Üstüne pislik atan kişiler her zaman seni incitmek isterler üstüne reçel atan kişilerde her zaman sana yarım etmezler. | Open Subtitles | الذي يرمي الأوساخ عليك لا يحاول دائما أن يضر بك. والناس التي تسحبك من العلقة لاتعني دائماً أنها تريد مساعدتك |
Eğer herkes o öğretmeni dinleseydi, hademeler olmazdı... çünkü bir milyonu olan hiçkimse pislik temizlemek istemezdi. | Open Subtitles | لو استمع لها الكل سوف لن يكون هناك بوابون فلن يرضى أحد أن ينظف الأوساخ إذا كان الجميع لديهم مليون |
Bu pislik torbasına bebek bakıcılığı yapmamı isteyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الطلب مني بأن أجالس كيس الأوساخ هذا |
Elbette Grimes. | Open Subtitles | انه الأوساخ |
Bak, hepimiz aynı araştırmayı yapıyoruz, hepimiz aynı pisliği bulduk. | Open Subtitles | نحنُ نفعل جميعاً نفس الأبحاث ؛ نبحث عن نفس الأوساخ |
Kararsızlığı, çöküntüyü, geçici çözümleri ve halının altına süpürdüğümüz pislikleri yansıtırlar. | Open Subtitles | تعكس التقلب، الشقوق، الحلول المؤقتة، و الأوساخ التي ننظفها أسفل السجاد |
Bir... bir sese bakmak için dışarı çıkmıştım ve ayağımdaki kiri silmeyi unutmuşum. | Open Subtitles | ذهبت الى الخارج لأتبين ما مصدر الضجة ونسيت أن أزيل الأوساخ من أقدامي |
Parmak izi, lif araştırması, DNA analizine devam edeceğiz ve ayak izindeki toprak parçacıklarını kullanacağız. | Open Subtitles | هنكما تحليل البصمات والدنا وهنستخدم بواقي الأوساخ الموجودة علي البصمة دي |
Whitehall'dan yetkili, pislik araştırmacısıyım. | Open Subtitles | مسئول الحفر وازالة الأوساخ الرسمى فى ويتهول |
Bana kadın çamaşırı giydir, gözüme pislik sür, şarap şişesi ile eziyet et. | Open Subtitles | اجعليني ألبس السراويل الدخلية افركِ الأوساخ في عيني أنتهكيني بزجاجة النبيذ .. |
O duvardaki minderlerin arasında kaç tane pislik olduğunu bile birim ben. | Open Subtitles | بل إنني أعرف كم بين الأوساخ ألواح الجدران التي يتم. |
Bir torbaya pislik doldurup kapımın önünde ateşe mi vereceksin? | Open Subtitles | ستحرق كيساً من الأوساخ وتضعه أمام باب غرفتي؟ |
Ne kadar fırçalasan da bu pislik gitmez. | Open Subtitles | يمكنك ان تتليف ولكن هذه الأوساخ لن تذهب. |
Bu güzel yaşlı bayan, Vegas'ta,1986'daki Çernobil'den daha fazla pislik saçıyordu. | Open Subtitles | سيدة تبلغ من العمر جميلة ملقاة أكثر الأوساخ في لاس من تشيرنوبيل في 1986 |
Onu temizlemek için bu morgdaki görevlilerin bütün çabalarına karşın, pislik derine işlemiş, iyice yerleşmiş. | Open Subtitles | رغم كل الجهد الذى بذله العاملون فى هذه المشرحة ليُغسّلوه مازالت الأوساخ عميقة انها مُتغلغلة بجلده |
Grimes! | Open Subtitles | الأوساخ! |
Mutlaka ihtiyacımız olan şey bir pisliği değil, baskı noktası. | Open Subtitles | لا نجد أي الأوساخ التي مثل. مجرد شيء لدفع له. |
Böylece akağacın gölgesinden faydalanacağım ama ağacın pislikleri arabamın üzerine düşmeyecek. | Open Subtitles | فأحصل على ظلّ شجرة القيقب دون الأوساخ التي تقع منها على غطاء السيارة |
İris'in durmaksızın ürettiği bazal miktardaki gözyaşı, üç tabakadan oluşur ve artıkları, kiri uzaklaştırır. | TED | إن قطرات الدمع الأساسية التي تفرزها أيريس من غلاف رقيق مكون من ثلاث طبقات والذي يغطيها ويبعد الأوساخ والشوائب. |
Bütün sorumluluğum sadece şu küçük toprak parçasına. | Open Subtitles | كلّ ما أنا مسؤولة عنه هذه القطعة الصغيرة من الأوساخ |
Bu bir su küresi ve etrafındakiler de kir partikülleri. | TED | إنها كرة من الماء، وهذه جسيمات الأوساخ. |
Görebileceğiniz hiçbir şey yok. Görebilecekleriniz yalnızca, çamur, kül ve etrafta gezinen insanlarla, kırık ağaçlar. | Open Subtitles | لم يوجد شئ ، فقط الأوساخ والرماد وبعض الناس تتجول وبعض أشجار متكسرة |
- pislikten kurtulmak için yollar bulurum. | Open Subtitles | ما هذا العلم؟ أني أجد طريقة لأتخلص من الأوساخ. |