ويكيبيديا

    "الإغواء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • baştan
        
    • Cazibe
        
    • Ayartılmamıza
        
    Sanıyorum baştan çıkarma ve kovma kısmıyla da sorunu yoktu? Open Subtitles وأفترض أنّه كان موافقاً على أمر الإغواء وجزئية الطرد أيضاً؟
    Bu açıklamada tavus kuşunun kuyruğunu sergilemesi, dişileri baştan çıkarmak içindir. ve bu baştan çıkarma tavus kuşunun çiftleşip yavruları olacağı anlamına gelir. TED في هذا الحسبان، أن ذيل الطاووس كان للجذب الجنسي، وهذا الإغواء يعني أن الطاووس سيقوم بالتزاوج وإنتاج النسل.
    O zamanlar, baştan çıkarma yeteneklerine oldukça saygı duyuyordum. Open Subtitles آنذاك، كنت أنظر لمواهبه في الإغواء ببالغ الإحترام.
    Gerçekten de bizim tüketici toplumumuz büyük oranda Cazibe sermayesine dayanmaktadır. TED بالطبع، مجتمعاتنا الإستهلاكية مبنية بشكل واسع على رأس مال الإغواء
    Orada; "Ayartılmamıza izin verme, bizi kötü olandan kurtar." demektedir. Open Subtitles وتذكر: "قدنا نحو الإغواء "ولكن خلصنا من الشرور
    Kurbanlarını baştan çıkararak ele geçiriyor olsa da, Open Subtitles النقطة الأساسية هي، على الرغم من أنه يعبر من خلال مشاعر الإغواء الحميمية
    - İç, genç adam içki baştan çıkarma bölümünün iğrençliğini azaltır. Open Subtitles اشرب أيها الشاب سيقلل الشراب من سخافة مرحلة الإغواء
    Temel prensipleri bildikten sonra baştan çıkartmak kolaydır. Open Subtitles يا رجل، الإغواء أمر سهل بمجرّد أن تعرف المبادئ الأساسية
    Aslında bence daha içten. baştan çıkartma saçmalığıyla uğraşmıyorsun. Open Subtitles انه أكثر صدقاً, لا يوجد مقدار ضئيل من الإغواء
    Korktuğumuzda ya da şüphelerle, suçlulukla veya kinle baştan çıkarıldığımızda ihtiyaç duyduğumuz inancın, en güzel örneğiydi. Open Subtitles مثال على الإيمان الذي نحتاجه كثيراً عندما نشعر بالخوف أو الإغواء بسبب الشكوك أو الذنب أو الكراهية
    Onun vahşi kuvvetine karşı kendi kadınlığı ve baştan çıkarma gücü. Open Subtitles إنها عن قوته الوحشية ضد انوثتها قوتها على الإغواء
    Seni baştan çıkarttım ve gerektiğinde tersi de olmalı. Open Subtitles كنتُ أنا من أقوم بإغوائك، في حين كان من المفترض أن يكون الإغواء من جانبك.
    Ona baştan çıkarıcı da diyebiliriz çünkü elindeki büyük gücü kullanarak kendisine tapmamız için her şeyi yapar. Open Subtitles مخادع عظيم يجب أن ندعوه أيضاً الإغواء الكبير الذي يفعل
    baştan çıkarma sanatını öğrenmek de yetişkin olmanın önemli bir bölümü olabilir. Open Subtitles قد يكون تعلّم فنّ الإغواء جزءًا ضروريًا لتصير بالغًا
    Belki de Scott'ın son baştan çıkarmasını bulmak için kendi baştan çıkartmalarımızı yapmalıyız. Open Subtitles ربما الطريقة لكي نعرف المزيد عن ضحية الإغواء الأخيرة لسكوت هي استخدام قوة الإغواء لدينا
    Önemli olan baştan çıkarmak değil, onları tanımak. Open Subtitles التعرف إليهم هو المغزى وليس الإغواء
    Gidip onu elde etmelisin, dostum. baştan çıkartmalısın. baştan çıkartmak pek de iyi olduğum bir şey değildir. Open Subtitles عليكَ الحصول عليها يا رجل، عليك القيام بإغوائها - حسناً، الإغواء ليس صفة أبرع فيها -
    Bu daha ziyade içine çekilen ve sevgi tanrısı adına ya da Cazibe sermayesi adına kurban edilen şeydir. TED بل ما يتم ابتلاعه والتضحية به بإسم إله الحب أو بإسم رأس مال الإغواء
    Söz açılmışken, MTV'de Cazibe öğretmenlerinin bir hastalıkmış gibi gönül yarasını tedavi ettikleri bir program da vardır. TED وبالمناسبة، هناك برنامج على أم تي في يقوم به مدرسين الإغواء بمعالجة وجع القلب كمرض
    Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötü olandan kurtar. Amin. Open Subtitles "وقِنا درب الإغواء وأحِدنا عن سبيل الشيطان، آمين"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد