ويكيبيديا

    "الأول هو أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İlki
        
    • birincisi
        
    İlki, saygınlığın insan ruhu için zenginlikten daha önemli olduğuydu. TED الأول هو أن الكرامة أكثر أهميةً للنفس البشرية من الثروة.
    İlki birbirimizi parçalamak. Open Subtitles حسنا، لدينا خياران الأول هو أن ندمر بعضنا البعض
    İlki kabullenmek için hoş olmayan bir şey Sam Russell'ın suçu yanlışlıkla kanıtlandı ve gerçek katil yine saldırdı. Open Subtitles الأول هو أن يكون غير سار لأنه قد يكون أعترف، أدين سام راسيل خطأ والقاتل الحقيقي قد ضرب مرة أخرى
    birincisi, sosyal ilişkilerin gerçekten yararlı olduğudur ve yalnızlıksa öldürür. TED الأول هو أن الصلات الاجتماعية هي فعلا جيدة بالنسبة لنا، وأن الوحدة تقتل.
    birincisi, kendi zekâmız zekânın ne olduğunu anlamakta çok yetersiz. TED الأول هو: أن ذكائنا لديه فهم ضعيف جدا لما هو الذكاء.
    birincisi, onları serbest bırakırız. Open Subtitles الخيار الأول : هو أن نتركهم يرحلون و نتسلق.
    İlki, bu dar tanımlanmış işler robotlar tarafından ilk üstlenecek olanlardır, çünkü tekdüze görev robotları inşa edilmesi en kolay olanıdır. TED الأول هو أن هذه الوظائف المحددة بدقة ستكون أول الوظائف التى ستستبدل من قبل الروبوتات لأن الروبوتات ذات المهمة الواحدة سهلة البناء.
    İlki bir çeşit balon yapı yaratmak, içi bakterilerle dolu, ve sonra balonun üzerinden kumları boşaltmak, balonu patlatmak, olması gerektiği gibi, kumun içine bakterilerin yayılması ve onu katılaştırması. TED الخيار الأول هو أن نقوم بعمل بناء على شكل بالونة ونملأها بالبكتيريا، ثم نسمح للتراب بأن يلمس سطح البالونة ثم نقوم بفرقعة البالونة مما سيعمل على نشر البكتيريا في الرمل ومن ثم تحجيره
    Kötü haberlerin ilki tedavi olma ihtimalinin oldukça az, hatta imkansız olduğudur, çünkü bu ülkedeki çoğu körlük tedavi programı yetişkinlere odaklanmış durumda, ve çocukları tedavi edecek donanımdaki hastane sayısı çok az. TED الخبر السئ الأول هو أن فرص تلقي العلاج شحيحة للغاية إن لم تكن منعدمة, و هذا يرجع إلى أن معظم برامج تخفيف العمى في البلاد تركز على البالغين, و هناك مستشفيات قليلة للغاية مجهزة بالفعل لعلاج الأطفال.
    İlki o çeki daha büyüğüyle değiştireceksin. Open Subtitles الأول هو أن تستبدل ذلك الشيك بواحد أكبر
    İlki bebekler bizi dikkatlice dinliyor, ve bizi dinledikçe istatistik tutuyorlar -- istatistik tutuyorlar. İki annenin çocuklarla konuşurken kullandığımız TED الأول هو أن الأطفال يصغون بإهتمام إلينا, وإثناء إستماعهم لمحادثتنا يقومون بتسجيل بعض الإحصاءات -- يسجلون بعض الإحصاءات. لذا وبالإستماع إلى أثنين من أمهات الأطفال
    birincisi, onları serbest bırakırız. Open Subtitles الخيار الأول : هو أن نتركهم يرحلون و نتسلق.
    birincisi, yaşamında kullanacağına yemin edip öğrettikleri.. Open Subtitles الأمر الأول هو أن كثيراً من دروس الرياضيات التي يعلمونكِ إياها
    birincisi sağdaki şempanze bir partnere ihtiyacı olduğunu biliyor -- yani işbirliğine ihtiyacı olduğunun farkında. TED الأول هو أن الشمبانزي على اليمين كان لديه فهم كامل أنه يحتاج شريكا -- وبالتالي فهم تام بالحاجة إلى التعاون.
    (Alkış) Burada bir kaç noktaya dikkat etmeliyiz bence. birincisi insan yetileri inanılmaz derecede çeşitlilik gösterir. TED (تصفيق) أعتقد أن علينا إدراك أمرين هنا. الأول هو أن المواهب البشرية هي متنوعة بشكل هائل.
    birincisi, Dr. Clemmens, ameliyathanemden uzak duracaksınız ve ikinci olarak da Paul'un yardımcı olmasını istiyorum. Open Subtitles الأول هو أن تبقى خارج غرفة (العمليات يا طبيب (كليمنز (والثاني, أحتاج لأن يساعدني (بول
    Birincisi: teslim olmak. Open Subtitles الأول هو أن تسلم نفسك
    birincisi, araştırmalar gösteriyor ki, bir kere, sahip olunan maddi varlıkların ve ihtiyaçların arasında, hepimiz için, bu oradaki herkes için, araştırmalar gösteyiror ki, bu hayatta çok az şey var, mutluluk seviyesini gerçekten arttıran. TED الأول هو أن الأبحاث أظهرت هو أنك بمجرد أن تكون كل احتياجاتك المادية مستوفاة -- وهو الأمر الحاصل بالنسبة لأغلبنا، أو لنقل كلنا هنا في هذه القاعة -- الأبحاث أظهرت أن هناك أشياء قليلة في الحياة بإمكانها فعليا أن ترفع معدلات سعادتكم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد