Evime gidip tüm gün çalıştığımı, bahşiş topladığımı, üniforma giyip yerleri sildiğimi bilen çocuklarımın yüzlerine bakamam. | Open Subtitles | لا يمكنني العودة إلى المنزل و أقابل أطفالي علما وأن أمهم ترتزق من الإكراميات و تلبس زيا و تمسح فتات الخبز |
Seni buraya kadar getirdiğim için üzgünüm ama iyi haber bir sürü bahşiş aldım. | Open Subtitles | آسفةٌ لأنني حملتكِ على المجيء إلى هنا. لكن النبأ الجيّد أنّني جنيت الكثير من الإكراميات. |
Bölüşmeyiz. Kule'de bahşiş almıyoruz. | Open Subtitles | لا نفعل, لا نأخذ الإكراميات في البرج |
Bahşişler berbat. Yiyecekler ondan berbat. Ama bu bir iş. | Open Subtitles | الإكراميات سيئة و الطعام أسوأ حتي ولكنها وظيفة |
Harika, asgari ücret artı paylaşılan Bahşişler. | Open Subtitles | رائع، يعتمد المحل سياسة الحد الأدنى للأجور إضافة إلى الإكراميات المُتقاسمة |
Hayatımı bahşişlerden kazanıyorum ben. | Open Subtitles | أنا أعيش على الإكراميات |
Çok üzgünüm Bay Shaw, ama kulede bahşiş kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | أنا آسف سيّد (شو) ولكن لا نقبل الإكراميات في البرج |
Ne kadar kalça o kadar bahşiş. | Open Subtitles | أكثر سحراً يساوي مزيداً من الإكراميات |
Üzgünüm, Kule'de bahşiş almayız. | Open Subtitles | آسف سيّد (شو) نحن لانقبل الإكراميات في البرج. |
- bahşiş kutusundan al. | Open Subtitles | -أخرجي البعض من وعاء الإكراميات |
Toby, bahşiş kutusu. | Open Subtitles | (توبي) جرة الإكراميات. |
Oh, bugün Bahşişler hiç iyi değildi. | Open Subtitles | الإكراميات لم تكن جيدة كثيراً اليوم |
Turumuzun sonuna geldik. Bahşişler takdir edilmektedir. | Open Subtitles | الإكراميات مُرحبٌ بها |
Berbat. Bahşişler korkunçtu. | Open Subtitles | انه مقرف الإكراميات كانت سيئة |
Kazancımın çoğu bahşişlerden. | Open Subtitles | -أنا أجني معظم أجري من الإكراميات . |