ويكيبيديا

    "الأوضاع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • işler
        
    • durum
        
    • Ortalık
        
    • gidiyor
        
    • işlerin
        
    • işleri
        
    • şartlar
        
    • durumu
        
    • Durumlar
        
    • koşullar
        
    • pozisyonları
        
    • artık
        
    • zamanlar
        
    • koşulların
        
    • pozisyonlar
        
    Votan Birliği ile işler kızışabilir diye gulaniti hızlı çıkarmak istiyorlar. Open Subtitles يريدون إخراج الجولانايت سريعاً في حالة ساءت الأوضاع مع الجماعة الفوتانية
    Ruslar açısından işler ters gidiyordu. Open Subtitles طيلة الوقت كانت الأوضاع تزداد سوءاً بالنسبه للمدافعين عن المدينه
    Bulunduğumuz durum göz önüne alındığında umuyorum doğru olanı yapmışızdır. Open Subtitles إنّه بأخذ الأوضاع بعين الإعتبار أأمل إننا قمنا بالأمر الصحيح
    Belki de Ortalık durulana kadar birkaç gün uzak durman daha iyi olur. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن تحافظي على مسافتك لأيام قليلة حتى تهدأ الأوضاع
    Size birakiyorum. Ve hersey nasil gidiyor soyleyebilirsiniz. Open Subtitles حسنٌ, سأترككم الآن و ستخبروني كيف الأوضاع لاحقا
    Burada işlerin değiştiğini herkesin anlamasını istiyordum. Open Subtitles أردت أن يعلم الجميع أن الأوضاع تغيرت هنا
    İşler olur da hepten kötüye giderse biz de paçalarımızı sıvar, kemerlerimizi sıkar zafer gününe kadar olağan hayatımızı bir kenara bırakırız. Open Subtitles حسنا، اذا سائت الأوضاع سيتوجب علينا أن نرفع أكمامنا و نشد أحزمتنا و نلبس قبعات القصدير حتى يحين يوم النصر
    Ama şaşırdığımı söyleyemem. Bu çevrede işler çok kötü. Open Subtitles لكن لا يمكنني القول أنني متفاجئة , بسبب الأوضاع في هذة الأنحاء
    Kalanını sakladım, düşündüm de eğer bir gün işler burada kötü giderse gitmek için param olur. Open Subtitles وأخفيت البقية لليوم الذى تسوء فيه الأوضاع هنا وأضطر إلى الرحيل
    Düşçüler için işler zorlaştı son zamanlarda. Open Subtitles الأوضاع قد كانت قاسية مؤخرا على الحالمين
    İşler düzelmeye başladı. Open Subtitles لا، أَعْني، الأوضاع في تحسّن. هانز وأنا أَنسجمُ حقاً.
    Bence gayet rahat dile getirebiliriz ki, işler çok daha kötüleşecek. Open Subtitles يمكننا القول حتمًا إنّ الأوضاع ستزداد سوءًا
    Bu özel durum değişikliklerinden sizi daha sonra haberdar ederiz. Open Subtitles سنخبركم إذاً و عندما في هذه الحالة الأوضاع قد تغيّرت
    Ve değerler değişmeye başladığında, durum kötüleştiğinde kırmızı çizginin içine giriyoruz. TED وعندما تبدأ الأمور في التغير، عندما تبدأ الأوضاع في التدهور، ننتقل إلى الخط الأحمر.
    Ortalık yatışınca seni ararım, buradan gideriz. Open Subtitles و عندما تهدأ الأوضاع سأتصل بك و سنذهب بعيداً
    Sapıklıkla ne alakası var, git ve nasıl gidiyor öğren. Open Subtitles لا يمكنني التطفل عليها في مكان عيشها لا تتطفل عليها اذهب إلى هناك وتفقد الأوضاع
    Matsutani'nin dersini almasaydım işlerin ne kadar kötü olduğunu anlayamazdım. Open Subtitles لو لم آخذ صف الإقتصاد لما كنت عرفت مدى سوء الأوضاع
    Ben değerli dostlarını öldürmeden önce işleri olması gerektiği gibi yoluna sok. Open Subtitles صحح الأوضاع قبل أن أرمي فتيانك الغاليين من فوق جرف بشكل مبدأي
    Ama, sizinle ilk tanıştığımızda size, eğer Lux hala devletin koruması altındaysa, şartlar düzeldiğinde, onun velayetini üzerinize alabileceğinizi söylemiştim. Open Subtitles مع ذلك ، عندما تقابلنا لأول مرة أخبرتك أنه خلال وصاية الولاية على لاكس إذا تحسنت الأوضاع ، سأقترحك أنت
    Aslında sonraki haftalarda durumu onların tahminlerinden daha da kötüleştiren bazı vergi kesintileri yapıldı. TED في الواقع، بعدها باسبوع تم خفض الضرائب التي جعلت من الأوضاع أكثر سوءا مما أفترضوه هم.
    Öyle Durumlar yaratiyorsun ki agzindan en kötü sözler çikiyor, seni tehdit ediyor. Open Subtitles تخلقين تلك الأوضاع التي تظهر أسوأ ما فيه ثم يعاملك هو بطريقة سيئة
    Denizciler daha insancıl koşullar için denizde isyan ettiklerinde, mürettebatı bu gençler beslemişti. TED عندما تمرد البحارة في عرض البحر رغبةً في تحسين الأوضاع الإنسانية, كانوا أولئك المراهقين الذين يطعمون الطاقم.
    Sabitlenmiş pozisyonları olmayan bir döğüş sistemi geliştirdim.... Open Subtitles أنشأت إسلوباً قتالياً خالى من الأوضاع الثابتة
    Her şeyi düzeltmek istiyorum, ama artık bu seçeneğim olmayabilir. Open Subtitles أنا اريد ان اجعل الأوضاع تتحسن لكنّه قد لا يكون إختياري أكثر
    Onlara isim taktığımız zamanlar bu şeyler kötü değilmiş gibi rol yapıyorduk. Open Subtitles حين كنّا نطلق عليهم أسماء كنّا نتظاهر أنّ الأوضاع سيّئة
    Tek yapacakları daha fazla masumun canına kıyıp bu bloktaki koşulların daha da ağırlaşmasını sağlamak olur. Open Subtitles كل ما يفعلونه هي التضحية بالمزيد من حياة الأبرياء وسوف يتسًببون بزيادة الأوضاع السيئة أكثر مما عليه الآن
    "İlerlemiş Olanlar İçin pozisyonlar Ve Bunları Gülmeden Uygulamanın Yolu" Open Subtitles الأوضاع الجنسية المتقدمة و كيف تقوم بها بدون أن تضحك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد