Durumunuzu göz önüne aldığımda buna anca dalavere gözüyle bakabilirim. | Open Subtitles | أستطيع فقط الإعتبار أنَّ هذه مجرد حيلة نظراً لهذه الظروف |
Bulunduğumuz durum göz önüne alındığında umuyorum doğru olanı yapmışızdır. | Open Subtitles | إنّه بأخذ الأوضاع بعين الإعتبار أأمل إننا قمنا بالأمر الصحيح |
Ama anlayamadığım şey Almanya'da kalmamıza karar verdiğinde, aileni hiç dikkate almadın. | Open Subtitles | أنك عندما قررت البقاء في ألمانيا لم تضع عائلتك في موضع الإعتبار |
Çünkü nereden geldiklerini dikkate almıyoruz. | TED | لأننا لا نضع في الإعتبار أين كانوا من قبل. |
Ve başka bir hap aldığını düşünürsek, merdivenleri kullanman daha iyi olur. | Open Subtitles | وبالأخذ في الإعتبار أنك أخذت قرص آخر عليك غالباً أن ترتقي السلالم |
Bu hastaneye bir bağış yapmayı göz önünde bulunduruyor olabilir. | Open Subtitles | ربّما سيأخذ في عين الإعتبار التبرّع لهذه المستشفى شيء عظيم |
Lâkin diğer ihtimalleri göz önünde bulundurmak da enteresan, değil mi? | Open Subtitles | لكن من المثير الأخذ في الإعتبار للإحتمالات الأخرى أليس كذلك ؟ |
Pekâlâ, siz ailedensiniz yani sanırım bunu da göz önünde bulundurmam gerekecek. | Open Subtitles | حسناً، أنتم من العائلة لذا أظن يجب أن أخذ هذا بعين الإعتبار |
Sanırım tek dikkate almadığım değişken rekabet değişkeni idi. | TED | فخَمَّنت أنني لم آخذ بعين الإعتبار المنافسة. |
Sakatlığını ve cezasının... altı yılını çekmiş olduğunu dikkate alarak şartlı tahliye öneriyorum. | Open Subtitles | مع الأخذ فى الإعتبار حالته الصحية والسنوات الست التى قضاها هنا أوصى بالإفراج عنه |
Çocuklarım ve sevgili eşimin anılarını da dikkate almalıyım. | Open Subtitles | أنا لدي أولاد وذاكرة زوجتي يجب أن تضع بعين الإعتبار. |
Hiç kimsenin evlenmemiş olduğunu düşünürsek yine de güzel bir düğündü. | Open Subtitles | لقد كان حفل زفاف رائع مع الأخذ في الإعتبار انه لم يكن هناك زفاف |
Şunu düşün: Bu sesler sana iyi birşeymiş gibi mi geliyor? | Open Subtitles | ضع هذا فى الإعتبار الا يبدوا ان كل شئ على مايرام ؟ |
Şunu da düşünün Sör Walter, bu kadar seçkin ve ünlü bir aileden bir baronetin evinde olmaktan dolayı ...nasıl etrafa bakınıp servetine şükredecek. | Open Subtitles | وخذ في الإعتبار سير والتر انه سينفق ثروته ليكون في منزل بارون ينتمي لأسرة عريقة |
Bu düğünün annemi son reddede gerdiği düşünülürse, çok iyi bir fikir olmayabilir. | Open Subtitles | ربما ليست افضل فكرة بأخذ الإعتبار أن الزفاف جعلت أمي في أقصى حالاتها |
Onlara karşı ilk saldırı tam bir başarıdan az kabul edilemez. | Open Subtitles | هذه الضربةِ الأولى ضدّهم يجب أنْ تؤخذ فى الإعتبار بأنها لا شيء أقل من النجاح الكامل |
Güzel duvarlara odaklanacağıma insanların bir çatının altındaki hareketlerini düşündüm. | Open Subtitles | عوضاً من التركيز على الجدران الجميلة.. أخذت بعين الإعتبار.. كيف سيتحرك الناس تحت السقف. |
Kusura bakmayın ama hayatlarını düşünmem gereken 120 kişi daha var. | Open Subtitles | أنا آسفٌ و لكن لدي حيوات 120 آخرين لأخذها بنظر الإعتبار |
Ama Aklınızda bulunsun, bir canavar kampındasınız. | Open Subtitles | لكن أرجوك ضع في الإعتبار بأنّك موجودٌ بمخيّم الأعداء |
Bence senin düşündüğünden çok daha benzer olabileceğimiz ihtimalini düşünmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تأخذي الإمكانية بعين الإعتبار بأنّك وأنا أكثر تشابها مما تدركين |
Tobias Ek, Sten Welander ve Jan-Olof Abrahamsson da dikkate almaya değer iyileştirme önerileri göndermişler. | Open Subtitles | توبيس إيك ، ستان ويلندر و جان أولوف قاموا بتقديم إقتراحات جيدة وستأخذ بعين الإعتبار |
Önerin için teşekkürler. Biraz da böyle düşüneceğim. | Open Subtitles | شكرا على النصيحة ، هذا رأى آخر يجب وضعه فى الإعتبار |