Onun o mucizevi kaçışına hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لا زلتُ متحيراً من هروبه الإعجازي. |
İşte bu yüzden size Fransa'dan bu kutsalı, bu mucizevi heykeli getirdim. | Open Subtitles | ولهذا أحضرت لك هذه التمثال الإعجازي "أثر مقدس من "فرنسا |
Tabii ki mucizevi iyileşmemi duyurmak da. | Open Subtitles | وبالطبع , إعلان شفائي الإعجازي |
mucizevi bir değişim yarattın! | Open Subtitles | أنت ذات القدرة على التحويل الإعجازي |
Dr. Harris'in bu sabahki mucizevi kurtarışını duyduğunuza eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة بأنكم تعلمون عن الإنقاذ الإعجازي للدكتور " هاريس " هذا الصباح |
Jackson'ın mucizevi heykeli yüzünden Kingsbridge şu an hacı kaynıyor. | Open Subtitles | بسبب تمثال (جاكسون) الإعجازي "هناك زوار الآن في "كينجسبريدج |
Ama kendi için bir şey olunca özellikle bingo için birden mucizevi şekilde iyileşiveriyor. | Open Subtitles | لكن عندما يكون لديها شيئاً لتفعله من أجلها، نعم، عندما تريد لعب (بينغو)، يحدث هذا التحسن الإعجازي. |
Bu şişecikler, Coulson'ı ölümden geri getiren hangi mucizevi içecekse onun ham materyallerini içeriyor. | Open Subtitles | هذه القوارير تحتوي على العقار الإعجازي الذي أعاد (كولسون) للحياة. |
- mucizevi ilacımızın hepsini kullandığı için. | Open Subtitles | لأنه استهلك عقارنا الإعجازي بأكمله{\pos(195,220)}. |
Dünya Sağlık Örgütü'nün bu raporuna göre bazı çocukların kara mayınlarından aldıkları yaralar mucizevi şekilde iyileşmiş. | Open Subtitles | هذا التقرير من منظمة الصحة العالمية يتضمن عدة أطفال... تلقوا علاجا من جراح ناتجة عن التنقيب. ويصف شفاءهم السريع بـ"الإعجازي". |