ويكيبيديا

    "الإغماء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bayılma
        
    • kaybı
        
    • Bayılmak
        
    • bayılmayı
        
    • bayılmaya
        
    • Bayılana
        
    • kaybının
        
    • Bayıltma
        
    • Bayılmaca
        
    • Bayılmanın
        
    • bayıldığını
        
    • bayılacaktım
        
    • Bayılacakmış
        
    bayılma olayı, Pasifik yaz saatine göre tam sabah 11'de gerçekleşti. Open Subtitles حدث الإغماء في تمام الساعة الـ11 ليلاً بالتوقيت الصباحي للمحيط الهادي
    Partner ve sonra birisi açılması gibi ve sonra onları bir cadı olduğumu , onlara bayılma söylemek zorunda. Open Subtitles مثل المواعدة و الإنفتاح أمام أحد الأشخاص و ثم محاولة القول لهم هذا أنا ساحرة ، ثم الإغماء
    Bilinç kaybı sırasında en azından iki kişinin kendinde olduğundan eminiz. Open Subtitles لقد قررنا أنه على الأقل هناك شخصين كانا مستيقظين خلال الإغماء
    Bayılmak, teklifini hatırlamamak... Open Subtitles الإغماء, وتظاهري انني لا اتذكر تقدمك لزواجي ماذا؟
    "Nöbet" deyince bayılmayı ya da benzeri bir şeyi mi kastediyorsunuz? Open Subtitles عندما تقولين نوبة ، هل تعانين من الإغماء أو ما شابه ؟
    Psikiyatrı, Doktor Carlstrom'la konuştum ve yazdığı ilaçların hiçbiri böyle bir ani bayılmaya sebep olmazmış. Open Subtitles لقد تحدثت مع طبيبها النفسي الطبيب كارلستروم وعرفت أنّ لا شئ من الأدوية التى وصفها لها قد تسبب مثل هذا الإغماء
    bayılma ve yutma güçlüğü arasında bir bağlantı bulmalıyız. Open Subtitles علينا إيجاد رابط بين الإغماء وصعوبة البلع
    bayılma olayının nedenini sadece biz soruşturmuyoruz galiba. Open Subtitles لا أعتقد أننا وحدنا من نحقق في سبب حدوث الإغماء
    Beşi, bayılma olayından hemen önce tek kullanımlık bir telefonla yapılmış. Open Subtitles خمس منها بهاتف خلوي يمكن التخلص منه قبل الإغماء مباشرة
    Birkaç etkene bağlı olabilecek bir bayılma geçirmiş. Open Subtitles هذا النوع من الإغماء يمكن أن يكون نتيجة لعِدّة أشياء
    Kalsiyum seviyesini düşürüp bayılma ve tat bozukluğuna neden olur. Open Subtitles ...يخفض كالسيوم الدم مما يسبب الإغماء ومشكلةَ التذوّق
    bayılma olayını soruşturmak için FBI'nın bir saha ofisinin kendi kendini sorumlu tayin ettiğini söylediler. Open Subtitles سمعت أن هناك مكتب ميداني للمباحث الفيدرالية قد عينوا أنفسهم المسؤلين الوحيدين عن التحقيق في "الإغماء"
    Çinliler karışıklığı fırsat olarak görür ve bu bilinç kaybı bana sana karşılık verme şansı sunuyor. Open Subtitles تعلم , الصينيون يرون الفوضى على أنها فرصه و الإغماء يعطيني فرصة لأعوض عليك ما سبق
    Ama bilinç kaybı sırasında yüzde elliden daha az kurban verdiler. Open Subtitles لكنهم تعرضوا لوفيات أقل من نسبة 0,5% خلال فترة الإغماء
    Şu durumda, söz konusu yollar yalnızca bilinç kaybı soruşturmamıza rehberlik etmesi için gördüğümüz gelecek görüntülerini kullanmayı içeriyor. Open Subtitles في هذه القضيه , "الوسائل" بالكاد تتضمن استعمال المستقبل الذي رأيناه ليقود تحقيقنا في الإغماء
    - Hadi ama. - Bayılmak üzereydin. - Göründüğünden daha da kavgacı bir tipe benziyorsun. Open Subtitles كنت على وشك الإغماء - يبدو أنكِ أكثر لؤماً مما تبدين عليه -
    Rüyaları ve bayılmayı saymazsak o hala çok iyi durumda. Open Subtitles فيما عدا الأحلام وحالات الإغماء فحاله على ما يرام؟
    Yiyecekler vagusa bası yapar, bu da bayılmaya neden olur. Open Subtitles والطعام يضغط على العصب المبهم، فيسبب الإغماء
    Belki de teorilerin ve üçgenlerinle onları Bayılana kadar sıkmışsındır. Open Subtitles حسنٌ... ربّما لأنكَ تصيبهنّ بالملل حدّ الإغماء بنظرياتكَ و مثلثاتكَ
    Bilinç kaybının bir daha olacağından o kadar endişe ediyorduk ki... Open Subtitles لقد كنا قلقين جداً من إحتمال حصول الإغماء مجدداً
    -2070'nin Bayıltma riski ne? . -Yüzde 73 Open Subtitles ما خطر الإغماء بسبب هذه السرعة؟
    Bayılmaca oynuyoruz. Herkes katılmak zorunda. Open Subtitles إنها لعبة "الإغماء" على الجميع أن يلعبها
    Bayılmanın olduğu gün tutukladığınız sarışın bir kadın. Open Subtitles "شقراء ما، ألقي القبض عليها يوم "الإغماء
    Polisler bayıldığını söyledi, muhtemelen şoktandır. Open Subtitles الشرطة قالت أصابك الإغماء ربما بسبب الصدمة
    Yani ayakkabılarımı çıkarmamı istediler ve az daha eğilmeye çalışırken herkesin gözü önünde bayılacaktım. Open Subtitles المغزى أنهم أجبروني على خلع حذائي وشارفتُ على الإغماء أمام الجميع حينما حاولتُ الإنحناء
    Dışarı çıkamıyordum teneffüste biraz basketbol oynamaya kalksam içeri girdiğimde Bayılacakmış gibi hissediyordum. TED لم أستطع الخروج للعب كرة السلة وقت الراحة المدرسية دون أن أشعر كأنني على وشك الإغماء عند عودتي للداخل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد