لن تقوم باستدعاء كامل الأوركسترا عند الفجر أيضاً للتمرن على تلك الألحان الجليلة؟ |
Philadelphia orkestrası'nın icrası ile. | Open Subtitles | قائد الأوركسترا ليوبولد ستوكوسكي |
Biliyorum, orkestrası şehre geldi. | Open Subtitles | الأوركسترا ستعزف هنا في المدينة |
Kurallara göre davrandım. orkestra bölümleri yazdım değil mi? | TED | كنت أعزف عزفاً لطيفاً. فقد اضطررتُ لكتابة تفاصيل الأوركسترا |
Aslinda, hem orkestra hem koro, sanatsal islevlerinin otesinde birer anlam tasiyorlar. | TED | في جوهرها, الأوركسترا والجوقات أكثر بكثير من هيكلها الفني. |
orkestrada çalmıştın, değil mi? | Open Subtitles | كنت تعمل في الأوركسترا ، صحيح؟ |
orkestrada birisi Eleanor'a karşı tutkulu ama karşılıksız bir sevgi besliyordu. | Open Subtitles | شخص ما في الأوركسترا كان لديه إنجذاب عميق وغير متبادل لـ(إلينور) |
Nihayet bir orkestraya katılmayı başarmıştım ki o da ışık hızıyla hatıralar arasındaki yerini aldı. | Open Subtitles | أصبحت أخيرا عضو في الأوركسترا ولكنها أصبحت ذكرى من الماضي |
Bazı karakter ve sahneler ritmik netlik yaratmak için senkronize hareket ederken diğerleri kasten orkestradan ayrılır. | TED | تتزامن حركة بعض الشخصيات والمشاهد لجعل الإيقاع أكثر وضوحاً، بينما يتباعد الآخرون عمداً عن الأوركسترا. |
Bu masaldaki her karakter orkestranın farklı bir enstrümanı tarafından temsil edilecektir. | Open Subtitles | كل شخصية في هذه الرواية ستمثّل من قبل آلة مختلفة من الأوركسترا |
Ben Orkestrayla Respighi programı çalıyordum. | Open Subtitles | (أنا أعزف برنامج (ريسبيغي (مع (الأوركسترا |
Senfoni orkestrasının koro şefi ve opera pelerininde kasa saklıyor. | Open Subtitles | أنه قائد فرقة الأوركسترا السمفونية أخفى الفوارغ في رأس أوبراه |
orkestradaki ve dinleyici grubundaki bireylerin kendi hikâyeleri var. | TED | هنالك قصص أفراد بين فريق الأوركسترا وبين المستمعين |
Ama çocuk Deke'e filarmoni orkestrasında bir işi olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لكن غلامكَ قال لـ (ديك) أنّه يعمل في دار الأوركسترا. |