Resepsiyon olduğundan şüpheliyim. Erken çıkışta bana işkence etmeye çalışan kim? | Open Subtitles | أتوقع أنه مكتب الإستقبال من يقوم بالتنكيل بي للقيام بخروج مبكر |
tamamen şaşkın ve acınası gözüküyorum, ve Resepsiyon görevlisinden bu USB aygıtını takıp bana yeni bir CV çıkartmasını rica ediyorum. | TED | التي سكبتُ عليها القهوة، ثم أسألُ موظف الإستقبال أن يدخل ذاكرتي الخارجية و يطبع لي واحدة جديدة. |
resepsiyona, Ajan Jennifer Jareau için ne geldi tahmin edin. | Open Subtitles | إحزروا ما الذي وصل لمكتب الإستقبال للتو للعميلة جينيفر جارو |
resepsiyonda, koca kıçın yüzünden pastayı göremediğimi söylediğim zaman bana çok kızmıştın. | Open Subtitles | تخبّلت عليّ في الإستقبال لأن قلت لا أستطيع أن أرى الكعكة وراء حمارك السمين. |
Sıcak karşılama sırasında, bizzat kendin hoşnutluğunu ifade etmiştin. | Open Subtitles | أنت نفسك عبرت عن سعادتك بحفاوة الإستقبال. |
danışma ve girişle arasında açık bir görüş alanı var. | Open Subtitles | إنّ لديه رؤية واضحة .لمكتب الإستقبال وللمدخل |
Bu resepsiyonun Misafir listesi için yaptığınız her şeye çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلا لكِ على كلّ شيء فعلته لقائمة الضيوف لحفل الإستقبال هذا. |
Resepsiyon girmemize izin verdi. Umarım mahsuru yoktur. | Open Subtitles | رجال الإستقبال سمحوا لنا بالدخول آمل ألا يكون لديك مانع |
Çocuklar D güvertesi,Resepsiyon salonu ve yemek salonunu araştırmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم يا شباب العمل في غرفة الإستقبال وصالة العشاء إنسخ ذلك |
Frasier, bu akşamki Resepsiyon konferansın en önemli kısmı. | Open Subtitles | فرايزر، الإستقبال اللّيلةِ الأكثر الجزء المهم. |
Müdür beni resepsiyona verdi, ama ben masa basi görev için yaratilmamisim. | Open Subtitles | أعادَ الآمِرُ تَعيني في الإستقبال لكني أقولُ لَك، لَستُ مُعتاداً على العَمَل المَكتَبي |
Ne dersin, resepsiyona katılalım mı? Çiftin şerefine şampanya içeriz. Olmaz. | Open Subtitles | حسناً ، ما رأيك أن نذهب إلى حفل الإستقبال لنتناول بعض الشمبانيا |
Tören boyunca uyuruz, sonra resepsiyona yetişiriz. | Open Subtitles | لننم قليلاً ، سنستيقظ عند وقت المراسم ومن ثم نذهب إلى حفل الإستقبال |
Buna gerek yok. Oğlun resepsiyonda imza atıyordu. | Open Subtitles | لن أكون مضطر الى ذلك أطفالك يتوقع ذلك فى الإستقبال عندما تهبط |
Pembe güller. Pembeden nefret ederim! resepsiyonda büyük ekran televizyon! | Open Subtitles | ورود زهرية ، أنا أكره اللون الزهري تلفاز كبير في حفل الإستقبال |
Kusura bakmayın ama ben de karşılama Komitesi'ndeyim. | Open Subtitles | إرجو المعذره لكن أَنا من ضمن لجنة الإستقبال |
Sanat Suçları Birimi'nin alımlı danışma görevlisine merhaba de. | Open Subtitles | رحب بموظفة الإستقبال في وحدة الجرائم الفنية |
Misafir odasından çıkın ve gereksiz derecede büyük servetimin ve lüksün tadını çıkarın. | Open Subtitles | لنذهب إلى صالة الإستقبال ونستمتع بثروتي وترفي الغير ضروريان |
Ki bu bana umut veriyor pek iyi çekmiyor şu an | Open Subtitles | مهلاً, إنها تتلقى مكالمة أخرى يتحسن الإستقبال كلما كنت أقرب لذا سأتتبع سيارتها |
Adam da bunu farkeder ve kadını tartaklar ta ki yan odadakiler Resepsiyonu arayıncaya kadar. | Open Subtitles | إكتشف ذلك فأبرحها ضربا حتى إتصل الجيران بمكتب الإستقبال |
Başına yerleştirmiş olduğum alıcı, kayıt aracına Sinyal gönderir. | Open Subtitles | جهاز الإستقبال على رأسك يرسل إشارات لجهاز التسجيل |
Projeksiyon lenslerini kontrol et, ve eğer sorun orada değilse, tüm alıcıları kontrol et. | Open Subtitles | إفحص كل عدسات التصوير وإن لم يكن بها شئ , إفحص أجهزة الإستقبال |
Benim en iyi arkadaşım, düğünümde sağdıcımdı ve resepsiyonun nerede olduğunu hatırlamıyordu bile. | Open Subtitles | لن يتذكر هذا ، فقد إكتفي بالبقاء في قاعة الإستقبال ألا تتذكر ؟ |
resepsiyonist bir arkadaşım var, ve kızın başı, Rus mafyası ile dertte. | Open Subtitles | أنا صديق لموظفة الإستقبال وهي في مشكلة مع بعض رجال المافيا الروس |
Lobide duran çöp kutusundaki çöplere ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث للقمامة التي كانت في سلة في الإستقبال ؟ |
Ama danışmada her zaman birileri olur. | Open Subtitles | ولكن هنالك دائماً شخص ما في مكتب الإستقبال |