Teknik konuları ve stratejiyi... konuşmak sorun değil. | Open Subtitles | التحدّث عن الأمور التقنية وتطبيق الإستراتيجيات أمرٌ |
Ve askerler de, stratejiyi bilmiyorlardi. | Open Subtitles | و الجنود لا يفهمون الإستراتيجيات |
Bütün stratejisini 9 yaşıma kadar çözmüştüm. | Open Subtitles | تعلمت الإستراتيجيات الأساسية قبل أن أبلغ التاسعة. |
Bütün stratejisini 9 yaşıma kadar çözmüştüm. | Open Subtitles | تعلمت الإستراتيجيات الأساسية قبل أن أبلغ التاسعة. |
Virüs, Nijerya’da bu dört strateji ve insanların bunları uygulaması sayesinde virüs durduruldu. | TED | تم إيقاف الفيروس في نيجيريا عن طريق هذه الإستراتيجيات الأربعة. و بدأ الناس بتطبيقها، بالطبع. |
Sen zaten hep politik stratejileri konuşmak istedin. | Open Subtitles | كنت دوماً ترغب بمناقشة الإستراتيجيات السياسية |
Böylece, bu stratejilerin gerçekten işe yaradığına dair soru işareti kalmadı. | TED | لذلك فليس هناك شك أن هذه الإستراتيجيات فعلًا نجحت. |
Benim tek bildiğim taktik, koçun yaptığı her şeyin yanlış olduğu ama işe yaradığında da tam bir uyuz oluyorlar. | Open Subtitles | الشيء الوحيد أعرفه عن الإستراتيجيات.. أن أي استراتيجية يفعلها المدرب هي فاشلة إلا إن نجحت ، فبتلك الحالة هو يضغط عليهم |
Yüz binlerce insanın fedakarlığı ile elde edilen taktiksel gelişmeleri bir kenara itip devlere yemek olmayı mı bekleyeceksiniz? | Open Subtitles | سنتخلّى عن الإستراتيجيات التي كلّفتنا ،عشرات الآلاف من الأرواح و ندع الـ ( تايتن ) تلتهِمُنا من دون قتال؟ |
Bütün kodu gözden geçirmek üzere strateji oluşturacağım. | Open Subtitles | دائما ما أبدأ بوضع الإستراتيجيات لأخترق الشيفرة |
Bu yüzdendir ki yaşlı insanlar gençlere göre denetleme, yönetme, tavsiyede bulunma, strateji belirleme, öğretme, sentezleme ve uzun-dönemli planlar tasarlamada çok daha iyidir. | TED | ومن ثم فإن كبار السن هم أفضل من الشباب في الإشراف والإدارة وإسداء النصح ووضع الإستراتيجيات والتعليم وربط الأمور، ووضع خطط طويلة المدى. |
Bu ülkeler az önce size gösterdiğim stratejileri aldılar; toplumsal katılım, vaka tespiti ve temas takibi, vs., kendilerine göre uyguladılar. | TED | أخذت هذه البلدان هذه الإستراتيجيات التي أريتكم إياها, إشراك المجتمع، إكتشاف الحالات، تقصي المخالطين، الخ.، ثم انقلبوا على رؤوسهم. |
Max Ellswood, 1965 yılında Telles'i modern askeri stratejileri geliştirmek için kurdu. | Open Subtitles | لقد أسس (ماكس ألسوود) المجموعة عام 1965 للقيام بتطوير الإستراتيجيات العسكرية المتقدمة. |
Bayanlar ve baylar asıl sorun, bu stratejilerin bu ölçekte, pek çok ülkenin etkilendiği ve hastalığın katlanarak büyüdüğü bu durumda başarılı olup olmayacağıydı. | TED | السؤال الأكبر سيداتي سادتي، إما أن تعمل هذه الإستراتيجيات على هذا الصعيد، في هذا الوضع مع العديد من البلدان المتأثرة مع هذا النمو الأسي الذي رأيتموه. |
Bu stratejilerin eylemdeki sonuçları. | Open Subtitles | نتائج هذهِ الإستراتيجيات فعلياً. |
taktik verdiğin zamanlara bayılıyorum. | Open Subtitles | والاستشارة فيما يخض الأفعال القادمة أحبكِ عندما تتكلمى عن الإستراتيجيات |
strateji, planlama, taktik ve uygulama. | Open Subtitles | " الإستراتيجيات - التخطيط - التدقيق |
Yüz binlerce insanın fedakarlığı ile elde ettiğimiz bu eğitimleri kendimizi devlere gümüş tepside sunalım mı diye yaptık? | Open Subtitles | سنتخلّى عن الإستراتيجيات التي ،كلّفتنا عشرات الآلاف من الأرواح و ندع الـ ( تايتن ) يلتهموننا من دون قتال؟ |