Bu siber suikast, bir savaş hareketi oluşturur mu? | TED | هل يمثل هذا الإغتيال الإلكتروني عدوان حربي؟ |
suikast günü yaşamının tehdit edildiği söylendi size. | Open Subtitles | اليوم الذى حدث فيه الإغتيال تم إبلاغك بأن حياته مهدده |
Şunu da bilmiyor olabiliriz, suikast günü şüpheli olaylara şahit olan sizin gibi 8 kişi daha vardı. | Open Subtitles | من الممكن أنك لا تعلم شيئاً لكن هناك 8 أشخاص آخرين مثلك رأوا شيئا مريباً، يوم الإغتيال |
Suikasttan iki ay önce, 63 eylülünden itibaren... | Open Subtitles | بداية من سبتمبر عام63 قبل شهرين من الإغتيال |
Belansai Ringan, bu mahkeme seni cinayete teşebbüs etmekten suçlu buldu. | Open Subtitles | بيلانسي رينجان هذه المحكمة تجدك مذنب بمحاولة الإغتيال |
Kamerası kayıttaysa, suikastı kaydetmiş olmalı. | Open Subtitles | لو أن الكاميرا كانت تعمل، لإلتقطت الإغتيال في الشريط |
Suikastın olduğu gün şu binanın terasından ateş eden birisini görmüşsünüz. | Open Subtitles | يوم الإغتيال رأيت شخصاً يطلق النار من سطح هذه البناية؟ |
Oswald denen o salak suikast gibi büyük bir işe kalkışsın ha? | Open Subtitles | أوزوالد ذلك الطفل الأبله سيزج به فى عملية الإغتيال الخطيرة بهذه الحيلة ؟ |
suikast işte o zaman gerçekleşecek. | Open Subtitles | هذا عندما عملية الإغتيال تكون علي وشك البدأ. |
Bay Perkins, ajanlarınızdan birini kaybettiniz, suikast konusunda eğitim görmüş birini. | Open Subtitles | مستر بيركنز ، لقد فقدت واحده من عملائك والتى تضمن تدريبها ، بالإضافه إلى أشياء أخرى ، عمليات الإغتيال |
Bunun bir suikast tehdidiyle ilgisi mi var diyorsun? | Open Subtitles | تريد القول أن هذا له علاقة بمحاولة الإغتيال? |
ve çakallar hükümeti devirirler veya suikast düzenlerler. | Open Subtitles | و يقوم الضباع إما بإطاحة الحكومة أو الإغتيال. |
Adam bir suikast planını açığa çıkaramadan hemen önce öldürülüyor. Katil şu an önünde hiçbir engel kalmadığını düşünüyor. | Open Subtitles | الشخص وجدَ مقتولاً قبل أن يبدأ بالفصح عن محاولة الإغتيال |
Ayrıca ayarladığı, suikast girişimiyle ilgili görüşmeye neden gitmediğini de açıklar. | Open Subtitles | أجل، وذلك يُبين بأن أراد اللقاء من أجل أن يهدّد بمحاولة الإغتيال |
Söyle o zaman, senin şu donanımlı ajan nasıl oluyor da suikast planından haberdar oluyor? | Open Subtitles | إذا أخبرني، كيف لعامل تزيين أن يعلم بشأن مؤامرة الإغتيال هذه؟ |
Bu adamlar, Suikasttan sadece birkaç dakika sonra Dallas'ta tutuklanmış. | Open Subtitles | الرجال الذين رأيتهم فى الصورة ألقي القبض عليهم فى دالاس بعد دقيقة واحدة من الإغتيال |
Bulduğumuz faili meçhul beş Suikasttan ikisinin esrarı yasallaştırma hareketiyle bağlantısı var. | Open Subtitles | أجل، وانظروا إلى هذه الجرائم الـ5 الغير محلولة بطريقة الإغتيال التي وجدناها أثنتان كانتا بسبب شروعية الماريجوانا |
Sizi adam kaçırmaktan, cinayete teşebbüsten ve hükümet malına izinsiz girmekten tutukluyorum. | Open Subtitles | ...... أنت متهم بعملية الإختطاف , ومحاولة الإغتيال والإعتداء على الممتلكات الحكومية |
Çünkü geçen sene ona yapılan suikastı durdurarak hayatını kurtardım. | Open Subtitles | لأنّي أنقذته عندما منعتُ عمليّة الإغتيال العام الماضي. |
Suikastın en fazla yararını gören iki adamdan... eski Başkan Johnson'dan ve yeni Başkanınız Nixon'dan... | Open Subtitles | اسألوا الرجلين الذين استفادا أكثر من الإغتيال الرئيس السابق جونسون ورئيسكم الجديد نيكسون |
Başkan Ford bugün, 17 gün içinde ikinci kez olası bir Suikastten kurtuldu. | Open Subtitles | للمرة الثانية خلال 17 يوم نجا الرئيس فورد من الإغتيال نداء إلى جينى 1 |
Ama sen bu işi suikastlarla ve gözdağı vererek yapıyorsun. | Open Subtitles | ما عدا أنتم تدعو من خلال الإغتيال والتخويف |
Bu ülkedeki bazı politik problemlerin suikastlar aracılığıyla çözülebileceğini itiraf etmekten korkuyorum. Buna tahammül edemem! | Open Subtitles | الذي أخافه هو أن أسمح في هذه البلد مشاكل سياسية معينة، أن تُحل عن طريق الإغتيال |