Gomulka ve Khruschev tartışırken, Sovyet birlikleri saldırıya hazır bir biçimde konumlandılar. | Open Subtitles | في مضيّ جدال جومولكا وخوروشوف، تموقعت القوات السوفيتية على أهبة الإستعداد للهجوم |
Üç ve dört numaralı birimler, takibi devralmaya hazır olun. | Open Subtitles | وحدات ثلاثة و أربعة، يَقِفُ على أهبة الإستعداد لأخذ إنتهى. |
hazırlıklı olun diye bunları söylüyorum. | Open Subtitles | أُخبركنّ هذا حتّى تكونّ على أهبّة الإستعداد. |
#Bu bir seksi hazırlanma şarkısı# #süslenip , püsleniyorum# #uzanıp , Gıdıklanıyorum# | Open Subtitles | ♪ إنها أغنية الإستعداد المثيرة ♪ ♪ إنها أغنية الإستعداد المثيرة ♪ |
Bu parti için hazırlanmam gerek ve garsonlar Hazırlık yapmak için her an buraya gelebilir. | Open Subtitles | عليّ الإستعداد للحفلة متعهدوا الحفلات سيأتون هنا في أي دقيقة للتجهيز |
Yarış startı için hazırlanın. Tüm pilotlar cevap versin. | Open Subtitles | الإستعداد لبدء السباق .. كل الطيارين يستعدون الآن .. |
Bunu yapmak için gerçekten bir şey olmadığına hazır olmayı fark etmeye başlıyorum. | Open Subtitles | نعم , لقد بدأت أدرك أن الإستعداد الحقيقي , ليس له علاقة بذلك |
Bence, tekrar hazır hale gelmemizdeki en iyi yöntem, savaş için ne yapıyorsak o. | TED | أعتقد أن أفضل الدروس لكيفية الإستعداد هو مجدداً، ما الذي نقوم به للحرب. |
Eğer şimdiden başlarsak, bir sonraki salgın için hazır olabiliriz. | TED | إذا بدأنا الآن، فيمكننا أن نكون على أهبة الإستعداد للوباء القادم. |
Hemen şimdi yerinizi almaya hazır bir kaç adam tanıyorum. | Open Subtitles | لدي عدد من الرجال على أهبة الإستعداد لأخذ مكانك |
Gece nöbetini devral, Onbaşı. Topçular topların başına geçsin, ateşe hazır olsunlar. | Open Subtitles | خفف الحراسة الليلية أيها العريف، وضع ثلاثة جنود عند المدفع على أهبة الإستعداد |
- Bir insan olamam. - Artık diğer liderlerle diğer sivil toplum örgütleriyle, çalışmaya hazır mısınız? | Open Subtitles | هل أنت على الإستعداد على العمل مع قادة أخرى من قواد منظمات الحقوق الأخرى ؟ |
Hapisten çıktığımda Stringtown'a beni karşılamaya gelmediğine kızmadım ama en azından buraya geri geleceğim için hazırlıklı olabilirdin. | Open Subtitles | لست غاضباً أنكِ لم تأتي لإستقبالي عندما خرجت، لكن أقله كان عليكِ الإستعداد لإستقبالي هنا |
Döndü! O burada! hazırlanma zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد عاد , إنه هنا حان الوقت الإستعداد |
Neyse, benim partiye hazırlanmam gerekiyor. | Open Subtitles | والآن، لديَّ حفلةٌ على الإستعداد لها |
Kanın yerine tuz soğutucu çözeltiyi enjekte etmeye hazırlanın. 00.19 | Open Subtitles | الإستعداد بحقن المحلول الملحي المبرد لكي يحل محل الدم. |
Bir hayvana insanca bakmanın bir parçası da kaçınılmaza hazırlanmak... | Open Subtitles | جزء من الرعاية الإنسانية للحيوان الإستعداد لما هو حتمى |
Dünyanın sonuna hazırlanmalıyız. | Open Subtitles | بأن علينا الإستعداد لنهاية العالم |
Bütün bölümler, radyasyon kontrolü için beklemede kalın. | Open Subtitles | على جميع الأقسام الإستعداد لإعادة فحص الاشعاعات |
Öyleyse banyomu yaptıktan sonra, savaşa hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | . إذاً , يتوجب علي الإستعداد للقتال . بعد حمامي |
Zamanla bizim tekrar şehre girmemize izin vermeye hazırlar. | Open Subtitles | إنهم يبدون الإستعداد لهذا .. مع الوقت ليتركونا نعود إلى المدينة لكن ليس الآن |
Bu aralar programım dolu Rossi, bebek için hazırlanıyorum malum. | Open Subtitles | جدولي مزدحم هذه الأيام, روسي, كما تعلم, الإستعداد لقدوم الطفل |
Ve siz sevgili dostlarımızı bu Cuma akşamı ve her Cuma akşamı temsil etmek için tamamıyla hazırız. | Open Subtitles | و نشعر على أتمّ الإستعداد لتمثيل هذه البلدة المحبوبة ليلة الجمعة هذه و كل ليلة جمعة |
Şöyle desek burada çalışmak istemezsen saygı duymaya tamamen hazırım. | Open Subtitles | حسناً لنفترض إنه إذا كنت لا تريدين العمل هنا فأنا على أهبة الإستعداد لإحترام ذلك |
Fakat hayalgücümüzün uydurduğu bütün korkular için Hazırlık yapamayız. | TED | ولكن ليس من المحتمل الإستعداد لكل مخاوفنا تلك هي خيالتنا الملفقة. |
Günler öncesinden toparlanıp gitmeye hazırlanmış olmalı. | Open Subtitles | حتماً قامت بالتوضيب و الإستعداد للمغادرة قبل أيام |